Gelişmiş Arama
Ziyaret
6991
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
İmamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını açıklar mısınız?
Soru
Lütfen imamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını benim için açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Namazı vaktin başında kılmak hakkında birçok eser ve sevap karar kılınmıştır; namazın sevabının iki katına çıkması ve ilahi sevgiye mazhar olmak bunlardan sayılır. Âlimler de bu hususu dikkate alarak, namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Namazı vaktin başında kılmanın sevabı hakkında temiz imamlardan (a.s) nakledilen bazı hadisleri zikrediyoruz:

1. İmam Sadık’ın (a.s) sahabelerinden birisi ona şöyle dedi: Ey Eba Abdullah! Bana sabah namazının en faziletli vaktini bildir. İmam (a.s) şöyle buyurdu: Fecrin doğuş vaktidir; zira Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.”[1] Yani sabah namazını hem gündüz ve hem de gece melekleri müşahede etmektedir. O halde bir kul sabah namazını fecir doğduğu esnada kılarsa, onun sevabı iki defa kendisinin amel defterine yazılır. Hem gündüz melekleri ve hem de gece melekleri yazar.[2]

2. Hz. Musa b. Cafer (a.s): Vaktin başında ve özel bir edep ve tarzda kılınan farz namazlar, as[3] ağacının yeni yetişmiş, ışıldayan ve alımlı yaprak ve dallarından daha güzel kokar. O halde (farz) namazı vaktin başında kılmaya çalışın.”[4]

3. Zürare, İmam Bakır’dan (a.s) Allah işinizi rast getirsin, namazların eda edilmesi vaktin başında mı, ortasında mı yoksa sonunda mı daha iyidir diye sorar. İmam (a.s) şöyle buyurur: Allah Resulü (s.a.a), Allah azze ve celle iyi işleri çabucak yapıldığında sever, diye buyurmuştur.”[5]

4. İmam Sadık (a.s): Her kim farz namazları vaktin başında kılar ve doğru eda ederse, melek onu temiz ve ışıldar bir şekilde göğe ulaştırır ve o namaz beni koruduğun gibi Allah seni korusun ve beni meleğe teslim ettiğin gibi ben de seni Allah’a emanet ediyorum diye nidada bulunur. Her kim de sebepsiz yere vaktinden sonra dikkatsiz ve manevi bir irtibat olmaksızın namaz kılarsa, melek onu siyah olarak göğe ulaştırır ve namaz beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin ve beni önemsemediğin gibi Allah da seni önemsemesin, diye nidada bulunur…”[6] Büyük âlimler de bu hadisleri dikkate alarak namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmişlerdir.[7]

Netice: Temiz imamların (a.s) rivayetleri ve âlimlerin tavsiyesi esasınca, insanın şerî özrü yoksa eserleri ve sevabına nail olmak için namazı vaktin başında kılmalıdır.

 


[1] İsra, 78 «أَقِمِ الصَّلاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلى‏ غَسَقِ اللَّيْلِ وَ قُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كانَ مَشْهُوداً» Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl; bir de kıraatiyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.

[2] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, c. 3, s. 283, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.

[3] As ağacı sıcak iklimin bir mahsulüdür ve söylendiğine göre Hz. Musa’nın (a.s) asası bu ağacın tahtasındanmış. Aynı şekilde çok güzel kokulu reyhana da denmektedir. Bkz: Ferheng-i Nefisi, c. 1, s. 27, be nakl az Mucahidi, Muhammed Ali, Padaş-ı Nikiha Ve Keyger-i Günahan, s. 112, İntişarat-ı Server, Kum, çap-ı evvel, 1381 ş.

[4] Amıli, Şeyh Hür, Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 119, Müessese-i Âlu’l-Beyt (a.s), Kum, 1409 k.

[5] El-Kafi, c. 3, s. 274.

[6] Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 123 ve 124.

