Gelişmiş Arama
Ziyaret
12705
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
Soru
Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
Kısa Cevap

Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri varlıktır Allah".

Ayrıntılı Cevap

Farsçada "huda" şeklinde tercüme edilmiş olan mübarek Allah kelimesi Allahın has ve en kapsamlı isimlerindendir. Bu isim Allah dışında hiçbir varlık için kullanılmıyor. Zira Allahın her bir ismi Allahın sıfatlarından has bir kısmını yansıtıyor. Allahın bütün sıfatlarını ve ilahi tüm kemalleri bir bütün olarak kapsayan, veya başka bir tabirle Allahın cemal ve celal sıfatlarını kendisinde toplayan tek isim "Allah" ismidir.[1]

Allah kelimesi arapçada "v-l-h" kökünden iştikak edilmiş ve "tahayyur" yani şeşkınlık anlamındadır. Zira akıllar Allahın pak zatında şaşıp kalmışlardır. Bu bağlamda İmam Aliden (a.s.) şöyle nakil edilmiştir: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkınlıkta ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri varlıktır Allah".[2]

Bazen bazıları Allah kelimesinin "e-l-h" kökünden gelip ibadet anlamında ve hakikatte ise "yalnız hak olan mabud" anlamında oalan "el-ilah" olduğunu savunmuşlardır. Allah ın diğer isimleri ise "Allah" kelimesi için sıfat olduğu söylenilmektedir. Örneğin; gafur, rahim, semii, alim, besir, razık, zu'l-kuvve, mentin, halik (yaratıcı), barii ve musavvir sıfatları bunlardan bir kaçıdır. Bu sıfatların her birisi Allahın farklı bir boyutuna ve yönüne delalet ediyor. "Gafur" Allahın afcı, "Rahim" Allahın bağışlayıcı olduğuna delaler ediyor. "Allah gafur ve rahimdir",[3] "semii", Allahın işitilen şeylerden haberdar, "alim" bilgisi bütün şeyleri kapsadığına delalet ediyor. "Allah işiten ve bilendir".[4] "Besir" Allahın, görülecek şeylerden haberdar olduğuna işaret ediyor, "Allah, yaptıklarınızı hakkıyla basir (yani) bilendir".[5] Razık, Allahın bütün varlıkların rızkını temin ettiğine delalet ediyor. "zu'l-kuvve" Allahın kudretine, "metin" Allahın fiillerinin ve proğramının sağlam olduğuna delalet ediyor. "Şüphesiz Allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir".[6] Halık ve barii Allahın yaratıcı ve musavvir Allahın surat ve şekil veren varlık olduğuna delalet ediyor. "O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler (esma'ul-husna) O’nundur"[7]

Evet! Allhın tüm sıfatlarını kapsayan en kapsamlı olan isim "Allah" ismidir. Bu nedenledir ki bir ayette Allahın bir çok isminin Allah ismine vasıf olduğunu müşahede ediyoruz: "Huvallahulleziy la ilahe illa huve elmelikulkuddususselamul mu'minul muheyminul 'aziyzul cebbarul mutekebbiru". Yani "O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. (haşır 23).

Allah kelimesinin kapsamlı ve genel bir isim olduğuna en açık bir şekilde şahitlik ve delalet eden delillerden bir diğieri de şudur: iman ve tevhidi ibraz etmek sadece "lailahe illallahu" cümlesiyle mümkün olmasıdır. Bu cümlenin dışında hiçbir cümleyle iman ve tevhid inancı gerçekleşemez. Lailahe illa'l-alim" veya "lailahe illa'r-razık vb. cümlerler tek başına tevhit ve islama delil olamazlar. Hakeza diğer mekteplerin takipçileri müslümanların mabuduna işaret etmek istedikleri vakit Allah kelimesini zikir ediyorlar. Bu da bu ismin camii ve kapsamlı olduğu içindir. Zira ibadet edilen varlığın (mabud) Allah ile vasıflandırılması müslümanlara hastır.



[1] "Tefsir-i nümüne", c. 1, s. 21 – 22.

[2] "Biharu'l-envar", c. 3, s. 222.

[3] Bakara, 226.

[4] Bakara, 227.

[5] Hucerat, 18.

[6] Zariyat, 58.

[7] Haşır, 24.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10086 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • Bozgunculuğun bahsedildiği Kur’an ayetleri hangileridir?
    13595 Tefsir 2011/01/20
    Bozgunculuk ıslah karşısında olup her tahripkâr işe denir. Bundan dolayı noksanlık ve tahrip cihetinde yer alan her iş veya bireysel ve toplumsal meselelerdeki ifrat ve tefrit bozgunculuk sıfatıyla anılır. Kur’an-ı Kerim’in hedef ve misyonu insanları her türlü bozgunculuktan kurtarmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in birçok ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    49297 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Masum olmayan bir kimse Allah’ın halifeliğinin örneği olabilir mi?
    7124 Eski Kelam İlmi 2011/01/20
    Allah’ın halifeliğinin örneklerine değinmeden önce Allah’ın halifesinin kim ve vasıflarının ne olduğunu açıklamak gerekir. Hilafet ve halifelik kavramının batınında halife kılanın halifede zuhur etmesi manası saklıdır ve halife ise halife kılan özneye kimliği bağlı olan kimsedir. Halifenin ondan ayrı bir mana ve hakikati yoktur. ...
  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8484 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • İyi ve kötülerin birbirlerine karşı olan sevgi ve kini nasıldır?
    6393 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/12
    Sorunun açıklığa kavuşması için İmam Askeri’nin (a.s) hadisinin metnini hatırlatacağız. İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “İyilerin, iyilerle dostluğu, iyiler için sevaptır, kötülerin, iyilere muhabbeti, iyiler için büyüklüktür; kötülerin, iyilerle düşmanlığı, iyiler için süstür (ziynettir) ve iyilerin, kötülerle düşmanlığı, kütüler için rüsvalıktır.”[1] Buna ...
  • Zırar mescidinin anlamı nedir? Onun inşa edilme hikâyesi nedir?
    12235 tarihi Yerler 2012/03/12
    “Zırar” Arapçada mufaale babından olup bilerek[1] zarar verme[2] anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de Tövbe suresinde Zırar mescidi macerasına işaret edilmiştir. Zırar mescidinin bu adla adlandırılmasının nedeni, bir grup münafığın İslam ve Müslümanlar aleyhine olan kendi kirli emellerini hayata geçirmek ve Hz. Peygamber ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    12817 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Kur’an’ın nüzulu hangi yılda tamamlandı?
    15341 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Peygambere nazil olan son ayet ve son sure hakkındaki rivayetler farklıdır. Bazı rivayetlerde Peygambere (s.a.a) nazil olan son surenin Nasr suresi olduğunu söylenirken bazılarında da Beraet suresinin son sure olduğunu söylenmektedir. Yine bazı rivayetlerde Bakara suresinin 281. ayetinin son ayet olduğunu söylenirken bazılarında da ‘Bugün dininizi size ikmale ...
  • Bir mercii taklit etmede kendisinin rızası gerekli midir?
    5648 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu husustaki görüşü şudur:Eğer şerî muteber yollardan (açık delil, şöhret ve vicdanî ilim) bir şahsın taklit için salahiyeti olduğu tespit edilirse, onu taklit etmek caiz olur ve kendisinin onayına gerek duyulmaz. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

En Çok Okunanlar