Gelişmiş Arama
Ziyaret
9280
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Kendisi için zararlı olduğu takdirde hastanın oruç tutması farz mıdır?
Soru
İslam dinine geçmek isteyen bir dostum var. O, İslam’ın dört rüknünü kabul etmektedir, ama Ramazan ayı hakkında benden bir soru sordu. (Kendisinin sadece bir böbreği bulunmaktadır ve ülkesinin (Fransa) doktorları kendisine günde bir litre su içmesini tavsiye etmişler) Kendisinin oruç tutması farz mıdır?
Kısa Cevap

Taklit mercileri ve İslam âlimlerinin fetvalarına göre, oruç hastaya önemli bir zarar verirse kendisinin oruç tutması farz değildir.[1] Kur’an bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar.”[2] Ama hastalığı yıllar süren bir hastanın iyileştikten sonra oruç tutmadığı yıllar için fakirlere yedi yüz elli gram miktarında erzak (buğday, arpa vb.) vermesi gerekir.[3] Evet, eğer insanın çok susamaya neden olan bir hastalığı varsa ve susuzluğa tahammül edemiyorsa veya onun için meşakkatli ise, oruç kendisi için farz değildir ve oruç tutmak kendisi için mümkün değilse, her gün yedi yüz elli gram erzak vermesi de gerekmez. Ama her ne kadar zorluk ve meşakkat ile birlikte olsa da imkânı varsa kefaret vermesi lazımdır.[4] Başka bir ifadeyle eğer insanın çok susamaya neden olan bir hastalığı varsa ve susuzluğa tahammül edemiyorsa veya onun için meşakkatli ise, oruç kendisi için farz değildir[5], ama ikinci durumda[6] her gün için fakirlere yedi yüz elli gram buğday, arpa vb. vermesi gerekir.[7] Farz ihtiyat[8] gereği mecbur olduğu ölçüden fazla su içmemesi, sonra edebildiği takdirde oruç tutması ve tutmadığı oruçları kaza etmesi gerekir.[9]    



[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 966, mesele. 1743.

[2] Bakara, 184.

[3] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1,mesele. 1707.

[4] Necatü’l-İbad, (lil-İmami’l-Humeyni), s. 168.

[5] (Behçet) Ama sonraki Ramazana kadar oruç tutabilirse kazasını tutması farzdır ve gücü yoksa her gün için yedi yüz elli gram miktarında buğday, arpa vb. erzakı sadaka olarak vermesi gerekir. (Sistani) Ama ikinci durumda her gün için fakire yedi yüz elli gram erzak vermesi gerekir ve eğer sonra tutma gücü olursa kaza etmesi farz değildir.

[6] (Gülpaygani, Safi) İlk durumda da ihtiyat gereği lazım …

[7] (Hoyi, Tebrizi, Zencani, Fazıl)Her gün için fakire yedi yüz gram erzak vermelidir … .

[8] (Hoyi, Gülpaygani, Tebrizi, Zencani, Fazıl, Safi) Müstehap ihtiyat … .

[9] (Mekarim) Çok susamaya neden olan bir hastalığı olan ve oruç tutma gücü olmayan veya oruç tutmanın kendileri için çok zor olduğu kimselerin oruç tutması farz değildir, ama her gün için önceki meselede (1725) işaret edildiği gibi yedi yüz elli gram kefaret vermeleri gerekir. Ayrıca mecbur oldukları miktardan fazla su içmemeleri daha iyidir ve eğer sonra kaza edebiliyorlarsa farz ihtiyat gereği kaza etmeleri gerekir. Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 957, mesele. 1727.  

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar