Gelişmiş Arama
Ziyaret
8217
Güncellenme Tarihi: 2009/06/06
Soru Özeti
“A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
Soru
A’lem, fe’l a’lem’in fıkıhta anlamı nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

A’lem, fe’l a’lem fıkhi bir terimdir. Bu terim taklid merciinin şartları konusunda söz konusu edilir. Anlamı ise “en bilginden sonraki bilgin”dir.

Bilindiği üzere Caferi fıkhında genel olarak kabul edilen görüş gereğince taklid merciinin şartlarından biri de taklid edilen müctehidin a’lem yani diğer müçtehitlerden daha bilgin olmaktır.

Eğer bu en bilgin olan müctehit bir konuda fetva vermezse ona taklid eden kişiler ilmi derece yönünden ondan sonraki mertebede yer alan diğer müctehidin fetvasına müracaat edebilirler, eğer o da aynı konuda fetvası olmazsa o zaman o ikinciden bir aşağı derecede yer alan üçüncü müctehide başvurmalı ve onun fetvasına göre amel etmelidirler. Gerekirse bu minval üzere daha aşağı derecede yer alan müctehitlere de başvurabilirler.

İşte fıkhi bir deyim olarak müctehitlerin bu ilmi derecelerine yukarıdan aşağıya doğru a’lem, fe’l a’lem denir.

Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere a’lem ilmi derece yönünden en yüksek dereceye sahip olan kişidir. Fe’l a’lem ise ondan bir aşağı derecede olan müctehittir. Ve sonraki aşamalar da buna göre değerlendirilir. ...

Konuyu daha fazla detayla açıklamak istersek şöyle dememiz gerekir:

A’lem yani ilmi yönden karşılaşılan şer’i konuların hükümlerinin kaynağı olan fikhi kaideleri anlamakta ve Kur’an ve hadise vakıflıkta yaşadığı dönemdeki müctehitlerden en üstün olan kişidir. Yani şer’i hükümleri delilleriyle çıkarmakta en dakik ve en güçlü olan müctehittir.

Bir müctehidin a’lem olduğunu bilmek için bunu teşhis edebilecek bilir kişilere başvurmak gerekir. Burada şu noktaya da işaret etmek gerekir ki şer’i hükümleri çıkarmakta en üstün olmak şartı verdiği fetvanın sürekli gerçeğr en yakın olan görüşe sahip olan müctehid değildir. Yoksa ihtiyat üzere hüküm verenin görüşü bütün müctehitlerden gerçeğe daha yakın sayılır ancak bu yöntem yani ihtiyat üzere hüküm vermek bilir kişiler yanında kişinin ilimde üstün olduğunu göstermez hatta bazen onun konuya hakkıyla vakıf olmadığını gösterir.

Buna göre ictihat karşılaşılan dini meselelerrde dini görevi hakkınca teşhis etmekten başka bir şey değildir. A’lem ise bu teşhis gücüne herkesten daha fazla ve yetkin şekilde sahip olan müctehittir. Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere a’lem olmak müctehitte şü üç özellikte üstün olmasına bağlıdır:

1. Müctehidin karşılaşılan şer’i meselenin kaide ve delillerini kavramakta başkalarından üstün oluşu

2. Hadislerle ilgili bilgisi yönünden diğer müctehitlerden ileride oluşu

3. Hadisleri anlamada üstünlük. [1]



[1] Sadr, Seyyid Reza, El-İctihat ve Taklid s. 260-261

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar