Gelişmiş Arama
Ziyaret
88167
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
“İyyake na’budu ve iyyake neste’in” ayetinin tefsiri nedir?
Soru
“İyyake na’budu ve iyyake neste’in”i kısaca tefsirini açıklayınız. Teşekkür ederim.
Kısa Cevap

Ayeti Şerife’nin tercümesi: “(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.[i]

Allah’a ibadet, insanın kendi varlığının sahibinin Rabbine ait olduğunu göstermektir.[ii]”İstianet” yardım talebinde bulunmaktır[iii] ve “a-v-n” mutlak yardım anlamındadır.[iv]

Fatiha Suresi’nin ilk ayetleri tevhid-i zati ve tevhid-i sıfati’den bahsediyor ve “İyyake na’budu ve iyyake neste’in” ayeti ise tevhid-i ibadet ve tevhid-i ef’al’den bahsediyor. Tevhid-i ibadet, Allah’ın dışında hiç kimseyi ve hiç bir şeyi tapınmaya layık bilmemek, yalnızca Allah’ın emrine boyun eğmek ve O’nun dışında hiç kimsenin karşısında kulluk etmeyip sadece O’na teslim olmaktır. Tevhid-i ef’al, âlemde gerçek eser sahibinin yalnızca Allah olduğunu bilmektir. Elbette bu, sebeplerin ardı süre gitmemek değil, eser sahibi olan her sebebin Allah’ın emriyle gerçekleşmesi anlamındadır.[v] Bu tefekkür ve böyle bir inanç, insanı herkesten kopararak yalnızca Allah’a bağlı kılar.[vi]

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurur: “İyyake na’budu”, kulun Allah’a doğru rağbetini, yakınlaşmasını ve O’na kulluğunu göstermesi ve amelini başkasına değil, yalnızca O’na has kılmayı ortaya koymasıdır. “İyyake neste’in”, Allah’a çok ibadet etmek için O’ndan yardım talep etmek, verilen nimetlerin devamını isteyip O’ndan yardım ummaktır”.[vii]

 


[i] Fatiha Suresi, 5.

[ii] Şu indekslere bakınız:

 “İbadet yöntemleri”, Soru 8931 (Site: 9418);

 “İbadet kendisi için veya Allah için?”, Soru 378 (Site: 389);

“İbadetin dereceleri ve kalp huzuru”, Soru 14743 (Site: 14486).

[iii] Bestani, Fuat Efram-Mehyar, Rıza, Ferhengi Ebcedi”, baskı, 2, Tahran: İntişarati İslami, y. 1375 ş, “istiane” kelimesi, s. 60.

[iv] Ferahidi, Halil b. Ahmet, Kitabu’l Eyn, baskı, 2, Kum: İntişarati Hicret, y.1410 k, c. 2, s. 253; Cevadi Amuli, Abdullah, Tesnim, Kum: Neşri İsra, c. 1, s. 425.

[v] Şu indekslere bakınız:

Tevhidin Mertebeleri”, Soru 1913 (Site: 3445);

“Allah ve Sıfati Subuti ve Selbi”, Soru 2330 (Site: 2859).

[vi] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, baskı, 1, Tahran: Daru’l Kutübü’l İslamiye”, y. 1374 ş, c. 1, s. 42 ve 43.

[vii] Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, “Men la yahzuruhu’l fakih”, Kum: Defteri İntişarati İslami, y. 1413 k, Muhakkik ve musahhih: Ğaffari, Ali Ekber, c. 1, s. 310.

 

Ayrıntılı Cevap

1. Yalnızca Allah ibadete layıktır ve yardım istemeye layık olan yegâne hakikat Allah-u Teâlâ’dır.

2. İnsanın itikadını oluşturan Fatiha Suresi’nin önceki ayetlerini dikkate alarak, insanın amelinin yani tapınmanın açıklandığı bu ayette, iki noktaya ulaşılabilir: Bir. İnsanın düşünceleri, onun amel ve davranışlarının temelini oluşturur.[1] İki. Allah’ın varlık üzerindeki Rabliği, Rahmanlığı ve Rahim olması; kıyamet gününün sahibi olması, O’nun ibadete layık oluşunun delilidir.[2]

3. Allah’ın huzurunda insanın kendini görmemesi, Allah’a ibadet etmenin adabındandır. “Men”in yerine “ma”nın kullanılması, bazen azemetin bazen de benlik ve bencillikten kaçınılmasının göstergesidir. Kelami karineler muradın belirleyicisidir ve burada, kulluk münasebetince benlik ve bencillikten kaçınmak kastedilmiştir. Bunun için “na’budü” deki zamir, çoğul (mütekellimi ma’al ğayr) gelmiştir.

4. İnsan Allah’a kullukta ve kulluğunu yalnızca ona has kılmada Allah’ın yardımına muhtaçtır. Fatiha Suresi’ndeki “Neste’in” kelimesinden vazifelerin tamamıyla alakalı olduğu ve bu vazifelerin tamamının da “iyyake na’budü” kelimesinden anlaşıldığı gibi tevhid-i ef’aliyi zorunlu kıldığı anlaşılmaktadır.

5. İnsan Allah’a ibadet etmede özgür olmasının yanı sıra, O’nun yardımı olmaksızın ibadetleri yerine getirme gücü yoktur[3] ve insan kendi işlerinin tamamında Allah’ın yardımına muhtaçtır.

Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.

 


[1] Gramerce fiilin mef’ulu olan “iyyake”nin “na’budü” ve “neste’in” fiillerinden önce gelmesi, hasr ve sınırlamayı gösterir.

[2] Fatiha Suresi’nin ilk ayetlerinden bahsimizin konusu “Rabbu’l âlemin”, “Er rahmanir rahim”, “Maliki yevmid din” ve “İyyake na’budu” ya kadar ayetlerin dikkate alınmasıyla.

[3] “İyyake na’budü”nün manasını dikkate alarak.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar