Gelişmiş Arama
Ziyaret
5647
Güncellenme Tarihi: 2010/12/29
Soru Özeti
Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
Soru
Gerçek ve tüzel kişilerin muzarebe yoluyla yüksek düzeyde kâr vermeleri ve bu kârı aylık olarak ödemeleri caiz midir?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Bu soru taklit mercilerinin bürolarına iletildi ve şu cevaplar alındı:

Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin Bürosu: Sorudaki varsayıma göre bir miktar para muzarebe için işletmeciye verildiğinde sermaye sahibine belli bir miktarda meblağ ödenmesi kararlaştırılırsa, örneğin kârın üçte biri, dörtte biri, yarısı vb. gibi miktarlardan biri işletmecinin sermaye sahibine ödemesi şart koşulursa, belli bir meblağ aylık kazanç olarak belirlendiği için muzarebe doğru değildir. Evet, kâr elde edildikten sonra aralarında onun bir miktarını sermaye sahibine, muzarebe akdinin süresi bitene kadar, her ay alelhesap olarak ödenmesini şart koşabilirler.

 Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Verilen sermayeyle yapılan işin gelirinden ödenen kârın sakıncası yoktur. Bunun dışında caiz değildir.

Not: Diğer taklit mercilerin bürolardan da cevaplar elimize geçer geçmez yayınlayacağız.

Ayetullah-ul Uzma Safi Gulpaygani’nin Bürosu: Bu işin doğru şekli şudur: Söz konusu amel, muzarebe şartlarına uyularak yapılmalıdır. Şöyleki, parayı veren kişi, o parayla iş yapacak kimseyle, bu paradan ne kadar kâr elde edilirse kesr-i muşa (yarısı, üçte bir, dörtte bir...) şeklinde şart koşsunlar, başka bir ifadeyle yüzde şeklinde aralarında bölüşmeyi şart koşsunlar ve yüzde olarak kararlaştırsınlar. Örneğin, desinler ki: ‘Kazanılan kâr ne kadar olursa olsun onun yüzde kırkı para sahibinin, yüzde altmışı da o parayla iş yapanındır.’ Veya başka bir yüzde üzerinde anlaşsınlar. Ama eğer para sahibi dese ki, ayda şu miktarda alacağım, batıldır. Evet, eğer muzarebe başlangıçta, söylendiği şekilde olursa ve sonra parayla iş yapan belli bir miktarı mesela her ay, para sahibine alelhesap olarak verirse ve işin bitiminde (dönem sonu hesabı yapılacağı zaman) para sahibi dese ki, ‘anlaşmaya göre şimdiye kadar kârdan benim payıma ne düşmüş ise bana verdiklerinin karşılığında bağışlıyorum’ sakıncası yoktur. Allah-ul Alim.  

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar