Gelişmiş Arama
Ziyaret
8530
Güncellenme Tarihi: 2010/11/27
Soru Özeti
Allah’ın varlığını ispat eder misiniz ve ondan sonra da O’nun arı, münezzeh ve en büyük olmak gibi sıfatlara nasıl sahip olduğunu açıklar mısınız?
Soru
Allah’ın varlığını ispat eder misiniz ve ondan sonra da O’nun arı, münezzeh ve en büyük olmak gibi sıfatlara nasıl sahip olduğunu açıklar mısınız?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Allah Tebarek ve Teâlâ mutlak varlık ve mutlak kemaldir. O’nda hiçbir kusur ve noksanlık yoktur. Her işi yapmaya kadir olan benzersiz bir varlıktır. O, tüm zaman ve hallerde eşyaların tümünden haberdardır. Duyan ve görendir. İrade ve ihtiyara sahiptir. Diridir, her şeyin yaratıcısı ve tüm hayır ve iyiliklerin kaynağıdır. O, tüm varlıkları (yaratıkları) sever ve onlara şefkat duyar. Tanrı kavramı en genel ve sade mefhumlardandır; tüm insanlar hatta Tanrının varlığını inkâr edenler bile onu anlamaktadır. Her ne kadar mukaddes ve aşkın olan Allah’ın zatının künh ve hakikatini bilmek insan için mümkün olmasa da birçok yol ile Allah Tebarek ve Teâlâ’nın varlığına kesin bilgiyle ulaşılabilir. Allah’ı tanımanın yolları genel bir sınıflandırmayla aşağıdaki bölümlere ayrılmaktadır:

1- Akıl yolu (imkân ve zorunluluk kanıtı ve benzeri gibi)

2- Tecrübe yolu (düzen kanıtı)

3- Kalp yolu (fıtrat kanıtı)

En kolay ve üstün yol, fıtrat kanıtıdır (kalp yoluyla Allah’ı tanımak). İnsan kendi içine dönerek ve hiçbir aklî kanıt veya deneysel gözleme ihtiyaç duymaksızın kendi Tanrısını bulur ve kalp yoluyla ebedi yârine ulaşır.[1] Allah için arı, münezzeh ve en büyük olmak vb. sıfatların ispatı ise şu şekildedir: Zorunlu varlık bir takım sıfatlara sahiptir. Bunlar genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılır: Selbi sıfatlar, noksanlığa delalet eden ve Allah’ta olması mümkün olmayan sıfatlardır. Sübutsal sıfatlar ise Allah’ta olan ve olması gereken sıfatlardır. En büyük olmak gibi sübutsal sıfatları ispat etmek için şöyle diyebiliriz: Zorunlu varlığın ispatında beyan edildiği gibi zorunlu varlık bir nedene muhtaç değildir ve bu nedene muhtaç olmayışın gereklerinden biri de ezeli ve ebedi olmaktır; yani Allah bir nedene muhtaç olmadığı için her zaman var olmuş ve var olacaktır. O, tüm nedenlerin nedeni olduğu için de onların tümünden daha büyük olacak ve sonuçların (yaratıklar) taşıdıkları tüm kemalleri taşıyacaktır. Diğerlerinin neyi varsa O’ndandır. Dolayısıyla her şeyden daha üstün ve büyüktür. Selbi sıfatları da şu şekilde Allah’tan uzak kılabiliriz: Zorunlu varlık olmanın gereklerinden biri yalın olmak yani bileşik olmamak ve cüzlere sahip olmamaktır; zira bileşik her varlık noksan olur ve cüzlerine muhtaç olduğundan zorunlu olamaz. Dolayısıyla Tanrı bileşik değildir ve de cisim ve bileşiklerin tüm özelliklerinden münezzehtir. O halde Tanrının münezzeh olması, kendisinden her noksanlık ve kusurun nefyedilmesidir. Genel olarak bir şekilde noksanlık, sınırlılık ve muhtaçlığa delalet eden her mefhum Allah’tan nefyedilir. Bu, selbi sıfatlar manasına gelir.[2] Netice itibariyle Allah’ın varlığını ispat eden kanıt ve deliller, tüm kemal sıfatlarını Allah için ispat etmekte ve her noksanlık ve kusuru da O’ndan nefyetmekte ve de O’nu münezzeh kılmaktadır.       



[1] Sorudan iktibas edilmiştir. Daha fazla bilgi edinmek için 479. Soruya (site: 520) müracaat ediniz.

[2] Amuzeş-i Akaid, Misbah Yezdi, s. 66.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar