Gelişmiş Arama
Ziyaret
7562
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
imamların (a.s.) isimleri Şia'nın hangi mütevatir hadislerinde tasrih (açık bir şekilde zikir) edilmiştir.
Soru
imamların (a.s.) isimlerini ve imamların imamete tayin edilmiş olduğuna delalet eden Şia'nın mütevatir rivayetlerinden bir kaçını örnek olarak bizim için zikir etmenizi rica ediyoruz.
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Konuyla ilgili ehlisünnet ve Şia'nın kitaplarında birçok rivayet zikredilmiş. Bu rivayetlerde imamların isimleri belirtilmektedir. Bu rivayetlerin birçoğu mütevatir ve bir kısmını Ayetullah Safi Gülpaygani "muntahabu'l-eser" adlı değerli eserinde toplamış. Dolayısıyla (konuyla ilgili detaylı bilgi edinmek için) bu değerli kitabı okumanızı tavsiye ediyoruz.

Detaylı Cevap:

Konuyla ilgili ehlisünnet ve Şia'nın kitaplarında birçok rivayet zikredilmiş. Bu rivayetlerde imamların (a.s.) isimleri belirtilmektedir. Bu rivayetlerin birçoğu mütevatir ve bir kısmını Ayetullah Safi Gülpaygani "muntahabu'l-eser" adlı değerli eserinde toplamıştır. Biz burada ehlisünnetin güvenilir kitaplarından birisi olan "yenabiu'l-mevedde" ve Şia'nın kitaplarında zikir edilmiş rivayetlerin bir kaçını hatırlatmakla yetiniyoruz.

1-   "Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir."[1] Ayet nazil oldu ve bu ayet ulu’l-emr unvanıyla bazı kimselere itaat edilmesini mutlak bir şekilde vacip kılıyor. Ayeti kerime bu kimselere olan itaati peygamberin (s.a.a.) kendisine olan itaatle aynı seviyede olduğunu karar kılınca, Abdullah'ın oğlu Cabiri Ensari peygamberden (s.a.a.) ulu’l-emir olarak itaatleri farz kılınan bu kimseler kimlerdir diye sorudu? Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: "onlar benim halifelerimdir ya Cabir! Onlar benden sonra Müslümanların imamlarıdır. Onların ilki Ali b. Ebu Taliptir. Ondan sora Hasan, ondan sonra Hüseyin, ondan sonra Hüseynin oğlu Ali, ondan sonra Tevrat'ta Bakır olarak bilinen Ali'nin oğlu Muhammed'dir. Ya Cabir sen Onu göreceksin. Onunla buluştuğun zaman benim selamlarımı ona ilet. Ondan sonra Muhammed'in oğlu Cafer-i Sadık, ondan sonra Cafer'in oğlu Musa, ondan sonra Musa'nın oğlu Ali, ondan sonra Ali'nin oğlu Muhammed, ondan sonra Muhammed'in oğlu Ali, ondan sonra Ali'nin oğlu Hasan ve ondan sonra ismi benim ismim, künyesi benim künyem, Allah ın yer yüzündeki hücceti ve kulları içinde bakiyetullah olan Hasanın oğludur. Allah Teâlâ onun eliyle yeryüzünün doğusunu ve batısını fethedecektir. Kendi Şia'sından kayıp olacak yani gaybe çekilecek onun imamlığında kalpleri imanla imtihana tabi tutulmuş olanlar hariç kimse imanında sebat kalmazlar".[2]

2-    Hazreti Ali buyuryor: ben ümmü Selemenin evinde peygamberin (s.a.a.) hizmetindeydim şu ayeti kerime nazil oldu: "Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah’a ve Resûlüne itaat edin. (zira) Allah (bununla) ancak siz ehlibeytten günah kirini gidermek ve tertemiz kılmak istiyor".[3] Peygamber (s.a.a.) bana şöyle buyurdu: "bu ayet senin ve senin çocukların Hasan ve Hüseyin ve senin neslinden vücuda gelen imamlar hakkında nazil olmuştur". Ben, ey Allahın Resulü! (s.a.a.) sizden sonra kaç kişi imamet makamına ulaşacaktır diye sordum? Allah resulü şöyle buyurdu: "benden sonra sen imam olacaksın. Senden sonra Hasan, Hasandan sonra Hüseyin, Hüseyin'den sonra onun oğlu Ali bin el-Hüseyin, Ali'den sonra onun oğlu Muhammed'dir. Muhammed'den sonra onun oğlu Cafer, Cafer'den sonra onun oğlu Musa, Musa'dan sonra onun oğlu Ali, Ali'den sonra onun oğlu Muhammed, Muhammed'den sonra onun oğlu Ali, Ali'den sonra onun oğlu Hasan, Hasandan sonra onun oğlu hüccet imamet makamına gelecek. Bu isimler aynen bu tertiple arşı alada yazılmış idi. Allah tan bunlar kimlerdir diye sordum? Allah Şöyle buyurdu: "senden sonraki imamlardır, pak ve masumdurlar, bunların düşmanları lanetlendirilmiştir".[4]

3-   İbni Abbas'tan şöyle nakil edilmiştir: Na'sel isminde bir Yahudi peygamberden (s.a.a.) sonra kimlerin imam olacağı hakkında sorduğu soruya karşı peygamber (s.a.a) imamların isimleri hakkında vermiş olduğu cevap şöyledir: "benden sonra Ali, Ali'den sonara onun oğlu Hasan, Hasandan sonra Hasanın kardeşi Hüseyin imam olacaklardır. Hüseyin'den sonra lakabı Zeyne'l-Abidin olan Ali, ondan sonra lakabı Bakır olan Muhammed, ondan sonra lakabı Sadık olan Cafer, ondan sonra Kazım olarak bilinen Cafer'in oğlu Musa imam olacaktır. Kazımdan sonra lakabı Rıza olan onun oğlu Ali, ondan sonra Ali'nin oğlu Muhammed Takki, ondan sonra onun oğlu Ali en-Naki'yul-Hadi, ondan sonra onun oğlu Hasan-i Askeri ve ondan sonra lakabı Mehdi, Kaim ve Hüccet olan onun oğlu Muhammed Müslümanların imamlarıdırlar".

4-   [5]      

  

 



[1]  Nisa 59.

[2] "Biharu'l-envar" c. 23, s. 290; "isbatu'l-hudat", c. 3, s. 123; "el-menakıb ibn. şehr aşup", c. 1 s 283. rivayet no: 29

[3]  Ahzap 33.

[4]  "Biharu'l-envar" c. 36, s. 337; "kifayetu'l-eser", s. 157.

[5] Süleyman, Kanduzi Hanefi, "yenabiul-mevedde", tercüme; seyit Murtaza Tevessüliyan, buzercemher, tarihsiz, c. 2, s. 387, 392, bab: 76.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10086 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • Bozgunculuğun bahsedildiği Kur’an ayetleri hangileridir?
    13595 Tefsir 2011/01/20
    Bozgunculuk ıslah karşısında olup her tahripkâr işe denir. Bundan dolayı noksanlık ve tahrip cihetinde yer alan her iş veya bireysel ve toplumsal meselelerdeki ifrat ve tefrit bozgunculuk sıfatıyla anılır. Kur’an-ı Kerim’in hedef ve misyonu insanları her türlü bozgunculuktan kurtarmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in birçok ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    49297 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Masum olmayan bir kimse Allah’ın halifeliğinin örneği olabilir mi?
    7124 Eski Kelam İlmi 2011/01/20
    Allah’ın halifeliğinin örneklerine değinmeden önce Allah’ın halifesinin kim ve vasıflarının ne olduğunu açıklamak gerekir. Hilafet ve halifelik kavramının batınında halife kılanın halifede zuhur etmesi manası saklıdır ve halife ise halife kılan özneye kimliği bağlı olan kimsedir. Halifenin ondan ayrı bir mana ve hakikati yoktur. ...
  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8484 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • İyi ve kötülerin birbirlerine karşı olan sevgi ve kini nasıldır?
    6393 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/12
    Sorunun açıklığa kavuşması için İmam Askeri’nin (a.s) hadisinin metnini hatırlatacağız. İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “İyilerin, iyilerle dostluğu, iyiler için sevaptır, kötülerin, iyilere muhabbeti, iyiler için büyüklüktür; kötülerin, iyilerle düşmanlığı, iyiler için süstür (ziynettir) ve iyilerin, kötülerle düşmanlığı, kütüler için rüsvalıktır.”[1] Buna ...
  • Zırar mescidinin anlamı nedir? Onun inşa edilme hikâyesi nedir?
    12235 tarihi Yerler 2012/03/12
    “Zırar” Arapçada mufaale babından olup bilerek[1] zarar verme[2] anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de Tövbe suresinde Zırar mescidi macerasına işaret edilmiştir. Zırar mescidinin bu adla adlandırılmasının nedeni, bir grup münafığın İslam ve Müslümanlar aleyhine olan kendi kirli emellerini hayata geçirmek ve Hz. Peygamber ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    12817 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Kur’an’ın nüzulu hangi yılda tamamlandı?
    15341 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Peygambere nazil olan son ayet ve son sure hakkındaki rivayetler farklıdır. Bazı rivayetlerde Peygambere (s.a.a) nazil olan son surenin Nasr suresi olduğunu söylenirken bazılarında da Beraet suresinin son sure olduğunu söylenmektedir. Yine bazı rivayetlerde Bakara suresinin 281. ayetinin son ayet olduğunu söylenirken bazılarında da ‘Bugün dininizi size ikmale ...
  • Bir mercii taklit etmede kendisinin rızası gerekli midir?
    5648 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu husustaki görüşü şudur:Eğer şerî muteber yollardan (açık delil, şöhret ve vicdanî ilim) bir şahsın taklit için salahiyeti olduğu tespit edilirse, onu taklit etmek caiz olur ve kendisinin onayına gerek duyulmaz. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

En Çok Okunanlar