Gelişmiş Arama
Ziyaret
8833
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Soru
mütedeyin ve dindar olan insanlar ne gibi sıfatlara haiz olmaları lazım?
Kısa Cevap

Allahu teala kuranı kerimde ve masumler (a.s.) kendi değerli sözlerinde mümin ve dindar olan bir kimsenin hususiyetlerini ve imanlı olan şahısların özelliklerini beyan etmişlerdir. Allah Teala tarafından farz kılınmış vacipleri[1] yerine getirmek ve haram kılınmış[2] haramlardan sakınmasi mümin olan bir kimsenin en bariz sıfatları olması gerekir.

Rivayetlerde bunların haricinde de mümin olan bir kimse için bir çok vasıf beyan edilmektedir. Bilindiği gibi imanın derecesi islam derecesinden üstündür. Dolayısıyla mümin müslümandan daha üstündür. Yani islama giriş için "lailahe illallah" şeklinde olan tevhit kelimesini dile getirmek yeterlidir. Ama imanın derecesine varmak için oldukça uzun bir yol insanın önünde var olmaktadır. Allah teala kuranı kerimde çok çekici bir tabirle zahiren iman getirmiş kimselrinin diliyle şöyle buyormaktadır: " Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat müslüman olduk (boyun eğdik)” deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendirr".[3] Evet! İman bütün alanlarda Allaha ve peygamberine itaat etmekle aşikar oluveriyor. Bu noktayı dikkate alarak aşağıdaki rivayete dikkat edin. Şöyle buyuruyor: "bir gün imam hz. Ali (a.s.) mümin kimsenin sıfatları hakkında pegamberden (s.a.a.) soru soruyor; peygamber (s.a.a.) hz Alinin cavabında mümin olan bir kimse için yüz üç sıfat saydı. Burada konunun uzamaması için bu sıfatlardan bir kısmını zikir ediyoruz: "mümün bir kimse hlim ve sabırlı, güzel sözlü ve geniş kalplıdır. Cahile öğrenmesi için yardımcı oluyor. Onunla alakalı ve onu ilgilendirmeyen işe burnunu sokmiyor. Hiç kimsenin giybetini yapmiyor. Şüpheli şeylere karşı ihtiyatlı davarniyor. Çok bağışlayandır. Baldan daha tatlı ve dağdan daha ağırdır. Kimsenin sırını kimsye açmıyor. Çok ibadet edendir. İnsanların amanetlerine karşı çok güvenilir kişidir. Yalan söylemez ve namusludur. Verdiği sözleri yerinie getiriyor. Yüce ve değerli olan şeylerin peşine düşüyor. Tüketimi az ibadeti çoktur. Batıl olan şeyleri arkadaşından kabul etimiyor ve düşmanından olsa bile hakkı kabul ediyor. Kazancında (bırakın haramı bir kenara) şüphli olan şeylerden bile sakınıyor. Birisiyle düşman olursa onun bu düşmanlığı onu insaf dairesinden çıkarmıyor. Birisini sevdiğinde onun bu sevgisi onu günaha sürüklemiyor. Sılayı rahmi kesmiyor, (anne, baba ve akarabadan irtibatını kesmiyor, onlara hususen ana ve babaya karşı saygılıdır). Yetimlere karşı şafkatlıdır".[4]  

Sayılan bu sıfatlar ve rivayetlerimizde bir müminin ne gibi sıfatlarla vasıflanması gerkir bağlamında zikir edilen diğer benzer sıfatlarla vasıflanan bir kimse Allahtan yardım dileyerek örnek olabilecek ve dinin kabul görmüş olduğu bir insana dönüşebiliyor.

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için "nehcü'l-balga"da muttakinlerin hutbesiyle meşhur olan hutbeye müracaat edebilirsiniz. Bu hutbede müminlerin emiri hz Ali (a.s.) muttaki olan kimselerin vaseflarını beyan ediyor. hz. Ali bu açıklamayı Humam diye bilinen bir şasın hz Aliden muttakin kimselerin vasıfları nelerdir, o sıfatları açıklarmısınız isteği üzerine yapılmıştır. "biharu'l-envar" c. 68, s. 384; şeyhi saduk'un "el-hisal" c. 2, s. 571 ve "sıfatu'ş-şia" s. 6, adlı iki kitabına müracaat edin.    


[1] Allahın resülü hz Muhammed (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "İnsanların en takvalıları olabilmesi için Allahı farz kıldığı vaciplere amel et" KULEYNİ, ebu Cafer Muhammed b. Yakub, "usuli kafi", baskı 1, Tahran: el-mektebetu'l-islamiye, 1388 h.k., c. 2, s. 82; hz. Ali (a.s.) şöyle buyuruyor: "farz ve vacip olan ameller kadar değerli olan hiçbir ibadet yoktur", Subhi SALİH, "nehcu'l-balaga" hikmet: 113.

[2] Hz. Ali (a.s.) şöyle buurmuş: "günahı bırakmak için nefsinizle savaşmak için kollarınızı sıvayınız. Nefsinizi öldürerek ibadetlerin yerine getirmek sizin kolay gelsin". AMADİ, Abdulvahit b. Muhammed temimi, "guraru'l-hikem" s. 129. Hikmet: 6410. İmam Bakır da (a.s.) şöyle buyuriyor: "Allah katında middesini ve namusunu haramdan korumak kadar değerli hiçbir bir ibadet türü yoktur". "usul-i kafi" c. 2, s. 79.

[3] Hücerat, 14.

[4] MECLİSİ, Muahammed Bakır, "biharu'l-envar", Beyrut: intişarat-i vefa, c. 64, s. 310.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar