Gelişmiş Arama
Ziyaret
5922
Güncellenme Tarihi: 2010/12/29
Soru Özeti
Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
Soru
Gerçek ve tüzel kişilerin muzarebe yoluyla yüksek düzeyde kâr vermeleri ve bu kârı aylık olarak ödemeleri caiz midir?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Bu soru taklit mercilerinin bürolarına iletildi ve şu cevaplar alındı:

Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin Bürosu: Sorudaki varsayıma göre bir miktar para muzarebe için işletmeciye verildiğinde sermaye sahibine belli bir miktarda meblağ ödenmesi kararlaştırılırsa, örneğin kârın üçte biri, dörtte biri, yarısı vb. gibi miktarlardan biri işletmecinin sermaye sahibine ödemesi şart koşulursa, belli bir meblağ aylık kazanç olarak belirlendiği için muzarebe doğru değildir. Evet, kâr elde edildikten sonra aralarında onun bir miktarını sermaye sahibine, muzarebe akdinin süresi bitene kadar, her ay alelhesap olarak ödenmesini şart koşabilirler.

 Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Verilen sermayeyle yapılan işin gelirinden ödenen kârın sakıncası yoktur. Bunun dışında caiz değildir.

Not: Diğer taklit mercilerin bürolardan da cevaplar elimize geçer geçmez yayınlayacağız.

Ayetullah-ul Uzma Safi Gulpaygani’nin Bürosu: Bu işin doğru şekli şudur: Söz konusu amel, muzarebe şartlarına uyularak yapılmalıdır. Şöyleki, parayı veren kişi, o parayla iş yapacak kimseyle, bu paradan ne kadar kâr elde edilirse kesr-i muşa (yarısı, üçte bir, dörtte bir...) şeklinde şart koşsunlar, başka bir ifadeyle yüzde şeklinde aralarında bölüşmeyi şart koşsunlar ve yüzde olarak kararlaştırsınlar. Örneğin, desinler ki: ‘Kazanılan kâr ne kadar olursa olsun onun yüzde kırkı para sahibinin, yüzde altmışı da o parayla iş yapanındır.’ Veya başka bir yüzde üzerinde anlaşsınlar. Ama eğer para sahibi dese ki, ayda şu miktarda alacağım, batıldır. Evet, eğer muzarebe başlangıçta, söylendiği şekilde olursa ve sonra parayla iş yapan belli bir miktarı mesela her ay, para sahibine alelhesap olarak verirse ve işin bitiminde (dönem sonu hesabı yapılacağı zaman) para sahibi dese ki, ‘anlaşmaya göre şimdiye kadar kârdan benim payıma ne düşmüş ise bana verdiklerinin karşılığında bağışlıyorum’ sakıncası yoktur. Allah-ul Alim.  

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    10114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • İmam Musa Kazım’ın (a.s) hayatı, evlatları ve torunlarını özetle benim için açıklar mısınız?
    21759 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    13280 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    18303 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yolculuktayım ve yolculuğumun müddeti belli değil. Lütfen seferî kılma ve tam kılma açısından namazımın durumunu belirtiniz.
    6948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    6376 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    11333 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7310 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • Sigaranın orucu bozduğunu bilmeyen biri, sigara içerek tuttuğu oruçların kazasının yanı sıra keffarette vermeli midir?
    8350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İmam Humeyni (r.a) ve diğer büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: (Oruç tutan kişi) Meseleyi bilmediğinden dolayı orucu bozan bir şey yapsa, eğer meseleyi öğrenme imkanı vardıysa farz ihtiyat gereği üzerine keffaret gelir. Eğer meseleyi öğrenme imkanı yoktuysa veya meselenin farkında değildiyse yahut filan şeyin orucu bozduğunu kesin olarak ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    19268 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar