Gelişmiş Arama
Ziyaret
8613
Güncellenme Tarihi: 2010/11/27
Soru Özeti
Allah’ın varlığını ispat eder misiniz ve ondan sonra da O’nun arı, münezzeh ve en büyük olmak gibi sıfatlara nasıl sahip olduğunu açıklar mısınız?
Soru
Allah’ın varlığını ispat eder misiniz ve ondan sonra da O’nun arı, münezzeh ve en büyük olmak gibi sıfatlara nasıl sahip olduğunu açıklar mısınız?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Allah Tebarek ve Teâlâ mutlak varlık ve mutlak kemaldir. O’nda hiçbir kusur ve noksanlık yoktur. Her işi yapmaya kadir olan benzersiz bir varlıktır. O, tüm zaman ve hallerde eşyaların tümünden haberdardır. Duyan ve görendir. İrade ve ihtiyara sahiptir. Diridir, her şeyin yaratıcısı ve tüm hayır ve iyiliklerin kaynağıdır. O, tüm varlıkları (yaratıkları) sever ve onlara şefkat duyar. Tanrı kavramı en genel ve sade mefhumlardandır; tüm insanlar hatta Tanrının varlığını inkâr edenler bile onu anlamaktadır. Her ne kadar mukaddes ve aşkın olan Allah’ın zatının künh ve hakikatini bilmek insan için mümkün olmasa da birçok yol ile Allah Tebarek ve Teâlâ’nın varlığına kesin bilgiyle ulaşılabilir. Allah’ı tanımanın yolları genel bir sınıflandırmayla aşağıdaki bölümlere ayrılmaktadır:

1- Akıl yolu (imkân ve zorunluluk kanıtı ve benzeri gibi)

2- Tecrübe yolu (düzen kanıtı)

3- Kalp yolu (fıtrat kanıtı)

En kolay ve üstün yol, fıtrat kanıtıdır (kalp yoluyla Allah’ı tanımak). İnsan kendi içine dönerek ve hiçbir aklî kanıt veya deneysel gözleme ihtiyaç duymaksızın kendi Tanrısını bulur ve kalp yoluyla ebedi yârine ulaşır.[1] Allah için arı, münezzeh ve en büyük olmak vb. sıfatların ispatı ise şu şekildedir: Zorunlu varlık bir takım sıfatlara sahiptir. Bunlar genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılır: Selbi sıfatlar, noksanlığa delalet eden ve Allah’ta olması mümkün olmayan sıfatlardır. Sübutsal sıfatlar ise Allah’ta olan ve olması gereken sıfatlardır. En büyük olmak gibi sübutsal sıfatları ispat etmek için şöyle diyebiliriz: Zorunlu varlığın ispatında beyan edildiği gibi zorunlu varlık bir nedene muhtaç değildir ve bu nedene muhtaç olmayışın gereklerinden biri de ezeli ve ebedi olmaktır; yani Allah bir nedene muhtaç olmadığı için her zaman var olmuş ve var olacaktır. O, tüm nedenlerin nedeni olduğu için de onların tümünden daha büyük olacak ve sonuçların (yaratıklar) taşıdıkları tüm kemalleri taşıyacaktır. Diğerlerinin neyi varsa O’ndandır. Dolayısıyla her şeyden daha üstün ve büyüktür. Selbi sıfatları da şu şekilde Allah’tan uzak kılabiliriz: Zorunlu varlık olmanın gereklerinden biri yalın olmak yani bileşik olmamak ve cüzlere sahip olmamaktır; zira bileşik her varlık noksan olur ve cüzlerine muhtaç olduğundan zorunlu olamaz. Dolayısıyla Tanrı bileşik değildir ve de cisim ve bileşiklerin tüm özelliklerinden münezzehtir. O halde Tanrının münezzeh olması, kendisinden her noksanlık ve kusurun nefyedilmesidir. Genel olarak bir şekilde noksanlık, sınırlılık ve muhtaçlığa delalet eden her mefhum Allah’tan nefyedilir. Bu, selbi sıfatlar manasına gelir.[2] Netice itibariyle Allah’ın varlığını ispat eden kanıt ve deliller, tüm kemal sıfatlarını Allah için ispat etmekte ve her noksanlık ve kusuru da O’ndan nefyetmekte ve de O’nu münezzeh kılmaktadır.       



[1] Sorudan iktibas edilmiştir. Daha fazla bilgi edinmek için 479. Soruya (site: 520) müracaat ediniz.

[2] Amuzeş-i Akaid, Misbah Yezdi, s. 66.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10086 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • Bozgunculuğun bahsedildiği Kur’an ayetleri hangileridir?
    13595 Tefsir 2011/01/20
    Bozgunculuk ıslah karşısında olup her tahripkâr işe denir. Bundan dolayı noksanlık ve tahrip cihetinde yer alan her iş veya bireysel ve toplumsal meselelerdeki ifrat ve tefrit bozgunculuk sıfatıyla anılır. Kur’an-ı Kerim’in hedef ve misyonu insanları her türlü bozgunculuktan kurtarmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in birçok ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    49297 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Masum olmayan bir kimse Allah’ın halifeliğinin örneği olabilir mi?
    7124 Eski Kelam İlmi 2011/01/20
    Allah’ın halifeliğinin örneklerine değinmeden önce Allah’ın halifesinin kim ve vasıflarının ne olduğunu açıklamak gerekir. Hilafet ve halifelik kavramının batınında halife kılanın halifede zuhur etmesi manası saklıdır ve halife ise halife kılan özneye kimliği bağlı olan kimsedir. Halifenin ondan ayrı bir mana ve hakikati yoktur. ...
  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8484 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • İyi ve kötülerin birbirlerine karşı olan sevgi ve kini nasıldır?
    6393 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/12
    Sorunun açıklığa kavuşması için İmam Askeri’nin (a.s) hadisinin metnini hatırlatacağız. İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “İyilerin, iyilerle dostluğu, iyiler için sevaptır, kötülerin, iyilere muhabbeti, iyiler için büyüklüktür; kötülerin, iyilerle düşmanlığı, iyiler için süstür (ziynettir) ve iyilerin, kötülerle düşmanlığı, kütüler için rüsvalıktır.”[1] Buna ...
  • Zırar mescidinin anlamı nedir? Onun inşa edilme hikâyesi nedir?
    12235 tarihi Yerler 2012/03/12
    “Zırar” Arapçada mufaale babından olup bilerek[1] zarar verme[2] anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de Tövbe suresinde Zırar mescidi macerasına işaret edilmiştir. Zırar mescidinin bu adla adlandırılmasının nedeni, bir grup münafığın İslam ve Müslümanlar aleyhine olan kendi kirli emellerini hayata geçirmek ve Hz. Peygamber ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    12817 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Kur’an’ın nüzulu hangi yılda tamamlandı?
    15341 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Peygambere nazil olan son ayet ve son sure hakkındaki rivayetler farklıdır. Bazı rivayetlerde Peygambere (s.a.a) nazil olan son surenin Nasr suresi olduğunu söylenirken bazılarında da Beraet suresinin son sure olduğunu söylenmektedir. Yine bazı rivayetlerde Bakara suresinin 281. ayetinin son ayet olduğunu söylenirken bazılarında da ‘Bugün dininizi size ikmale ...
  • Bir mercii taklit etmede kendisinin rızası gerekli midir?
    5648 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu husustaki görüşü şudur:Eğer şerî muteber yollardan (açık delil, şöhret ve vicdanî ilim) bir şahsın taklit için salahiyeti olduğu tespit edilirse, onu taklit etmek caiz olur ve kendisinin onayına gerek duyulmaz. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

En Çok Okunanlar