Gelişmiş Arama
Ziyaret
11857
Güncellenme Tarihi: 2012/04/11
Soru Özeti
Saçlarım döküldüğü için peruğu başıma yapıştırmak zorundayım. Bu durumda abdest ve guslümün hükmü nedir?
Soru
Sizleri selamlıyor ve sağlığınız için duacıyım; ben 27 yaşında bir gencim. Saçların döküldüğü için çeşitli tedavi yöntemlerine başvurdum. Bu yöntemlerde saçın yeniden üremesi için peruğun başa yapışması gerekmektedir; bu durumda alacağım abdest ve guslün hükmü nedir? Belirtmeliyim ki abdest almak istediğimde onu çıkarmak çok meşakkatlidir olmaktadır. Onun üzerine abdest ve gusül aldığımda suyun başın bir kısmına ulaşmayacağı göz önüne alınırsa acaba abdest ve gusül doğru olur mu? Ben Ayetullah el-Uzma Mehdi Hadevi Tahrani’yi taklit ediyorum.
Kısa Cevap

Ayetullah el-Uzma Mehdi Hadevi Tahrani’nin cevabı:

1- Ekilen saç, doğal ve uzayan türden olur ve bedenden sayılırsa insanın kendi saçı hükmündedir.

2- Ekilen saç, sentetik elyaftan olur veya doğal ama uzamayan türden ise onu kaldırmak mümkün olmaz ve deriye değecek şekilde mesh de edilemeyecekse üzerine meshetmek caizdir. Ama dibine meshetme imkanı varsa meshetmelidir. Gusülde de su deriye ulaşmalıdır. Böyle bir saçın ihramlıyken keffaret vermeye neden olacağı uzak bir ihtimal değildir ve vacip ihtiyat gereği keffareti gerektirir, ama sonuçta hac ve umrenin doğruluğuna zarar vermez.

3- Yapma saç, yapıştırcı ile başa yapıştırılmış ve çıkarması meşakkatli ise ve başın ön tarafını (mesh yerini) tümüyle kaplamışsa onun üzerine meshetmek caizdir. Gusül için yıkandığında yeterlidir. İhramda keffarete neden olması uzak bir ihtimal değildir ve vacip ihtiyat gereği keffareti gerektirir, ama sonuçta hac ve umrenin doğruluğuna zarar vermez.

4- Peruk, başın derisine yapıştırılmış ve abdest alırken çıkarılması meşakkatli olur, ama gusül veya ihram için meşakkatli değilse, eğer başın tümünü kaplamışsa abdest için meshetmek yeterlidir. Ama gusül ve ihram için çıkarmak gerekir.

5- Peruk, eğer yenilmesi haram olan hayvanın azalarından olmazsa namaz için sakıncası yoktur.

6- Baş, suyun ulaşmasına engel olan bir şeyle örtüldüğünde, o şey abdest ve gusül için çıkarılamazsa veya çıkarmak meşakkatli olursa caiz değildir. Ama böyle bir şey yapılmışsa hüküm yukarıda söylendiği şekildedir. Ancak onu kullanmamak sıkıntı doğuruyorsa veya zarar veriyorsa kullanmanın sakıncası yoktur.

İstfitaat Sitesi.       

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Abdest alırken yıkanması gereken derinin bir kısmı ayrık duruyorsa onun altı yıkanmalı mıdır?
    19025 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/28
    Sizinde okuduğunuz gibi ilmihallerde şöyle yazar:Yüzde, ellerde, başın ön kısmında ve ayakların üzerinde yanık veya başka bir sebepten dolayı şişkinlik oluşursa, onun üzerinin yıkanması veya üzerinin mesh edilmesi yeterlidir. Şişkinlik delinse bile, suyu derinin altına ulaştırmak gerekmez. Hatta derinin bir kısmı ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    28465 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • neden namazı Arapça kılmak mecburiyetindeyiz?
    32492 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/11/08
    Cevabın açıklanması için ilkin sorunun asıl amacının ne olduğunu açıklamak lazım; sorunun amacı, başka bir dilin Arapçanın yerine geçmesi midir? Yoksa neden Arapça diliyle namaz kılmak mecburiyetindeyiz ve herkes kendi ana ve yerel diliyle namaz kılamıyor mudur? Sorudan güdülen amaç biricisi ise, Arapçanın ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    10164 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • Bazı Kur’an ayetlerinde beyan edilmiş olan hisselerin bileşkesi ölünün tüm varlığından fazla değil midir?
    5591 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Miras hisseleri ve onun muhasebe şekli en girift fıkhî hükümlerdendir. Kur’an ve rivayetlerde miras taksimi hakkında dikkat edilmesi gereken önemli kanun ve buyruklar beyan edilmiştir. Belirtilen ayetlerde sadece varislerden değişik fertlerin miras hissesi açıklanmıştır ve bu, bütün bu farzların bir arada toplanabileceği anlamına gelmemektedir. Nitekim hisseler arasındaki ...
  • Hangi tarihi belge İmam Hasan Askeri'nin evladı olduğunu ispatlıyor? Niçin İmam Hasan Askeri (a.s) annesini malları hususundaki vasisi olarak belirledi?
    8276 Eski Kelam İlmi 2011/04/21
    İmam Hasan Askeri'nin evladı olduğuna dair bir çok rivayetler vardır. Bu konu Ehl-i Sünnet'in kitaplarında da geçmektedir.İmam, bir rivayet göre kendi bağlılarına annesine müracaat etmeği emretmiştir. Ancak bu emirde malları hakkında bir şey söz konusu değildir. Bu emrin sebebi İmam Hasan Askeri'nin, kendi ...
  • Ölü telkininde ne söylenmesi gerekir?
    3200 Kefenleme Ve Defin 2019/01/23
    Ölü defninde sünnet olan adaptan biride ölüye şehadetlerini telkin etmektir. bu sünnet şu şekilde yerine getirilir: Ölüyü kabre koyduktan sonra kefenin düğümleri çözülür ve ölümün yüzü toprağa koyulur. Daha sonra topraktan bir yastık düzeltilerek başı onun üzerne koyulur. Tekrar sırt üstü yatmaması için sırt tarafına kerpiç koyulur ...
  • Acaba ilk insanlar mağarada mı yaşıyorlardı, mağarada yaşayanlar Hz. Âdem’in (as) neslinden miydiler?
    12889 Tefsir 2015/06/18
    Hz. Âdem’in neslinden olan insanların, dağları ve mağaraları kendileri için mesken olarak seçtikleri kur’an’ı kerimde teyit edilmiş bir konudur. Ama Hz. Âdem den (as) önce başka insanların yaşadığına dair oldukça fazla deliller vardır. Bu delillerin var olması ve eskiden insanların mağaralarda yaşadıkları inkâr edilmeyecek bir konu olduğu ...
  • Kur’an kendi ayetlerinden birine benzer bir ayet getirmeyle düşmanlarına meydan okumuş ve onları mücadeleye davet etmiş midir?
    17815 Tefsir 2011/09/21
    Aziz İslam Peygamberinin (s.a.a) ebedi mucizesi, birçok mucizevî boyuta sahip bulunan, her zaman için baki olan, tüm dost ve düşmanlara meydan okuyan, onları mücadeleye davet eden, onlardan bu kitabın ilahi olmasından şüphe duyuyorlarsa ona benzer bir kitap veya onun surelerine benzer on sure veyahut en azından onun ...
  • Allah Samet’tir cümlesindeki Samet kelimesinin manası nedir?
    48679 Tefsir 2012/04/15
    Sözlükler, rivayetler ve müfessirlerin sözlerinde Samet kavramı hakkında birçok anlam zikredilmiştir; bu yüzden bu kısa makalede her üç gruptan bir takım numuneler aktaracağız: A. Ragıp Müfredatta şöyle demektedir: Samet efendi ve büyüklük manasında olup büyük işlerin yapılması için kendisine müracaat edilendir. Bazıları da şöyle demiştir: ...

En Çok Okunanlar