Gelişmiş Arama
Ziyaret
12654
Güncellenme Tarihi: 2011/10/30
Soru Özeti
Allah’ın ilim, kudret, adalet ve hayat sıfatları ile insanın aynı sıfatları arasında ne gibi bir fark vardır?
Soru
Allah’ın ilim, kudret, adalet ve hayat sıfatları ile insanın aynı sıfatları arasında ne gibi bir fark vardır?
Kısa Cevap

Yüce Allah, zatında kemali yansıtan sıfatlar ile nitelenir. İlim, kudret ve hayat bu kabildendir. İnsan da bu sıfatlarla nitelenir ve o Allah’ın izniyle bilen, güçlü ve diridir. Ama Allah’ın bu sıfatlarla nitelenmesi ile diğer varlıkların bu sıfatlarla nitelenmesi arasında iki açıdan fark vardır:

1. Bu sıfatlar (ilim, kudret ve hayat) değişik mefhumlara sahiptir, ama varlık ve gerçekleşme açısından Yüce Allah’ta birdirler. Allah’ın zatında ilim özelliği kudret özelliğinden ve bu ikisi de hayat özelliğinden ayrı değildir. Yüce Allah’ın zatının tümü ilim, kudret ve hayattır. İnsanda ise bunun tersine bu sıfatların mefhumları farklıdır. İnsandaki ilim ve şuur gerçekliği, kudret gerçekliğinden farklıdır ve insanın bilgi ve gücü de diri olmasından başka bir şeydir.

2. Allah’ın sıfatlarının gerçekliği birbiriyle farklı olmadığı gibi, O’nun sıfatları ve zatı da birbirinden ayrı değildir. Allah’ın sıfatları, O’nun zatının aynısıdır, Hak Teâlâ’nın zatına bir ek ve ilave değildir. Oysaki insanın sıfatları zatına eklenmiştir; zira insan başta insandır, ama âlim ve kadir değildir. Bilakis ilim ve kudreti sonradan elde etmiştir. Artı, insan mümkün bir varlık olduğundan ve mümkün varlıklar da varlık açısından sınırlı olduklarından, insanın sıfatları da zatı gibi sınırlıdır. Bunun tersine Yüce Allah salt ve sınırsız varlık olduğundan, sıfatları da sınırsızdır. Örneğin Yüce Allah’ın kudret ve iradesinin sonsuz olması ve yarattığı düzenin esiri olmamasıyla birlikte, kendisi hikmet ve maslahat sahibidir de. Hak Teâlâ’nın hikmetinin manası, eşyayı varlık gaye ve kemaline ulaştırmasıdır. İnsanın işlerindeki hikmetin manası ise onun bir işi bir gaye ve kemale ulaşmak için yapmasıdır; çünkü müsebbibin varlığı ve onun sebebe isnadı ve onunla irtibatı bir şey olduğundan ve onda ayrı olduğunu düşündürmeye neden olacak iki şey olmadığından, Yüce Allah’ın onu irade etmesi, onun özel sebebiyle irtibat kurmayı irade etmesinden ibarettir ve o sebebi irade etmek de onun kendi özel sebebiyle irtibat kurmasını irade etmekle eşittir. Böylece bu, Zat-ı Hak ile irtibat kurmakla eşit olan bir sebebi irade etmeye ulaşır. Hakk’ın onu irade etmesi de tüm eşyayı, irtibatları ve düzenleri irade etmesiyle eşittir. Hikmet sahibi olmak anlamındaki hikmet sıfatı, Yüce Allah hakkında ve insan hakkında olmak üzere iki şekilde tezahür eder. İnsanın hikmet sahibi olması, onun her işte makul bir gaye taşıması ve işlerinde en üstün ve yüce hedefleri ve de hedefe ulaşmak için en üstün ve en yüce araçları seçmesi manasındadır. Oysaki Yüce Allah mutlak olarak ganidir. O, bir gayenin peşinden gitmez ve O’nun yoksun olup kavuşmak isteyebileceği bir yetkinlik düşünülemez. O’nun hikmet sahibi olması, varlıkları mümkün olan kapasitelerine göre yetkinliklerine ulaştırmak veya eşyayı ikincil yetkinliklerine doğru yönetmek, mükemmelleştirmek ve yönlendirmek anlamındadır. Bu da eşyayı yetkinliklerine ulaştırmanın bir başka türüdür.

Bu hususta aşağıdaki kaynaklara benzer kelam ve felsefe kitaplarına müracaat edebilirisiniz.

1. Akaid-i İslamî, Cafer Sübhani

2. Amezeş-i Akaid, Muhammed Taki Misbah.      

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar