Gelişmiş Arama
Ziyaret
7899
Güncellenme Tarihi: 2011/01/08
Soru Özeti
Dini teklifi yerine getirmede kız ve erkek arasındaki fark nedir? Bu farkın delili nedir?
Soru
Dini teklifi yerine getirmede kız ve erkek arasındaki fark nedir? Kız üzerine dini sorumluluğun birkaç yıl daha erken farz olmasının delili nedir?
Kısa Cevap

Dini teklifin yerine getirilmesinde kız ve erkek arasında yaş yönünden fark vardır ve fıkıhta “Teklif Şartları” denilen teklifin alt yapısını oluşturan şartlar; buluğ, akıl, güç ve ihtiyardan ibarettir.

Teklif, baş ağrısı ve meşakkat değil, fikri olgunluğun göstergesi, kız ve erkeğin kemali ve onların seçkinlik ve övünç kaynaklarıdır; öyle ki kemal ve akıl açısından Allah-u Teâlâ’nın onlar için hesap kitap açacağı bir hadde ulaşmışlardır ve insanın Rabbinin huzuruna varmakla şereflenmesi ve diğerlerinden daha çabuk böyle bir makamı elde etmesinden daha büyük iftihar olabilir mi; bu süreçte kız, erkekten daha çabuk bu seçkinlik ve iftihara nail olur. Dolayısıyla kızın erkekten daha çabuk mükellef yaşına ulaşmasının delili, kızın tekvini ve yaratılış özelliğidir ve bu özellik hasebiyle kız, daha çabuk buluğa ulaşıp fikri ilerleme kaydeder.

Ayrıntılı Cevap

Konunun açıklanması için bu meseleyi iki bölümde inceleyeceğiz

Bir. Buluğ yaşı açısından kız ve erkek arasında dini sorumluluklarında fark vardır. Buluğ; ferdin çocukluk döneminin sona ermesi ve onun dini teklifini yerine getirmekle yüz yüze kaldığı ve şer’i kanunlara riayet etmesinin gerekli olduğu yaşa ulaşmasından ibarettir.

Bu konuda birkaç noktanın dikkate alınması zorunludur:

1. Kız ve erkek akıl, güç, ihtiyar ve buluğ gibi koşullarla birlikte “Mes’ül” ve “Mükellef” unvanına erişmek iftiharına sahip olurlar ve bu arada erkekten daha çabuk teklif yaşına ulaşan kızın, farzları yerine getirmesi; haram ve günahtan kaçınması gerekir.

2. Söz konusu teklif şartlarından birisi kız veya erkekte gerçekleşmemesi durumunda hiçbir amele nispetle sorumluğu yoktur ve amel onun boynundan sakit olur. Örneğin kız veya erkek yeni teklif yaşına ulaşmış ve bazı şer’i teklifleri yerine getirme gücüne ulaşmıştır, ancak örneğin oruç tutma gücü olmadığı için oruç bu kimseye farz değildir, ne var ki daha sonra oruç tutma gücüne ulaşması durumunda kaza etmelidir.

3. Kız ve erkeğin buluğunun açıklanması şundan ibarettir:

A: Göbek altında (avret bölgesinin üstünde) sert ve kalın tüylerin gelmesi;

B: İster uykuda isterse uyanıkken meni gelmesi;

C: Erkekte kameri ayına göre 15 yaşının tamamlanması;[1] kameri ayı, şemsi ayı 15 yaşından 163 gün ve 6 saat daha azdır.[2] Kızda kameri ayına göre 9 yaşının tamamlanması;[3] kameri ayı, şemsi ayı 9 yaşından 97 gün, 22 saat ve 48 dakika daha azdır.[4]

4. Kız ve erkek, teklif yaşları yanında ferdi ve toplumsal meselelerin tehlikelerinden uzak olmaları için evlilik ve iktisadi gibi bireysel ve içtimai konuların bazılarına hazırlıklı olmaları gerekir.[5]

Sonuç itibariyle teklifin alt yapısını oluşturan işlere fıkıhta “Teklif Şartları” denilir. Elbette mükellef olmanın alametlerinin ispatlanmasını şeriat açıklamıştır ve biz, bunlara yukarıda değindik.

İki. Kız ve erkeğin teklif ve sorumluluğu kabullenmeleri, onların düşünce ve iradelerinin değerini ortaya koyar ve böyle bir konumdaki varlık, değer içerir; öyle ki, dört ayrıcalığın olmaması halinde fert ya çocuk, ya deli, ya güçsüz ya da iradesizdir. Her ne kadar bu şartlardan yoksun olan kimse çarpıklık ve eksiklik taşımasa ve sevgi ve merhamet gösterilecek konumda olsa da mesuliyet sahibi olamaz ve insan yalnızca idrak ve kabullenme özelliğiyle değerli ilk amelini gerçekleştirir ve mükellef olduğu işe nispetle yakınlaşma niyetiyle ilk amelini işler. Aynı şekilde söz konusu bu özelliğiyle insan, geniş sorumluluk sahibi olmakla birçok ameli yerine getirebilir. Hangi sebeple ve hangi konumda olursa olsun her fert için öne çıkabilecek; buluğ, akıl, güç ve ihtiyar gibi dört ayrıcalıkların her birinden uzaklaşmakla teklifin değersel konumundan uzaklaşır ve böyle bir kimseye hiçbir teklif yüklenmez.

Gerçekte teklif yaşının anlamı, Allah-u Teâlâ’ya ibadet ve kulluğun hazırlığı ve bu doğrultuda teklif ve sorumluluk kalıbında liyakat ve yaraşırlığın ortaya çıkmasıdır.

Başka bir ifadeyle Teklif, baş ağrısı ve meşakkat değil, kızın, fikri olgunluğunun göstergesi ve onun seçkinlik ve övünç kaynağıdır. Öyle ki kemal ve akıl açısından Allah-u Teâlâ’nın onun için hesap kitap açacağı bir hadde ulaşmıştır ve insanın Rabbinin huzuruna varmakla şereflenmesi ve diğerlerinden daha çabuk böyle bir makamı elde etmesinden daha büyük iftihar olabilir mi?

 


[1]-Musevi Humeyni, Seyit Ruhullah, Tevzihu’l Mesail (Mahşi-İmam Humeyni), Kum: Defteri İntişarati İslami, Sekizinci baskı 1424 k, c. 2, s. 375, mesele 2252.

[2] -Muvahhidi Lenkerani, Muhammed Fazıl, Ahkami Cevanan, Kum: İntişarati Emir Kalem, Otuz beşinci baskı, 1427 k, s. 60.

[3]-Tezihu’l Mesail, (Mahşi-İmam Humeyni), c. 2, s. 375, mesele 2252. (Fakihlerin meşhuru on beş ve dokuz yaşı üzerinde tetik ederler.)

[4] -Ahkami Cevanan, s. 60. Buluğ alametleri hakkında daha fazla bilgi için “Kızların teklif yaşı cevapları”, 23553 (Site: fa6945); “Teklif yaşından önce buluğ alametleri”, 10844 (Bilgisayar kullanıcısı) konularına mütalaa ediniz.

[5] -Bakınız: Mekarim Şirazi, Nasır, İstiftaatı Cedid, Kum: İntişaratı Medreseyi İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), 1427 k, c. 2, s. 376.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar