Gelişmiş Arama
Ziyaret
7851
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Bedenin ruha alet olması konusunda doğal ve yapma aletler arasındaki fark nedir?
Soru
İnsanın ruh ve bedenden oluştuğu konusunda, bedenin ruhun aleti olduğu söylenmektedir. Ama bu alet yapma bir alet değil doğal bir alettir. Doğal aletle yapma aletin farkı nedir?
Kısa Cevap

Doğal ve yapma terimler felsefede doğal ve yapma varlıklar arasında mukayese yapıldığı zaman kullanılır. Örneğin insan bedeni doğal bir cisimdir, yatak ise yapma bir cisimdir. Bedenin kendi parçalarıyla bileşimi doğaldır. Ama yatağın kendi parçalarıyla (tahta, çivi vs.) bileşimi yapmadır.

Ayrıntılı Cevap

Doğal ve yapma terimler felsefede doğal ve yapma varlıklar arasında mukayese yapıldığı zaman kullanılır. Örneğin insan bedeni doğal bir cisimdir, yatak ise yapma bir cisimdir. Bedenin kendi parçalarıyla bileşimi doğaldır. Ama yatağın kendi parçalarıyla (tahta, çivi vs.) bileşimi yapmadır.[1] Bir cismin kendi parçalarıyla arasındaki doğal bileşimin özellik ve niteliği ile yapma bileşiminin özellik ve niteliği farklıdır. Tabiat ile teknolojinin arasındaki fark budur.

Buna göre beden ve ruh hakkında söylenen ‘Beden ruhun aletidir.’ sözünden amaç yapma (sanayi) alet değil, doğal alettir.[2] Örneğin, bir bilgisayarda klavye, yazıları yazmak için bir alettir, ancak bu doğal bileşim değil yapma bileşimdir veya marangozun elindeki çekiçte aynı şekildedir. Ama bedenin ruha alet olması doğal türdendir. Yani bedenin ruhun elinin altında olması sanayi aleti gibi değildir. Ruhla bedenin ilişkisi ve bedenin ruh için alet olması sanayi kanunlarıyla mukayese edilemez, bu ilişki fıtri ve doğallıktan kaynaklanan ilahi kanunlar altında amel eden bir ilişkidir. Mesela ruhla beden arasında bir çeşit genel vahdet söz konusudur. Öyleki herkesin bedeni kendi ruh ve canının düşük mertebesidir. Ama sanayi aletlerinde, aletle onu kullanan arasında böyle bir vahdet yoktur. Doğal varlıklarla sanayi ve teknoloji ürünler arasındaki fark çok düşündürücüdür. Mesela doğal cisimlerin özelliklerinden biri onların alemin genel düzeniyle olan ilişkileridir. Çünkü her yaratılış aynı fıtrat üzerine yaratılmış olup, ezeli kanuna göre hareket eder. Ama sanayi cisimlerinin hammadesi doğal cisimler olsalarda bileşimlerinde sınırlı ve bilinen kanunlara bağlıdırlar. Bu yüzden sanayinin cisim ve bileşimleri ve onun özellik ve işlevleri kolaylıkla bilinebilir. Çünkü onu yapan insandır. Ama doğal varlıkları tanımak, öyleki son tarife ulaşabilmek çok zordur. Örneğin insan maddeyi duyularıyla hissedebilse bile onun hakikatı henüz bile bilinmeyenler arasındadır. Halbu ki sanayi ürünleri de doğal hammaddelerden yapılmakta ve insanın idaresinde özel bileşimi olan doğal varlıklardandır.

 


[1] -Mecmau’l-Buhusu’l-İslami, Şerhu’l-Mustalahati’l-Felsefiyye, s.423, Mecmau’l-Buhusu’l-İslamiyye, Bi Ca, Bi Ta.

[2] -‘Aletin sanayi ve doğal olmak üzere ikiye ayrıldığı söylenir. Marangozun aleti gibi aletler sanayi aletidir. O, özünde farklıdır ve alet diye adlandırılır. Doğal alet ise bir insanın bileşiminde olan beden ve ruhtur. İnsanın o ikisiyle tanımlanır.’ Makalat-u Felsefiyye Li-Meşahiri’l-Müslimin ve’n-Nesari, s.91, Daru’l-Arap.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7666 Yeni Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Bahailik konusu ve onların tarihi hakkında bilgi verebilir misiniz?
    11742 Eski Kelam İlmi 2008/02/16
    Bahailik fırkasının kurucusu, Mirza Hüseyin Ali Nuri’dir. O, Muhammed Bab’ın, Molla Hüseyin Beşruyeyi’nin tebliği vesilesiyle ortaya çıkmasından sonra Muhammed Bab’ın anlayışına yönelerek onun görüşlerini kabul etmiştir. Muhammed Bab’ın ölümünden ve onun yerine geçen kardeşi Yahya Subh-u Ezel’i kabul etmemesinden sonra Muhammed Bab’ın, zuhurunu vaat ettiği kimsenin (Men ...
  • Acaba iki yıldır süt veren bir kadına emzirme kefaretinin yanı sıra geciktirme kefareti de farz mıdır?
    12992 Orucun Kazası Ve Kefaretleri 2013/01/14
    Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Bebek emziren kadının sütü az olduğunda, eğer oruç tutması emzirdiği bebeğe zarar verecek olursa, oruç tutmak ona farz değildir. ister bu kadın bebeğin öz annesi olsun, isterse dadısı olsun veya ücretle süt veren bir kadın olsun, fark etmez. Ancak ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6875 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    6158 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Cenabet olan kimse gusül almadan banyodan çıkarsa bütün bedeni necis sayılır mı?
    29968 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sorunun cevabını vermeden önce şu noktayı hatırlamamız gerekir: Cenabetten maksat necasetle bütün bedenin necis olması değildir. Cenabet gerçekte manevi necasettir. Meni bedenin tümünü değil yanlızca bedenin değdiği yeri necis eder, yıkamakla ve necasetin gidermesiyle değdiği yer pak olur. Örneğin cenabet olan ...
  • Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt (a.s) diri midirler? Eğer diriyseler bunun manası nedir?
    9429 دانش، مقام و توانایی های معصومان 2012/07/24
    Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt’inin (a.s) diri olması, hakiki hayat konusunda Kur’an’daki anlamı içerir ve özellikle şehitler hakkında buna vurguda bulunulmuştur: "وَ لا تَحْسَبَنَّ الَّذينَ قُتِلُوا في‏ سَبيلِ اللَّهِ أَمْواتاً بَلْ أَحْياءٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ". Aynı şekilde birçok rivayette de imamların diri oluşu hakkında bu anlama ...
  • Nahiye-i mukaddese ziyareti Şia'da muteber kabul edilir mi? Bunu teyit eden delil ve akide nedir?
    11085 Pratik Ahlak 2011/09/27
    Nahiye-i Mukaddese ziyareti mutlak ziyaretnameler türündendir. Yani onu her zaman (Aşura günü ve diğer günlerde) ve her yerde okuyarak Hz. Hüseyin (a.s)'ı ziyaret etmek mümkündür. Bu ziyaret peygamberlere, din önderlerine ve pak İmamlara selam ile başlar, sonra Hz. Hüseyin ve onun vefalı yaranlarına selamlamakla devam eder, daha sonra Hz. ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7859 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3293 Hadis 2020/01/20

En Çok Okunanlar