Gelişmiş Arama
Ziyaret
7394
Güncellenme Tarihi: 2012/10/01
Soru Özeti
Hırsızlık etmiş bir şahıs çaldığı parayla kazanç elde ederek parayı ikiye katlamıştır. Şimdi ise malının helal olmasını istiyor ama malını çaldığı adama bunu söylemeye cesareti yok; teklifi nedir?
Soru
Eşinin erkek kardeşinden çok miktarda para çalan ve bu parayı kullanarak iş kuran, bu işte çaldığı paranın iki katı kazanç sağlayan bir şahıs şimdi malının helal olmasını istiyor. Ayrıca yaklaşık on yıl bu olayın üzerinden geçmiştir. Eşimin erkek kardeşi zengin bir insan olduğu için malının çalındığını fark etmedi. Bu iş haram ve günah olduğu için bunu yapan hırsız hatasını düzeltmek istiyor ama malını çaldığı adama bunu söylemeye cesareti yok. Bunu yapması büyük bir münakaşaya yol açabilir. Birde elde ettiği kazancın hepsi onun malikiyeti ve tasarrufu dışında ise bu onun için büyük sorunlara ve iflas etmesine sebep olabilir. Bu durumda ne yapması gerekir dini görevi nedir?
Kısa Cevap
 
  1. Çaldığı malı (parayı) kesinlikle sahibine geri vermelidir. Ancak bunu yaparken bu miktar malı (parayı) neden ona verdiğini söylemek zorunda değildir.
  2. Eğer çalınan malla ticaret yaptıysanız veya iş kurduysanız elde ettiğiniz kazanç mal sahibine aittir. Ama eğer külli alışverişte[1] bulundunuz ve çaldığınız malla ödeme yapmadıysanız yani örneğin sadece işlem ücreti olarak kullandıysanız sadece çaldığınız miktarı ödemekle mükellefsiniz.
  3. Her halükârda çalınan para hesaplanırken veya ondan elde edilen kazanç hesaplanırken paranın güncel değeri göz önüne alınarak sahibine geri verilmelidir.
 
Ekler:
 Taklit mercilerin bu soruya verdikleri cevaplar şu şekildedir:[2]
Hazreti Ayetullah Hamaney:
Çaldığı malı sahibine geri vermelidir. Ancak bunu yaparken neden ona verdiğini söylemek zorunda değildir. Eğer çalınan mal para ise ihtiyatı vacip gereği paranın alım gücünde yaşanan değer kaybını anlaşma yoluyla çözmeli.
Hazreti Ayetullah Sistani:
Çaldığı parayı sahibine geri vermelidir.
Hazreti Ayetullah Safi Gulpeygani:
Eğer hırsızlık parasıyla ticaret yapar ve kazanç sağlarsa paranın hepsini çaldığı insana geri vermelidir. Ama eğer külli alışverişte bulunmuş ve çaldığı malla ödeme yapmadıysanız yani sadece işlem ücreti olarak kullandıysanız sadece çaldığınız miktarı ödemekle mükellefsiniz. Parayı çaldığı insanın hesabına yatırabilir veya posta havalesiyle onun adına yatırabilirsiniz kendisine açıklamak zorunda değilsiniz. Sadece bu parayı ona borçlu olduğunuzu bildirmeniz yeterlidir.
Hazreti Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani:
  1. Eğer çalınan malın kendisi mevcut ise onu kendisine teslim etmelidir. Çalınan malın kendisi mevcut değilse onun günümüz değerini mal sahibine ödemelidir. Her iki durumda mal sahibine bu parayı veya malı neden ona verdiğini açıklamak zorunda değildir.
  2. Eğer çalınan mal ile ticaret yapılmış ve bu ticaret toplumda yaygın olan şekliyle külli bir alışveriş ise elde edilen kazanç mal sahibine ait değildir. Ama eğer çalınan malın kendisiyle ticaret yapılmış ise kazançta mal sahibine iade edilmelidir. Fetva sitesinin linki
 
 
 
 
 
 

[1] Külli ve “eyni” alışverişten maksat; Eyni alışverişte satılacak veya alınacak ürün net olarak belirlenmiştir. Örneğin bu tükenmez kalemi sana sattım. Bu alışverişte mevzu bahis olan kalem alıcıya teslim edilmelidir bir başkası değil. Külli alışveriş ise örneğin alıcı mavi renkli tükenmez bir kalem almak istemektedir. Bu alışverişte satıcı anlaşmada belirlenen özelliklere sahip herhangi bir mavi tükenmez kalemi teslim edebilir. 
[2] Islamquest sitesi bu soruyu değerli taklit mercilerden Ayetullah Hamaney, Ayetullah Sistani, Ayetullah Safi Gulpeygani’nin resmi bürolarından sorarak cevaplandırmıştır.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar