Gelişmiş Arama
Ziyaret
93934
Güncellenme Tarihi: 2008/04/09
Soru Özeti
Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
Soru
Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
Kısa Cevap

On iki İmam’a bağlı olan Şia, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamları’nın sünnetine göre amel etmek için namazı eli açık olarak kılmaktadırlar. Onların delili, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamlarının namaz kılarken ellerini açıp normal şekilde namaz kıldıkları ve namaz esnasında elleri bağlamayı Mecusilere benzemeyi ifade eden rivayetlerdir. Aynı şekil de muteber rivayetler, Peygamber’in (s.a.a.) namaz esnasında yaptığı amelleri, baştan sona kadar nakletmektedir ama o rivayetlerde elleri üst üste koyarak bağladığına dair hiçbir şey görülmemektedir. Namazda elleri bağlama olayı Peygamber (s.a.a.)’in vefatından sonra ikinci halife zamanında gerçekleşmiştir. Ehl-i Sünnet açısından ise onlar elleri bağlı olarak namaz kılmaktadırlar. Tabiî ki onların da bazıları bu şekilde amel etmemektedirler.

Ayrıntılı Cevap

Elleri bir biri üzerine koymak Peygamber (s.a.a.) zamanında yoktu ve o hazret namazı elleri açık olarak kılmaktaydı.[1] Şiiler de, her yerde Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt imamlarını izledikleri için namazı bu şekilde kılmaktadırlar. Ama elleri bağlama Peygamber’in (s.a.a.) vefatından sonra gerçekleşen bir iştir; ama ikinci halife zamanında yapılmaya başlandı ve o zamandan itibaren kural haline geldi.[2] Şimdi de Sünnilerin çoğunluğu ikinci halifenin yöntemine göre amel etmektedirler.[3] Ama masum Ehl-i Beyt İmamları, bunu Mecusilerin amellerinden sayarak kâfirlere benzemek olarak görmüşler ve Şiilere, Peygamber’in (s.a.a.) sünnet ve yöntemine uyarak elleri açık olarak namaz kılmayı emretmişlerdir.

Ebi Hamid-i Sa’idi’nin naklettiği bir hadiste Peygamber’in (s.a.a.) namaz anında, tekbiret-ul ihram’ın başından ta selamın sonuna kadar olan yaptığı bütün ameller zikredilmiştir, ama Peygamber’in(s.a.a.) ellerini bağlamak gibi bir ameli zikredilmemiştir. Tam tersine, Peygamber’in (s.a.a.), tekbiret-ul ihramı söyledikten sonra ellerini aşağıya indirerek yan tarafına yapıştırdığı zikredilmektedir.[4]

Peygamber’in (s.a.a.) müstehap olan bir ameli hayatı boyunca terk edeceği de mümkün değildir.

Aynı şekilde, Hammad b. İsa, İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s.) kendisine doğru ve kâmil namazı öğretmesini istemiş ve o Hz. de kıbleye doğru durarak bütün müstehapları yerine getirip tekbiret-ul ihramı söylemiş ve sonra da kıraate başlayarak devam etmiş ve Şiilerin bugün ki kıldıkları gibi namazı kılarak selam verip tamamlamıştır.[5] Bu rivayette İmam (a.s.) Peygamber’in (s.a.a.) kıldığı namazı Hammad b. İsa’ya öğretmiştir ve elleri birbiri üzerine koymayı söylememiştir. Eğer bu amel sünnet olsaydı İmam (a.s.) onu mutlaka açıklardı.

Aynı şekilde Ehl-i Beyt imamları birçok rivayetlerde şöyle buyurmuşlardır: bu amel, kâfirlere ve Mecusilere benzemektir ve bunun yapılmasından kaçınılmalıdır. Bu hususta birkaç rivayeti zikretmeyi yeterli buluyoruz:

Muhammed b. Müslim İmam Sadık (a.s.) ve o da İmam Bakır’dan (a.s.) nakletmektedir: İmam’a (a.s.) şöyle dedim: Birisi namaz anında elerini birbiri üzerine koymaktadır. İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Bu tekfirdir ve bu şekilde yapma.”[6]

Zürare, İmam Cafer-i Sadık(a.s.)’dan şöyle nakletmektedir: İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Namazlarına önem göster ve ellerini bağlama. Çünkü bu Mecusilerin yaptığı bir iştir.”[7]

Saduk Hz. Ali’den (a.s.) şöyle rivayet etmektedir: İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Müslüman birisi, namazda Allah’ın karşısında dururken ellerini bağlamaz; çünkü bu kâfirlere yani Mecusilere benzemektir.”[8]

Daha ayrıntılı bilgi almak için şu kaynaklara başvurulabilir:

El-İnsaf Fi Mesail-id Dam Fiha el Hilaf, Ayetullah Şeyh Cafer Subhani, c:1 s: 169–193.



[1] Bu konuyla ilgili hadis gelecektir.

[2] Bu konuyla ilgili Buharinim rivayet ettiği Sehl ibn-i Said’in şu hadisidir: “ İnsanlara, sağ ellerini sol kollarının üzerine koymaları emrediliyordu”( Feth-ul Buhari Fi Şerh-i Sahih-il Buhari, c: 2, s: 223). Eğer Peygamber(s.a.a.) elleri bağlamayı emretseydi, (insanlara emrediliyordu) denmesinin hiçbir anlamı yoktur. Onun yerine (Peygamber(s.a.a.) emrediyordu) denmesi gerekirdi.  

[3] Hanefi, Şafii ve Hanbelî mezhepleri el bağlamayı sünnet ama Maliki mezhebi elleri açmayı sünnet biliyorlar.( El-Fıkh-u Al-al Mezheb-il Hamse, s: 110)

[4] Sünen-i Beyhaki, c: 2, s: 72, 73, 101 ve 102; Sünen-i Ebi Davut, c: 1, s: 194

[5] El Vesail, c: 4, namazın fiilleri bablarının 1’inci babı, 1’inci hadis

[6] El Vesail, c: 4, namazı batıl eden şeyler bablarından 15’inci bab, 1’inci hadis

[7] El Vesail, c: 4, namazı batıl eden şeyler bablarından 15’inci bab, 2, 3 ve 7’nci hadisler.

[8] Subhani, Cafer, Fıkh-uş Şiat-il İmamiyye ve Mevazi’-ul Hilaf Beynehu ve beyn el Mezahib-il Erbea’, s: 183.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar