Gelişmiş Arama
Ziyaret
11601
Güncellenme Tarihi: 2010/12/04
Soru Özeti
Cinsiyet değiştirmek ne demektir?
Soru
Cinsiyet değiştirmek ne demektir ve fakihler onu nasıl tarif etmişlerdir?
Kısa Cevap

Her ne kadar lügatlerde ‘cinsiyet değişikliği’ hakkında herhangi bir tarif gelmemişse de ondan maksat erkek, kadın veya hünsa (çifte cinsiyetli) cinsindeki her türlü değişikliktir. Öyleki şimdi durumu önceki durumundan farklıdır.

Tıbbi yönden cinsiyet değişimi ‘genetik’ veya ‘kromozom’ değişiminden farklıdır. Başka bir ifadeyle tıp dilinde cinsiyet değişimi ‘tenasül aletinin ameliyatı’ demektir. Bu iş hem hünsa ve çifte cinsiyetlilerin cinsiyet değişimi için geçerlidir, hem de Transsexualism (psikolojik hünsalar) için geçerlidir.

Şii fakihler, bu alanda çeşitli tarifler yapmışlarsa da cinsiyet değiştirme hakkında şöyle bir tarif yapılabilir: Cinsiyet değişimi, birinin erkeklikten kadınlığa veya kadınlıktan erkekliğe, yahut hünsalıktan erkeklik ya da kadınlığa veyahut kadınlık ve erkeklikten hünsaya dönülmesi veya geçilmesine denir.

Ayrıntılı Cevap

Soruyu üç maddede cevaplayacağız:

1-Lügatte Cinsiyet Değişimi.

Tağyir (değiştirme) lügatte şimdiki durumun geçmişteki durumla farklı olduğu her türlü değişikliğe denir. ‘Cins’ ise ister Arapça’da olsun ister Farsça’da insan ve hayvan nev’ilerini kapsayan vasıf manasına gelmektedir. Eşya ve mal manasına da gelmiştir. Cinsin, dişi ve erkek manasına gelmesi ikinci derecededir. Yani cinsin asıl ve ilk manası erkek ve dişi değildir. ‘Cinsiyet’ cinsin halet ya da vasfı demektir.

Lügatlerde ‘cinsiyet değişimi’ her ne kadar tarif edilmemişse de ondan maksat erkek, dişi veya hünsa (çifte cinsiyetli) cinslerindeki değişikliklerdir, öyleki şimdiki durum geçmiş durumdan farklıdır.

2-Tıp Dilinde Cinsiyet Değişikliği

 ‘Cinsiyet değişikliği’ deyiminin tıp dilindeki manası galiba lügatte ve halkın içinde bilinen manasıdan fazla bir farkı yoktur ve ondan maksat sonucu kadının erkeğe veya tersine dönüşümü olan tenasül aletinin değişimi veya düzeltilmesidir. Yine hünsa ya da çifte cinsiyetli (hermafrodit) kadın ya da erkekten birinin cinsiyet değişimi demektir.

Kısaca diyebiliriz ki, insanın cinsinde meydana gelen ve kadın ya da erkek olmak bakımından şimdiki durumla eski durum arasındaki farklılık ve değişiklik olan her türlü dönüşüm, düzeltme veya tağyire ‘cinsiyet değişimi’ denmektedir. Dolayısıyla cinsiyet değişimi genetik veya kromozomların değişiminden farklı bir şeydir. Nitekim bunların değişiminde gen ya da kromozom değişimi veya düzeltilmesi gerçekleşir, cinsiyet değişimi değil. Ancak belirtmek gerekir ki, genlerin düzeltme ya da değişikliğiyle insanın davranış ve ahlakında değişiklik meydana gelir. Ve bu yeni ortaya çıkmış duruma ‘cinsiyet değişimi’ denmez.

Başka bir deyişle tıp dilinde cinsiyet değişimi, hem hünsa ve iki cinsiyetlilerin, hem de transeksüel (ruhsal hünsa) cinsiyet değişiminde geçerli olan ‘tenasül aletine yapılan ameliyat’a denmektedir. Öyle ki, böyle kişilerde cinsiyet değişimi yalnızca ‘tenasül aletine yapılan ameliyat’la gerçekleşir. Zaten cinsiyet değişimi ‘modern ameliyatlar’ın yapılmasıyla ortaya çıkan bir kavram olup onunla yakın bir ilişkisi vardır. Kalp, göz, mide vs. ameliyatlar yaygınlaşmaya başlayınca tenasül aletine de ameliyat yapılması gündeme geldi. Ancak tansül aleti hastalığında yapılan ameliyatların hassas ve özel bir durumu vardı. Zira bununla insan kadın veya erkek cinsinden çıkabiliyordu.

Kısaca belirtmek gerekirse, cinsiyet değişikliği tıp dilindeki genetik değişiklikten farklıdır; onun manası erkeğin kadına veya kadının erkeğe dönüşmesi veyahut hünsa ve çifte cinsiyetli (hermafrodit) birinin kadın ya da erkek cinsine dönüşmesine neden olan tensül aletindeki ameliyata denir.

3- Fıkıh Istılahında Cinsiyet Değişimi.

Cinsiyet değişimi, bir ‘hakikat-ı şer’iye’ değildir. Başka bir ifadeyle İslam fakihleri, bu deyim için özel bir fıkhi mana ve lügat ve örften farklı bir mana zikretmemişlerdir. Gerçekte fakihlerin cinsiyetten amaçları lügat ve örfteki cinsiyet değişikliğidir. Bu yüzden Ayetullah Mişkini (r.a) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Cinsiyet değişikliğinin lügat manası belli ve açıktır. Ondan amaç erkeğin kadına dönüşümünün şer’i hükmünün beyanıdır; ve yine erkeğe dönmüş kadının şer’i hükmünün beyanıdır.’[1]

Sadece az sayıdaki Şii fakihin cinsiyet değişiminin manası hakkında görüşleri var ki, aşağıda onlara işaret ediyoruz:

Ayetullah Muhammed Asif Muhsini şöyle diyor: ‘Cinsiyet değişimi erkeğin kadına dönüşmesi veya tersidir. Birinci durumda, yani erkeğin kadına dönüşmesi, erkeğin tenasül aletinin alınıp, yerine vajina konulması ve göğüslerin büyümesiyle olur. İkinci durumda, yani kadının cinsiyet değiştirmesi ise göğüsleri ve kadınlık tenasül organlarının alınıp, yerine erkeklik tenasül organı yerleştirilmesidir. Ameliyatla birlikte psikoloji ve hormon tedavisi de uygulanır.’[2]

Bazı Şii fakihler cinsiyet değişimine ‘cinsiyet dönüşümü’ demişlerdir. Ayetullah Muhammed Sadr bu konuda şöyle diyor: ‘Cinsiyet dönüşümü bazen modern tıbbın ameliyatlarıyla olur, yani erkek kadına, kadında erkeğe dönüşür. Biz buna ‘cinsiyet dönüşümü’ dedik.’[3]

Yine başka bir yerde ‘cinsiyet dönüşümünü’ şöyle tarif etmektedir: ‘Cinsiyet dönüşümünden maksadımız şudur: İnsanın kendisini erkek olmaktan çıkarıp kadına dönüştürmesi veya tersidir.[4]

Yukarıda ‘cinsiyet dönüşümü’ veya ‘cinsiyet değişimi’ hakkında yapılan tarifte yalnızca ‘erkeğin kadına dönüşmesi’ veya ‘kadının erkeğe dönüşmesi’ne işaret edilmektedir. Başka bir deyişle ‘hünsanın erkek veya kadına dönüşmesi ya da dönüşümü’nden bahsedilmemiştir.

Ayetullah İmam Humeyni, cinsiyet değişimi ile ilgili açık bir tarif yapmamakla birlikte sözlerinden ‘hünsanın erkek ya da kadına dönüşmesi’ anlaşılmaktadır. İmam Humeyni şöyle buyuruyor: ‘Zahire göre erkeğin kadına veya kadının erkek cinsine, yine hünsanın kadın ve erkek cinslerine geçmesi haram değildir.’[5]  

Göz ardı edilmemesi gereken bir ihtimalde bazen sağlam kişilerin cinsiyet değişiminde hünsaya dönüşmesi meselesidir. Böyle bir cinsiyet değişimi, yani ‘erkeğin veya kadının hünsa olması’ fazla görülen bir şey değildir. Bu tür bir cinsiyet değişiminin herhangi bir mantıklı nedenide yoktur.[6] Ancak doktor hatası yüzünden sağlam biri hünsaya dönüşme ihtimal vardır.

Bütün bu açıklamalardan sonra cinsiyet değişimi için şöyle bir tarif yapabiliriz: Cinsiyet değişimi, erkeğin kadına veya kadının erkeğe yahut hünsanın erkek veya kadına veyahut bir erkek veya kadının hünsa cinsine değişimi ya da dönüşümü demektir.            



[1] -Ali Mişkini, Müstalahat-il Fıkh, s.153, Kum, el-Hadi, 1377.

[2] -Muhammed Asif Muhsini, el-Fıkhu ve’l Mesail-ut Tayyibe, c.1, s.111, Kum, Bustan-ı Kitap, 1382.

[3] -Muhammed Sadık Sadr, Mavera-ul Fıkh, (Beyrut, Dar-ul Ezva, m.1966), c.6, s.133.

[4] -Muhammed Sadık Sadr, Minhac-us Salihin, (Beyrut, Dar-ul Ezva, h.1424), c.3, s.642.

[5] -İmam Humeyni, Tahrir-ul Vesile, c.2, s.588, Kum, İsmailiyan yayınları, h.ş.1366

[6] -Muhammed Sadık Sadr, a.g.e, c.3, s.642.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    10114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • İmam Musa Kazım’ın (a.s) hayatı, evlatları ve torunlarını özetle benim için açıklar mısınız?
    21759 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    13280 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    18303 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yolculuktayım ve yolculuğumun müddeti belli değil. Lütfen seferî kılma ve tam kılma açısından namazımın durumunu belirtiniz.
    6948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    6376 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    11333 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7310 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • Sigaranın orucu bozduğunu bilmeyen biri, sigara içerek tuttuğu oruçların kazasının yanı sıra keffarette vermeli midir?
    8350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İmam Humeyni (r.a) ve diğer büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: (Oruç tutan kişi) Meseleyi bilmediğinden dolayı orucu bozan bir şey yapsa, eğer meseleyi öğrenme imkanı vardıysa farz ihtiyat gereği üzerine keffaret gelir. Eğer meseleyi öğrenme imkanı yoktuysa veya meselenin farkında değildiyse yahut filan şeyin orucu bozduğunu kesin olarak ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    19268 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar