Gelişmiş Arama
Ziyaret
7808
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
Kur’an’ın dualarında ‘Siz kendinize bakın.’ gibi ayetlerine göre önceliğin insanın kendisine sonra başkalarına verilmesi istenmişken, Hz. Zehra’nın (s.a) dualarında başkalarını kendinden öne geçirdiğini görmekteyiz. Bunu nasıl açıklayabilirsiniz?
Soru
Kur’an’ın dualarında ‘Siz kendinize bakın.’ gibi ayetlerine göre öncelik insanın kendisine sonra yakınlarına ve diğer müminlere verilmişken, kimi rivayetlerde Hz. Zehra’nın (s.a) önce başkalarına sonra kendisine dua ettiğini görmekteyiz. Çelişki gibi görünen bu meseleyi nasıl açıklayabilirsiniz? Biz hangi sıralamaya uyalım?
Kısa Cevap

İnsan, nefsini tezkiye ve ıslah ederken kendisini başkalarından öne geçirmelidir. Bu, Kur’an’ın ve rivayetlerin açık emridir. Zira insan kendisini tezkiye etmeden başkalarını hidayet etmesi çok az görülmüştür. Ama dua edip Allah’tan dilek dilerken başkasına öncelik vermek en uygun olanıdır. Rivayetlerde bu konu üzerinde çok durulmuştur. Bu iş insanın dileğine ulaşmasını geciktirmediği gibi onun çabuk bir şekilde ve fazlasıyla gerçekleşmesine de neden olmaktadır.   

Ayrıntılı Cevap

Anlaşıldığı kadarıyla soruda nefis tezkiyesi ve günahtan uzak kalma makamıyla dua ve Allah’tan dilek dilemek makamı birbirine karıştırılmıştır. Zira birincisinde, yani nefsi ıslah etmek ve günahtan sakınmak konusunda ayet ve hadislerden anlaşılan şey insanın kendisine öncelik vermesidir. Kur’an, cehennem ateşinden korunmayı ve tezkiye ederek nefsi ahlaki rezaletlerden kurtarmayı tavsiye etmesinin yanı sıra şöyle buyuruyor: Ey inananlar, siz kendinize bakın (kendinizi dalalet ve isyandan koruyun); doğru yolu buldunuzsa sapık kişi, size bir zarar veremez.’[1]

Bir başka ayette de şöyle buyuruyor: ‘Ey inananlar, kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.’[2](yani günah işleyerek kendinizi ateşe atmayın).

Görüldüğü üzere, burada söz konusu olan dua, niyaz vb. şeyler değil, nefsi ıslah etmek ve ahlaki rezaletlerden kurtulmaktır. Bu da insanın kendisini ve yakınlarını başkalarına tercih etmesini gerektirmektedir. Tabi bu, emr-i maruf ve nehy-i münkeri terketmek manasına gelmez. Zira farzları yerine getirmek nefsi ıslah etmenin yollarından olsa da ‘Nefsi ıslah ediyorum’ bahanesiyle onları terketmek olmaz.

Ancak dua ve dilek dileme aşamasında, rivayetlerden anlaşıldığı ve defalarca vurgu yapıldığı gibi durum tam tersidir. Çünkü, Masum İmamların (a.s) buyurdukları gibi burada en iyi olan başkalarını kendine tercih vermektir. İmam Hasan’ın (a.s) saygı değer anneleri Hz. Zehra’dan (s.a) naklettiği ve soruda da geldiği gibi Hz. Zehra (s.a), duası hakkında oğlu İmam Hasan’ın (a.s) sorusuna ‘Önce komşu, sonra kendimiz.’[3] diye cevap buyurmuştur.

İmam Seccad’da (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Şüphesiz melekler, müminin insanın başka bir mümin kardeşinin arkasından dua ettiğini veya hayırla yadettiğini gördüklerinde ona şöyle derler: ‘Ne kadar iyi bir kardeşsin sen! O senin yanında olmadan sen ona dua ediyor ve hayırla anıyorsun. Gerçekten Allah, onun için istediğinin iki katını sana verecektir...’[4]

Bu tür rivayetler çoktur. Vesailu’ş-Şia kitabında ‘Bab-u İstihbab-u İhtiyari’l-İnsan ed-Duae Li’l-Mümin Ala’d-Duai Li-Nefsihi’ (Kendisine Dua Etmeden Önce Başkalarına Dua Etmenin Müstehaplığı) diye bir bab vardır. Orada kendisine dua etmeden önce başkalarına dua etme hakkında birçok hadis gelmiştir.

 

Daha fazla bilgi için bkz: Dizin: Yolda Çıkan Eş ve Yakınlar için Dua: Soru:14979 (Site:14755).   

    

 



[1] -Maide/105

[2] -Tahrim/6

[3] -Şeyh Hür Amuli, Vesailu’ş-Şia, c.7, s.112, Bab-u İstihbab-u İhtiyari’l-İnsan ed-Duae Li’l-Mümin Ala’d-Duai Li-Nefsihi, Müessese-i Alu’l-Beyt, Kum

[4] -a.g.e., s.111.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İki itirafın çelişkili olduğu veya yaptıkları kendi itiraflarında vazgeçtikler durumda kısasın hükmü nedir?
    4671 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    İmam Humeyni hazretleri bu konuyla alakalı şöyle buyurmuşlardır: Eğer kişi kasti bir katl ile itham edilir ve kendisi de buna itiraf eder, daha sonra başka birisi gelip aynı maktulun kasti katili kendisi olduğunu itiraf eder ve daha sonra önceki itirafçı kendi itirafından vazgeçerse bunlardan hiçbirisine kısas hükmü uygulanmaz. Onlardan diyette ...
  • Annenin izni olmadan kızın evlenmesi doğru mudur?
    6503 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/24
    Şimdiki mercilerin çoğu bakire kız ile nikâh akdini (geçici veya daim) babanın veya baba tarafından atanın izni şartına bağlamışlardır. Ama kız bakire değilse yahut baba veya baba tarafından atası yoksa (vefat etmişlerse) bir başka şahsın iznine gerek yoktur. Ama bu evliliğin annenin üzülmesine ...
  • Lezzet kısımları nelerdir? Üstün lezzete nasıl ulaşılabilir?
    6383 Pratik Ahlak 2011/04/12
    İnsan lezzet ve dertsiz değildir. Bazı hususlardan lezzet almakta ve bazı hususlardan da rahatsız olmaktadır. Bu hususları tanzim etmede ahlakın önemli bir payı vardır. Ahlakî konular sayesinde gerçek lezzet ve dert, gerçek dışı olandan ayırt edilmekte ve böylece insan gerçek lezzete yönelebilmekte ve gerçek olmayandan ...
  • Kendi görevini bilmediği için Ehl-i Sünnet fıkhına göre amel eden bir Şia’nın görevi nedir?
    6125 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/02/06
    Cevap: Biz sizin sorunuzu taklid mercilerinin fetva bürolarına gönderdik şu şekilde cevap verdiler:Ayetullah Uzma Hamenei’nin Fetva Bürosu: Yapmış olduğu ameller, şimdi taklid ettiği fetva merciinin fetvalarıyla uyumlu değilse o amelleri kaza etmelidir.
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    8953 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • Mekke’de putperestlik ne zaman ve kimin tarafından başlatıldı?
    29667 تاريخ بزرگان 2011/03/03
    Huzâa kabilesi Allah’ın evinin yöneticiliğini üstlendikten sonra onlardan Amr bin Luhey bu sorumluluğu alan ilk kişi oldu. Luhey’in adı Haris bin Amir’di. Amr, İbrahim (a.s)’ın dinini değiştirdi ve halkı putlara tapmaya tahrik etti. Bir rivayete göre o, Şam’a gittiğinde orada bir grubun putlara tapındığını gördü. Onlar Amr’a Kabe’ye ...
  • Şeys kimdir?
    5323 تاريخ بزرگان 2011/11/21
    Şeys, Hz.Adem’in (a.s) evlatlarından biridir. Kâbil’in Habil’i öldürmesinden sonra Adem ve Havva beş yıl çocuk sahibi olmadılar. Beş yıldan sonra dünyaya gelen çocuklarına Şeys adını verdiler. Hz. Adem onun hakkında şöyle diyor: ‘O, Habil’in yerine verildi, mübarektir ve peygamber olacaktır.’
  • İslami öğretiler acısından ’Kısas’ mı yoksa af ve bağışlama mı daha üstündür?
    2085 عفو و بخشش 2020/01/19
  • Neden insan güzelliği sevmektedir? Acaba güzel yüzlü insanları görmek insan psikolojisini olumlu etkiler mi?
    4065 Know More 2020/09/08
     İnsan yaratılış olarak kemal peşindedir. Kemal olan her şeyi beğenmekte ve sevmektedir. Güzelliğin kemal olduğu göz önünde bulundurulursa doğal olarak güzelliği sevmektedir. İnsanın yaratılış ve fıtratı üzere böyle bir meyli ve isteği söz konusuysa bunun akli bir delile ihtiyacı yoktur. Zira doğası bunu gerektirmektedir.Bu ...
  • Acaba Ebu Abdullah el-Hüseyin (a.s.) Habib bini Mezahiri’ye şöyle bir mektup yazmış mıydı; “Mine’l – garibi ile’l – habib”; yani garipten habibe?
    7555 تاريخ بزرگان 2011/12/17
    Biz, “Mine’l – garibi ile’l – habibi”  şeklinde bir cümle veya ibareyi Şianın hadis kitaplarında ve mersiyelerde (maktellerde) bulamadık. Bu nedenle bunu İmam Hüseyin’e nispetlendirmek doğru olamaz. Habib bini Mezahiri hakkında var olan tek şey şudur: O imam Hüseyin’in (a.s.) vefalı yaranlarından idi. savaşa katıldı, şehit oldu ...

En Çok Okunanlar