Gelişmiş Arama
Ziyaret
8076
Güncellenme Tarihi: 2011/01/08
Soru Özeti
Dini teklifi yerine getirmede kız ve erkek arasındaki fark nedir? Bu farkın delili nedir?
Soru
Dini teklifi yerine getirmede kız ve erkek arasındaki fark nedir? Kız üzerine dini sorumluluğun birkaç yıl daha erken farz olmasının delili nedir?
Kısa Cevap

Dini teklifin yerine getirilmesinde kız ve erkek arasında yaş yönünden fark vardır ve fıkıhta “Teklif Şartları” denilen teklifin alt yapısını oluşturan şartlar; buluğ, akıl, güç ve ihtiyardan ibarettir.

Teklif, baş ağrısı ve meşakkat değil, fikri olgunluğun göstergesi, kız ve erkeğin kemali ve onların seçkinlik ve övünç kaynaklarıdır; öyle ki kemal ve akıl açısından Allah-u Teâlâ’nın onlar için hesap kitap açacağı bir hadde ulaşmışlardır ve insanın Rabbinin huzuruna varmakla şereflenmesi ve diğerlerinden daha çabuk böyle bir makamı elde etmesinden daha büyük iftihar olabilir mi; bu süreçte kız, erkekten daha çabuk bu seçkinlik ve iftihara nail olur. Dolayısıyla kızın erkekten daha çabuk mükellef yaşına ulaşmasının delili, kızın tekvini ve yaratılış özelliğidir ve bu özellik hasebiyle kız, daha çabuk buluğa ulaşıp fikri ilerleme kaydeder.

Ayrıntılı Cevap

Konunun açıklanması için bu meseleyi iki bölümde inceleyeceğiz

Bir. Buluğ yaşı açısından kız ve erkek arasında dini sorumluluklarında fark vardır. Buluğ; ferdin çocukluk döneminin sona ermesi ve onun dini teklifini yerine getirmekle yüz yüze kaldığı ve şer’i kanunlara riayet etmesinin gerekli olduğu yaşa ulaşmasından ibarettir.

Bu konuda birkaç noktanın dikkate alınması zorunludur:

1. Kız ve erkek akıl, güç, ihtiyar ve buluğ gibi koşullarla birlikte “Mes’ül” ve “Mükellef” unvanına erişmek iftiharına sahip olurlar ve bu arada erkekten daha çabuk teklif yaşına ulaşan kızın, farzları yerine getirmesi; haram ve günahtan kaçınması gerekir.

2. Söz konusu teklif şartlarından birisi kız veya erkekte gerçekleşmemesi durumunda hiçbir amele nispetle sorumluğu yoktur ve amel onun boynundan sakit olur. Örneğin kız veya erkek yeni teklif yaşına ulaşmış ve bazı şer’i teklifleri yerine getirme gücüne ulaşmıştır, ancak örneğin oruç tutma gücü olmadığı için oruç bu kimseye farz değildir, ne var ki daha sonra oruç tutma gücüne ulaşması durumunda kaza etmelidir.

3. Kız ve erkeğin buluğunun açıklanması şundan ibarettir:

A: Göbek altında (avret bölgesinin üstünde) sert ve kalın tüylerin gelmesi;

B: İster uykuda isterse uyanıkken meni gelmesi;

C: Erkekte kameri ayına göre 15 yaşının tamamlanması;[1] kameri ayı, şemsi ayı 15 yaşından 163 gün ve 6 saat daha azdır.[2] Kızda kameri ayına göre 9 yaşının tamamlanması;[3] kameri ayı, şemsi ayı 9 yaşından 97 gün, 22 saat ve 48 dakika daha azdır.[4]

4. Kız ve erkek, teklif yaşları yanında ferdi ve toplumsal meselelerin tehlikelerinden uzak olmaları için evlilik ve iktisadi gibi bireysel ve içtimai konuların bazılarına hazırlıklı olmaları gerekir.[5]

Sonuç itibariyle teklifin alt yapısını oluşturan işlere fıkıhta “Teklif Şartları” denilir. Elbette mükellef olmanın alametlerinin ispatlanmasını şeriat açıklamıştır ve biz, bunlara yukarıda değindik.

İki. Kız ve erkeğin teklif ve sorumluluğu kabullenmeleri, onların düşünce ve iradelerinin değerini ortaya koyar ve böyle bir konumdaki varlık, değer içerir; öyle ki, dört ayrıcalığın olmaması halinde fert ya çocuk, ya deli, ya güçsüz ya da iradesizdir. Her ne kadar bu şartlardan yoksun olan kimse çarpıklık ve eksiklik taşımasa ve sevgi ve merhamet gösterilecek konumda olsa da mesuliyet sahibi olamaz ve insan yalnızca idrak ve kabullenme özelliğiyle değerli ilk amelini gerçekleştirir ve mükellef olduğu işe nispetle yakınlaşma niyetiyle ilk amelini işler. Aynı şekilde söz konusu bu özelliğiyle insan, geniş sorumluluk sahibi olmakla birçok ameli yerine getirebilir. Hangi sebeple ve hangi konumda olursa olsun her fert için öne çıkabilecek; buluğ, akıl, güç ve ihtiyar gibi dört ayrıcalıkların her birinden uzaklaşmakla teklifin değersel konumundan uzaklaşır ve böyle bir kimseye hiçbir teklif yüklenmez.

Gerçekte teklif yaşının anlamı, Allah-u Teâlâ’ya ibadet ve kulluğun hazırlığı ve bu doğrultuda teklif ve sorumluluk kalıbında liyakat ve yaraşırlığın ortaya çıkmasıdır.

Başka bir ifadeyle Teklif, baş ağrısı ve meşakkat değil, kızın, fikri olgunluğunun göstergesi ve onun seçkinlik ve övünç kaynağıdır. Öyle ki kemal ve akıl açısından Allah-u Teâlâ’nın onun için hesap kitap açacağı bir hadde ulaşmıştır ve insanın Rabbinin huzuruna varmakla şereflenmesi ve diğerlerinden daha çabuk böyle bir makamı elde etmesinden daha büyük iftihar olabilir mi?

 


[1]-Musevi Humeyni, Seyit Ruhullah, Tevzihu’l Mesail (Mahşi-İmam Humeyni), Kum: Defteri İntişarati İslami, Sekizinci baskı 1424 k, c. 2, s. 375, mesele 2252.

[2] -Muvahhidi Lenkerani, Muhammed Fazıl, Ahkami Cevanan, Kum: İntişarati Emir Kalem, Otuz beşinci baskı, 1427 k, s. 60.

[3]-Tezihu’l Mesail, (Mahşi-İmam Humeyni), c. 2, s. 375, mesele 2252. (Fakihlerin meşhuru on beş ve dokuz yaşı üzerinde tetik ederler.)

[4] -Ahkami Cevanan, s. 60. Buluğ alametleri hakkında daha fazla bilgi için “Kızların teklif yaşı cevapları”, 23553 (Site: fa6945); “Teklif yaşından önce buluğ alametleri”, 10844 (Bilgisayar kullanıcısı) konularına mütalaa ediniz.

[5] -Bakınız: Mekarim Şirazi, Nasır, İstiftaatı Cedid, Kum: İntişaratı Medreseyi İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), 1427 k, c. 2, s. 376.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar