Gelişmiş Arama
Ziyaret
24450
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
İslam’ın Kehf suresinin son ayetlerini okumaya yönelik ısrarının nedeni nedir?
Soru
Uyku saatinde yastığına hangi saatte uyanmak istediğini söylersen uyanırsın, diye söylemekteler. Böyleyken İslam’ın Kehf suresinin son ayetlerini okumaya yönelik ısrarının nedeni nedir?
Kısa Cevap

Hadislerde belirli bir vakitte uyanmak için Kehf suresinin son iki ayetinin okunması tavsiye edilmiştir.[1] Kehf suresini okumaya yönelik İslam’ın ısrarının nedeni nedir diye sorduğunuz sorunun yanıtı bağlamında ise şöyle söylemek gerekir: Buyruklardaki ısrar ve tekit ya farz hüküm ya da müstehap hüküm şeklinde belirtilmiştir. Oysaki bu tavsiyenin müstehap oluşu bile yeteri kadar belli değildir; öyle ki birçok Kur’an müfessiri hiç bu meseleye girmemiştir. Diğer bir grup ise belirtilen surenin faziletlerini beyan ederken sadece bunu zikretmekle yetinmiştir. Uyku saatinde yastığına hangi saatte uyanmak istediğini söylersen uyanırsın, diye söylediğiniz söze gelince; bu sözün doğru olduğunu varsaysak bile şu noktaya dikkat etmeniz iyi olurdu: Bir şeyin ispatı dışındakilerin reddini mi gerektirir?! Başka bir ifadeyle, eğer İslam Kehf suresinin son ayetleri belirli bir vakitte kalkmak için etkilidir diye buyurmuşsa, bu başka bir şey etkili değildir ve bu etkide bulunmaz anlamına gelmez. Binaenaleyh bu hususta başka etkenler de etkili olabilir. Artı, insan bu yol ve vesileden istifade ederek Allah’a teveccüh etmekte, Kur’an okumakta ve bunun kendisinin de birçok etkisi bulunmaktadır. Çok açık olduğu üzere eğer uykudan uyanmanın iki farklı yolu varsa, Allah ile ünsiyet kuran ve O’na teveccüh eden yol öncelikli olur. Son olarak şu noktaya dikkat etmek faydasız değildir: Hadislerde muhtelif sure ve ayetlerin okunması bağlamında gösterilen önem ve belirtilen etkiler düşünmeksizin ve amel etmeksizin sadece okuyarak olağanüstü bir şekilde bu etkilerin ortaya çıkacağı anlamında değildir. Mesela manalarını hiç anlamaksızın Beraat ve Enfal surelerinin lafızlarını okuyan kimse yabancı nifaktan uzaklaşacak ve gerçek Şiilerin saffında yer alacaktır! Bunlar gerçekte surenin muhtevası ve onun birey ve toplum terbiyesindeki yapıcı etkisine işarettir. Elbette manasını anlamaksızın ve amel etmeye koyulmaksızın bu mümkün değildir. Dolayısıyla ancak muhtevalarını anlamak ve hayatta uygulamak şartıyla okunmaları olağanüstü bir etki yaratır. Kur’an ve nurani ayetlerine bir efsun gibi bakanlar gerçekte bu terbiye edici ve insan yetiştirici kitabın ruhuna yabancıdırlar.[2] 



[1] İbn. Abbas’tan nakledildiği üzere bir şahıs Allah Resulü’ne şöyle der: “Ben gecenin belirli bir saatinde kalkmak istiyorum ama uyku bana galebe çalıyor. Allah Resulü de şöyle buyurur: Gecenin hangi saatinde kalkmak istiyorsan uyumaya başladığında şunu oku: “De ki: Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi. De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” Kehf, 109-110. Tefsir-i Ruhu’l-Beyan, c. 5, s. 316; el-Camiu’l-Ahkamu’l-Kur’an, c. 11, s. 72.  

[2] Tefsir-i Numune, Nasır Mekarim Şirazi, c. 11, s. 42, c. 10, s. 267, c. 8, s. 255 ve 325, c. 5, s. 222’den iktibas edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar