Gelişmiş Arama
Ziyaret
51170
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Namaz kılmayan kimseler kesinlikle cehenneme mi gidecektir? Hatta onlar birçok iyi iş yapsalar da cehenneme gidecekler midir?!
Soru
Namaz kılmayan kimseler kesinlikle cehenneme mi gidecektir? Hatta onlar birçok iyi iş yapsalar da yine cehenneme gidecekler midir?!
Kısa Cevap

Dini öğretilerimiz esasınca namaz, dinsel ameller arasında ilk ibadetsel fiildir. Eğer insanın namazı kabul edilirse, diğer ibadetsel amelleri de kabul edilir! Öte taraftan Kur’an ayetlerinin açıkça belirtmesiyle her kim zerre miktarınca iyi amel işlerse onun karşılığını alacaktır. Bu ayetler uyarınca, ölçme terazisinde hayrın miktarı fazla olacak olursa, insanın namazsız olsa da kurtuluş ehli olması apaçıktır. Namazı terk etmenin iki delili olabileceği söylenebilir.

1. İbadetsel amellerin biri sıfatıyla namazı inkâr etmek. Bu inkâr ve terk kesinlikli azap ve cehenneme neden teşkil eder.

2. Eğer namazı terk etmek inkâr etmeden kaynaklanmazsa ve tembellik ve önem vermemekten kaynaklanırsa, bu tartışılır bir konudur ve ayrıntılı cevapta buna değinilecektir.

Ayrıntılı Cevap

Yukarıdaki soruyu açıklamak birkaç meseleyi dile getirmek v incelemeye bağlıdır ve bu meseleleri ve konuları açıklamakla sorunun cevabına ulaşmayı arzu ediyoruz.

1. Hepimizin bildiği gibi dinsel öğretilerimiz esasınca namaz, dinsel ameller arasında ilk ibadetsel fiildir; yani inanç usullerinden sonra dinin rükünleri olarak adlandırılan amel merhalesinde önemsenen ilk şey namazdır. Namaz kendinden dinin temeli ve dayanağıdır diye tabir edilen şeydir. Aynı şekilde nakledildiği üzere eğer insanın namazı kabul edilirse, diğer amelleri de kabul edilir.[1] İbadet hükümlerinde namazın çok önemli bir konumu vardır ve onu hiçbir halde terk etmek caiz değildir. Sadece yükümlülüğün artık olmadığı baygınlık ve şuursuzluk halinde namaz kılınmaz. Namaz hak karşısında baş eğmek ve teslim olmaktır. Şeytan da bu zaviyeden darbe yemiştir; çünkü secde etme bağlamındaki ilahi buyruğun karşısında teslim olmamıştır.

2. Öte taraftan, Kur’an ayetlerinin açıkça belirttiği üzere her kim zerre miktarınca iyi amel işlerse, onun karşılığını alacaktır ve aynı şekilde her ne kadar kötü ve çirkin amelde bulunursa da onun cezasını çekecektir. Apaçık olduğu üzere bu ayetler uyarınca tartma terazisinde eğer hayrın miktarı üstün gelecek olursa, insan namazsız olsa da kurtuluş ehli olmalıdır.

3. Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır:

ثُمَّ رَدَدْناهُ أَسْفَلَ سافِلينَ إِلاَّ الَّذينَ آمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُون[2]

Bu ayette iyi ameller tabiri kullanılmıştır ve iyi amellerden birisi de namazdır. O halde insan diğer iyi amelleri işleyerek ödül alabilir.

4. İbadetsel amellerde kabulün ölçü ve kriteri ilahi niyettir; yani insan eğer namaz da dâhil olmak üzere en üstün ibadetsel ve insani amelleri ilahi bir niyet taşımaksızın ve Allah’a yaklaşma kasti gütmeksizin yaparsa ve bunda şirk hedefi güderse, bu ameller ilahi dergâhta kabul olmayacak ve onlar için herhangi bir sevap göz önünde bulundurulmayacaktır.

Bu öncülleri belirttikten sonra şöyle söyleyebiliriz: Her ne kadar namaz birçok eser ve bereketleri barındırsa, namaz kılmak insanı Allah’a yakınlaştırsa ve namazsız bir insan bu ilahi lütuf ve nimetten yoksun ve nasipsiz kalsa ve de namaz Allah’ı zikretmek olduğundan ve namazı kılmayan bir şahıs bu tür üstünlüklerden faydalanmasa bile, yüce Allah tüm günahları ve hatta tövbeden sonra şirk günahını bile bağışlaması ve af dilendiğinde bunu bağışlaması nedeniyle, kesin bir şekilde cennete girmenin ölçüsü namazdır ve binlerce iyi amel işlemiş tüm namazsız insanlar cehenneme girecek diye bir şey söylenemez.  Burada belirtilmesi gereken husus şudur: Namazı terk etmek iki deliden kaynaklanıyor olabilir.

1. İbadetsel amellerden biri sıfatıyla namazı inkâr etmek. Bu inkâr ve terk etmek kesinlikli azap ve cehenneme neden teşkil eder.

2. Ama namazı terk etmek inkâr etmekten kaynaklanmıyorsa ve sadece önemsememek ve tembellikten kaynaklanıyorsa bu husus tartışılır bir meseledir. Bu konuda 375. cevabı okuyunuz ki faydalı olacaktır.  

 


[1] "...إِنَّ أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ الصَّلَاةُ فَإِنْ قُبِلَتْ قُبِلَ مَا سِوَاهَا...", Kafi, c: 2, s: 268, Daru’l Kutubu İslamiye, Tahran, 1365 h.ş.

[2] Tin Suresi, 5,6.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar