Gelişmiş Arama
Ziyaret
7724
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
bi'setten önce ( peygamber olmandan) peygambere (s.a.a.) itaat edilmesi vacip miydi?
Soru
kaynak vererek bi'setten önce peygambere (s.a.a.) itaat edilmesinin vacip olup olmadığını açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Söz konusu soruya cevap vermek için birkaç noktanın açıklanılması gerekli görülmektedir:

1-   İtaatin vacipliliğinin hükmü nedir? Bu hüküm şer'i midir yoksa akli midir?

2-   İtaatin ölçüsü nedir? Akıl veya şeriat kimlere itaat yapılmasını vacip kılıyor?

3-   Biset'ten önce peygambere itaat edilmesinin vacip olduğu konusunda her hangi bir ölçü var mıdır?

Usulu'l-fıkıh bilgin ve araştırmacıları şu inançtadırlar: itaatin vacip oluşu akli hükümlerden bir hükümdür; yani insan-ı başka bir kimseye itaat etmeye mecbur kılan tek şey akıldır. Zira eğer itaat şer'i olsa muhal olan devir lazım gelir. Akılın hükmüne vardırılmadığı sürece yine şu soru akıllarda baki kalır: neden itaat etmeliyim? Ve yine aynen bu deliller gereğincedir ki, eğer şer'i’de itaatin vacip olduğuna dair bir emir bulsak bile, örneğin şu ayette olduğu gibi " Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de"[i], bu emirler mevlevi değil, bilakis akla kılavuzluk yapan irşad-i emre tevil etmeliyiz. Dolayısıyla itaatin vacipliliği aklın hükmü olduğu bilinmelidir. Şimdi bakalım itaatin ölçüsü ve miyarı nedir ve kimlere itaat edilmelidir?

Bu konuda da usulu'l-fıkıh bilgin ve araştırmacıları şu inancı taşımaktadırlar: itaatin ölçüsü ve miyarı ukela (akıl sahipleri) tarafından kabul görülmüş ve onlar arasında meşhur olan bir hakikattir. Oda bir tür velayet ve hâkimiyete sahip olma ölçüsüdür. Köle sahibinin kendi kölesine karşı, sahip olduğu hâkimiyet bunun bir örneğidir.[ii] Ya baba ve annenin kendi çocuklarına karşı, her hangi bir bilim dalında uzman olan bir kimsenin uzman olmayanlara karşı veya toplumun sorumluluğunu ve idareciliğini üstlenmiş kimselerin sahip oldukları velayet bunun diğer örneklerindir. Dolayısıyla bu makamlara ve bu gibi velayetlere sahip olan kimselere itaat edilmesi aklice vaciptir.

Netice itibariyle eğer peygamber bi'setten önce tüm toplumu idare etmek veya toplumun bir bölümünün yönetimini üstlenmiş idi ise aklın hükmü gereğince kendisine itaat edilmesi vaciptir. Hakeza ilim ve sanat bakımından her hangi tahassüsü var idi ise bu tahassüs alanlarda kendisine itaat edilmesi de aklın hükmü gereğince vaciptir.

Buna rağmen önem arz eden bir noktaya teveccüh edilmesi lazım. Söz konusu nokta şudur; aklin hükümleri şeriat ile teyit edilmediği sürece ahiretsel sevabı ve azabı gerektirmiyor. Zira ahretsel sevap ile azap şer'i hükümlere bağlıdır.[iii]  İtaatin gerekliliği gibi teorik eserler bile aklin hükümlerine bağlı değildir. Zira akıl bazen dikkat etmeksizin her veli ve hükümdarlığa itaat edilmesini gerekli görüyor. Ama dikkat ettiğinde yalanız Allaha ve Allahın itaati farz kıldığı kimselere itaat edilmesinin gerekliliğini anlıyor.[iv]

Dolayısıyla konuya biraz dikkatlice bakıldığında peygamberin (s.a.a.) itaati bi’setten önce vacip olmadığı anlaşılıyor. Aklın hükmü ile şer'in hükmü arasında uyumluluk vardır, dolayısıyla "aklın hüküm ettiğinin aynısını şer'i de hüküm ediyro" kaidesi gereğince bisetten önce peygamberin itaati şer'i vaciptir denilemez. Zira şer'i vaciptir denilmesi sorunsuz değildir. Zira bu, ilkin muhal olan devre[v] neden oluyor. Sonra dakik bir bakışla bi’setten önce peyg 


[i]  Nisa 59.

[ii] MUSEVİ TEBRİZİ, Kum: intişarat-i kutubi necefi, 1369, s. 4

[iii] A.g.e. s. 1.

[iv] ŞAKİRİYAN, Hamit Rıza, "porsışha ve pasuh'ha, hükümet-i dini", baskı 1, Kum: intişarat-i parsiyan, 1383, s. 107.

[v] "Evsaku'k-vesail", s. 9.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12632 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Senetleri sahih olan Mütevatir-i Lafzi, Mütevatir-i Manevi ve Mütevatir-i İcmali hadis çeşitlerinin kuralı nedir?
    15900 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Şii alimleri, bir haberin her tabakasında ki senet silsilesinde ravilerin sayısı ilime neden olacak ve rivayetin Masum’un (a.s) söylediğine yakin haddine ulaştıracak habere mütevatir hadis demekteler. Her tabakada yerine göre kişilerin sayısını farklı saymış ve ravilerin sayısı hakkında belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre ölçü sözün Masumdan çıktığını ...
  • Dini mektep ve nizamlarla dini olmayanların arasında ne gibi ayrıcalıklar vardır?
    7258 Teorik Ahlak 2012/05/12
    İlk önce şunu hatırlatmamız gerekmektedir ki; İslam dini ve tahrif olmamış diğer semavi dinler arasındaki asli benzerlik, yeryüzünde tevhidin istikrarı ve Allah’a ibadet etme ve insanların kulluktan uzaklaştırma ve Allah’tan başkasına ibadet etmektir; Nitekim Kur’an’-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” ...
  • Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
    11238 Pratik Ahlak 2010/01/16
    Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.
  • Şia mezhebinde namazın sırları ve felsefesi nedir?
    10034 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    Şüphesiz ilahi hükümlerin tümünün felsefe ve delili vardır, ama ilahi hüküm ve buyrukların tümünün delillerini bulmamız gerekli değildir. Müslümanlar vahiy mesajı karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme psikolojisi insanın kemalidir ve esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk ruhunu sınamak içindir. Ama bununla birlikte Kur’an defalarca ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    10594 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Neden İmam Hüseyin (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmedi?
    13678 Masumların Siresi 2010/04/07
    İmam Hüseyin’in (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmemesinin sebebi hakkında şunları söyleyebiliriz:1- İmam (a.s) kardeşi ve imamı olan İmam Hasan’ın (a.s) hayatı döneminde Muaviye’yle yaptığı anlaşmaya gösterdiği saygı ve Muaviye’nin de böyle bir anlaşmaya göstermelik olarak yaptığı saygıdan dolayı.2- ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6333 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
    29340 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde ...
  • Farz namazların kazaları yerine sünnet namazları kılınabilir mi?
    7489 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2012/10/01
    İmam Humeyni (r.a) benzeri bir soruya yanıtta şöyle buyurmuştur: Geçmiş farz namazların kazası farzdır ve sünnet namazlarını kılmayla bir çelişki arz etmez. Lakin sünnet namazı, farz namazın kazasının yerini almaz.[1] Bundan dolayı her ne kadar sünnet namazları birçok fazilete sahip olsa da sizin kaza ...

En Çok Okunanlar