Gelişmiş Arama
Ziyaret
7705
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
İmamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını açıklar mısınız?
Soru
Lütfen imamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını benim için açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Namazı vaktin başında kılmak hakkında birçok eser ve sevap karar kılınmıştır; namazın sevabının iki katına çıkması ve ilahi sevgiye mazhar olmak bunlardan sayılır. Âlimler de bu hususu dikkate alarak, namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Namazı vaktin başında kılmanın sevabı hakkında temiz imamlardan (a.s) nakledilen bazı hadisleri zikrediyoruz:

1. İmam Sadık’ın (a.s) sahabelerinden birisi ona şöyle dedi: Ey Eba Abdullah! Bana sabah namazının en faziletli vaktini bildir. İmam (a.s) şöyle buyurdu: Fecrin doğuş vaktidir; zira Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.”[1] Yani sabah namazını hem gündüz ve hem de gece melekleri müşahede etmektedir. O halde bir kul sabah namazını fecir doğduğu esnada kılarsa, onun sevabı iki defa kendisinin amel defterine yazılır. Hem gündüz melekleri ve hem de gece melekleri yazar.[2]

2. Hz. Musa b. Cafer (a.s): Vaktin başında ve özel bir edep ve tarzda kılınan farz namazlar, as[3] ağacının yeni yetişmiş, ışıldayan ve alımlı yaprak ve dallarından daha güzel kokar. O halde (farz) namazı vaktin başında kılmaya çalışın.”[4]

3. Zürare, İmam Bakır’dan (a.s) Allah işinizi rast getirsin, namazların eda edilmesi vaktin başında mı, ortasında mı yoksa sonunda mı daha iyidir diye sorar. İmam (a.s) şöyle buyurur: Allah Resulü (s.a.a), Allah azze ve celle iyi işleri çabucak yapıldığında sever, diye buyurmuştur.”[5]

4. İmam Sadık (a.s): Her kim farz namazları vaktin başında kılar ve doğru eda ederse, melek onu temiz ve ışıldar bir şekilde göğe ulaştırır ve o namaz beni koruduğun gibi Allah seni korusun ve beni meleğe teslim ettiğin gibi ben de seni Allah’a emanet ediyorum diye nidada bulunur. Her kim de sebepsiz yere vaktinden sonra dikkatsiz ve manevi bir irtibat olmaksızın namaz kılarsa, melek onu siyah olarak göğe ulaştırır ve namaz beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin ve beni önemsemediğin gibi Allah da seni önemsemesin, diye nidada bulunur…”[6] Büyük âlimler de bu hadisleri dikkate alarak namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmişlerdir.[7]

Netice: Temiz imamların (a.s) rivayetleri ve âlimlerin tavsiyesi esasınca, insanın şerî özrü yoksa eserleri ve sevabına nail olmak için namazı vaktin başında kılmalıdır.

 


[1] İsra, 78 «أَقِمِ الصَّلاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلى‏ غَسَقِ اللَّيْلِ وَ قُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كانَ مَشْهُوداً» Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl; bir de kıraatiyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.

[2] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, c. 3, s. 283, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.

[3] As ağacı sıcak iklimin bir mahsulüdür ve söylendiğine göre Hz. Musa’nın (a.s) asası bu ağacın tahtasındanmış. Aynı şekilde çok güzel kokulu reyhana da denmektedir. Bkz: Ferheng-i Nefisi, c. 1, s. 27, be nakl az Mucahidi, Muhammed Ali, Padaş-ı Nikiha Ve Keyger-i Günahan, s. 112, İntişarat-ı Server, Kum, çap-ı evvel, 1381 ş.

[4] Amıli, Şeyh Hür, Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 119, Müessese-i Âlu’l-Beyt (a.s), Kum, 1409 k.

[5] El-Kafi, c. 3, s. 274.

[6] Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 123 ve 124.

[7] Bkz: Musevi (İmam Humeyni), Seyid Ruhullah, Adab-ı Salât, s. 108, Müessese-i Tanzim Ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni (r.a), Tahran, çap-ı heftom, 1378 ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar