Gelişmiş Arama
Ziyaret
8013
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
‘İnsan öldüğü zaman Allah’a döner’ dediğimizde yaşarken onun Allah’tan uzak olduğunu mu kastediyoruz?
Soru
‘İnsan öldüğü zaman Allah’a döner’ dediğimizde yaşarken onun Allah’tan uzak olduğunu mu kastediyoruz? Allah her şeye yakınken insan nasıl olur Allah’tan uzak olabilir?
Kısa Cevap

Kur’an’daki bazı ayetlerde gelen Allah’a dönüş, yakınlaşmayla aynı manayı taşımıyor. Yakınlaşmanın maddi manası da Allah konusunda geçerli değildir.

İnsanın ölümünden bahseden ayetler, bu dünyada Allah’tan uzaklaşma manasının anlaşılmasına neden olacak olan Ona yakın olma manasını değil, öldükten Allah’a döndüğümüz manasını kastetmektedirler. Allah’a dönüş demek maddi yaşamın bütün bağlarından kurtulmamız, gerçek sebep ve maliki şeffaf bir şekilde görmemizi sağlayacak olan üzerimizdeki bütün hicapların kalkması demektir. Ve bu dönüş yalnızca insana özgü değildir. Varlıkların tümü kendilerini var edene döneceklerdir.     

Ayrıntılı Cevap

Kur’an’daki bazı ayetlerde gelen Allah’a dönüş, yakınlaşmayla aynı manayı taşımıyor.

Konuya girmeden önce Allah’a yakın ve uzak olmanın manasına kısaca bakalım:

Yakınlık ve uzaklık daha çok maddi manasında kullanılmaktadır. Bu iki sözcüğü cisimler için kullandığımızda ister istemez maddi manayı kastetmekteyiz. Akıl maddi terimlerin meta fizikte kullanılmayacağını ispatlamaktadır. Mesela Allah Teala’nın bir mekanda olduğunu veya maddi bir cisminin olduğunu söyleyemeyiz. Doğal olarak maddi yakınlık ve uzaklık, Onun hakkında düşünülemez. Evet bu kelimelerin maddiyata bağlı olan zahiri manaları kastedilmezse başka.

Dolayısıyla yakınlık ve uzaklık kelimeleri Allah hakkında kullanıldığı zaman hiç bir şekilde maddi manayı içermeyecek ve kendisine tamamen manevi bir mana alacaktır. Şöyle ki Allah’a yakın olmaktan kasıt manevi ve ruhsal olarak yakınlıktır. Uzaklık ise manevi ve ruhsal uzaklıktır.

İşte burada şöyle bir soru karşımıza çıkar: İnsan öldüğünde Allah’a yakın olur mu ki dünyada insandan uzaktır diyebilelim? Bu konuda diyoruz ki, birincisi Kur’an, insan öldüğünde Allah’a yakın olur diye bir şey dememiştir. Kur’an ‘ona döneceksiniz’ demiştir. İkincisi bu dünyada birçok Allah dostunun Allah’a yakın olduklarını biliyoruz. Allah’ın düşmanları ise öldüklerinde bile Ondan uzaktırlar. Demek ki yakınlık ve uzaklık yalnızca insanın ameline bağlı olan bir şeydir.

Kur’an çeşitli ayetlerde, ölümün insanların Allah’a dönüşlerine bir vesile olduğunu buyurmaktadır:

‘Onlar (mü'minler), şüphesiz, Rablerine ulaşacaklarını iyiden iyiye umarlar ve şüphesiz O'na döneceklerini bilirler.’[1]     

‘Onlara (sabredenlere) bir musibet ulaştığında derler ki: Biz Allah'ınız ve şüphesiz O'na dönücüleriz.'[2]

‘Öyle kişilerdir ki onlar verecekleri şeyi verirler ve yürekleri, gerçekten dönüp Rablerinin tapısına varacaklarını bildikleri için korkuyla dolar.’[3]

Kimi müfessirler Allah’a dönüşten maksadın, Allah’tan başka hiç bir malikin olmadığı, fayda ve zararın Allah’tan başka kimsenin elinde bulunmadığının ortaya çıktığı yere dönmek manasına geldiği görüşündeler. Nitekim yaratılışın başlangıcıda öyle idi ve biz yaratılışın başlangıcında olduğumuz şeye dönüyor, maddi yaşamın bütün bağlarından kurtulup, varlığın kaynağına gidiyoruz.[4]

Başka bir ifadeyle Allah’a dönüş demek maddi yaşamın bütün bağlarından kurtulduğumuz, üzerimizdeki bütün hicapların kalktığı ve gerçek sebep ve maliki açık bir şekilde görmemiz demektir. Ve bu dönüş yalnızca insana özgü değildir. Varlıkların tümü varlık kaynakları olan Allah’a dönecekler. Bu dönüş bütün alemde gerçekleşecek olan değişim vasıtasıyla olacaktır. Kur’an bu konuya şöyle işaret ediyor: ‘Bütün işler, ona dönüp varır, artık ona kulluk ve ona tevekkül et’[5] ‘Muhakkak dönüş yalnızca Rabbinedir’[6]

 

     

 

 

 


[1] -Bakara/46

[2] -Bakara/156

[3] -Müminun/60

[4] -Fahruddin, Razi, Mefatihu’l-Gayb, c.3, s.492, Dar-u İhyai’t-Terasi’l- Arabi, 3. Baskı, Beyrut, HK.1420.

[5] -Hud/123

[6] -Alak/8

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    20527 Eski Kelam İlmi 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Bir Amerikan fabrikasında üretilmiş olan üzüm reçelini yemek helal midir?
    5734 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/07
    Büyük merci taklitler, Amerika veya genel olarak İslamî olmayan ülkelerdeki fabrikalarda yapılmış olan üzüm reçelinden istifade etmenin hükmünü şöyle beyan etmişlerdir:Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (Allah onu korusun):Eğer sarhoş edici değilse ve kitap ehli olmayan bir ...
  • Eğer evlat anne ve babasından önce vefat ederse merhumun evladı büyükbabasından miras alır
    22602 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Mirasın tabakaları ve açıklaması hakkında 3254 (Site: 3943) ve 1325 (Site: 1320) sayılı sorulara müracaat edebilirsiniz. Ama sorunuz hakkında muhterem mercilerin fetvalarını beyan etmeden önce, ölünün bir evladı (erkek veya kız) olduğu müddetçe torunlara miras ulaşmayacağını hatırlatırız. Ölünün (burada ölü derken büyükbaba veya büyükanne kastedilmektedir) evlatları kendisinden önce ölmeleri ...
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    14729 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    54379 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Bir Müslüman’ın yapabileceği en üstün müstehap amel nedir?
    12726 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Kur’an’ın diğer din mensuplarına karşı barışcıl biçimde yaklaşım konusundaki görüşü nedir?
    38680 Tefsir 2010/10/07
    ‘Dinlerarasıbarış ve huzura dayalı yaşam’ olgusu, İslamın temel inançlarından biridir ve Kur’an-ı Kerim’in bir çok ayetinde çeşitli şekillerde buna açıkca vurgu yapılmıştır. Kur’an, bazı dinlerde görülen ve inanç farklılıklarından kaynaklanan din savaşlarını -haçlı seferleri gibi- anlamsız bulmaktadır. Kin gütmek ve başka dinlerin mensuplarına karşı düşmanlık beslemek yasaktır. Başkalarına ...
  • acaba Bedir ve Tebük savaşlarında peygamber (s.a.a) evlayı mı terk etti ya maslahatı mı?
    7134 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bir grup Müslüman düşünürlerin inancına göre her hangi bir konuyla alakalı gerçekleşen bir olay hakkında peygambere (s.a.a) vahiy gelmemişse, hz. Resul (s.a.a) o olay hakkında karar alıyordu. Elbette Onun (s.a.a) aldığı karar evlaya veya maslahata ters gelebilirdi. Bu iki olaya bağlı olarak ...
  • Kadının Sesini Erkek İçin Türkü okurken dinlemenin hükmü nedir? Türkü yani ne?
    6812 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Ayetullah Hamenei’nin (Allah gölgesini devam ettirsin) Defteri: C 1 ve 3) Eğer kadının sesi türkü şeklinde olursa veya kadının sesinden lezzet almak kastıyla veyahut fesadı arkasından getiriyorsa veya lehvsel ve haram musikiyle birlikte iken kulak verilmesi caiz değildir. C 2) Ğına (türkü) ...
  • Peygamberin (s.a.a) vasiyyetinin yazılması engellendiği zaman Hz. Ali (a.s) neden buna karşı çıkmadı?
    12692 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    Peygamberimizin (s.a.a) isteğinin (vefat etmeden önce vasiyet yazmak için kalem ve kağıt isteğinin) engellenmesi tarihin meşhur olaylarındanır. Bu olaya ‘Yevm-il Hamis’, ‘Kalem ve Kağıt’ vb. gibi çeşitli isimler verilmiştir. Hz. Ali’nin (a.s) bu olayda susması onun gerçekleştiğinin reddini göstermez. Aksine onun deliline bakmak lazım. Acaba ...

En Çok Okunanlar