[7] Bkz: Musevi (İmam Humeyni), Seyid Ruhullah, Adab-ı Salât, s. 108, Müessese-i Tanzim Ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni (r.a), Tahran, çap-ı heftom, 1378 ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. Peygamber, Ebu Leheb’e ile sıla-i rahimde bulunuyor muydu?
    13983 Masumların Siresi 2012/02/18
    Sıla-i rahim, akrabalar ile irtibatı sağlayan amele denir. Bunun İslam açısından önemi, kâfir akrabalar ile dahi irtibatın kesilmesinin yasaklanmış olması derecesindedir. Elbette kâfir akrabalar inatçı olur ve İslam’a darbe vurma niyeti taşırsa, İslam onlara sıla-i rahimde bulunmayı yasaklamıştır. Bu yüzden Tebbet suresi, Ebu Lehep ve eşi hakkında nazil olmuş ...
  • Kur’an’ın Allah tarafından geldiği söylenirken bundan maksat nedir? Acaba sadece Kur’an’ın muhtevası mı Allah katındandır yoksa lafız ve sözcükleri de Allah tarafından mıdır?
    7038 Kur’anî İlimler 2007/11/01
    Kur’an’ın Allah tarafından olduğu sözü çeşitli aşamalarda söz konusu edilebilir. Her aşama diğerine göre daha derin bir anlamı ifade etmektedir.A. Kur’an’ın anlam ve içeriği Allah tarafındandır.B. Bununla birlikte Kur’an’ın bütün sözcükleri de Allah tarafındandır.C. Bu sözcüklerle oluşan ayetlerdeki bileşimlerde de Allah katından gelmiştir.D. Sureler halinde tecelli ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12259 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Tehdit amaçlı intihar girişiminde bulunmak da ilahi kaza ve kadere göre midir?
    9695 Eski Kelam İlmi 2009/04/18
    Konunun daha iyi anlaşılması için öncelikle; "Kaza", "Kader", "Takdir" ve "İlahi kaza" gibi kavramların bilinmesi gerekmektedir. Sözlük anlamı itibariyle; kader, ölçü/ölçme, takdir ise ölçülendirme anlamına gelmektedir. Kaza ise, hüküm verme ve sonuçlandırma demektir. Buna göre ilahi takdirin manası şudur: Yüce Allah, çeşitli sebeplerin sonucunda ortaya çıkacak her olayın sınırını belirlemiştir ...
  • Mübarek Tekvir suresindeki yıldızların ‘kuvviret’ ve ‘inkederet’ olmalarının manası.
    7735 Tefsir 2011/04/28
    Kuvviret, dürülmek, toplanmak, atılmak veya kararmak manalarına gelmektedir. Buradaki maksat Güneşin ışığının sönmesi, kararması ve onun hacminin küçülmesi demektir. Aynı şekilde ‘inkederet’ kelimesi ‘inkidar’ kökünden olup düşmek ve dağılmak demektir. Yine kararmak ve karanlık demek olan ‘küdüret’ten de gelmektedir. Dolayısıyla ayetin manası şöyle olur: Kıyamete yakın zamanda yıldızlar ...
  • Rükûda dua etmek müstehap mıdır?
    9533 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Kur’an ayetleri ve celale isimleri taşıyan kullanışsız kâğıtları ne yapmak gerekir?
    5337 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Şeriata göre Kur’an ayetleri ve kutsal isimlere abdestsiz ve taharetsiz dokunulmamalı ve saygısızlık yapılmamalıdır.[1] (Mesela necis edilmemeli ve yakılmamalıdırlar vb.) Ama Kur’an ayetleri ve celale isimleri taşıyan gazete ve kullanışsız kâğıtların kesinkes yok edilmesi veya onları yok etmek için illa ...
  • “Esselamu aleykum ya sarallahi vebne sarihi ve’l-vetre’l-mevtur” cümlesinin manası nedir? İntikam kin kaynaklı bir davranış değil midir?
    7968 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    “Sar” ve “vetr” kelimelerinin sözlükte değişik manalarının olmasından ötürü “esselamu aleykum ya sarallahi vebne sarihi ve’l-vetre’l-mevtur” cümlesi değişik şekillerde açıklanmıştır. En uygun manası ise şudur: Ey Allah’ın intikamını üstlendiği, intikamını alacağı şahsın oğlu olan ve yakınları öldürülmüş yalnız kimse sana selam olsun.” İntikam ve ...
  • Kalbi selimden maksat nedir?
    15400 Pratik İrfan 2012/04/07
    ''Selim'' sözcüğü ''silm'' ve ''selamet'' kökünden gelir. Zahiri ve batini afetlerden uzak olmak anlamı verir. İmam Sadık (a) bu kelimenin manası hakkında şöyle buyurmuştur: “Selim kalp, Rabbıyla mulakat ederken rabbi dışında hiçbir şey kendisinde barındırılmış olmayan kalptir”. Kur'an mufessirleri ''kalbi selim'' hakkında muhtelif yorumlar yapmışlardır ...
  • İslam'a ve Şia mezhebine göre özgürlüğün sınırı nedir?
    11638 Eski Kelam İlmi 2010/03/09
    Özgürlüğün çeşitli anlamları vardır. Bu manalara göre de sınırları değişir. Özgürlüğün anlamlarını şöyle özetleyebiliriz:1- Allah-u Teala'nın mutlak vücudu ve zatı göz önüne alındığında  varlığında hiçbir şeye bağlı olmadığı için (istiklali vucudi) Onun mutlak ...

En Çok Okunanlar