Gelişmiş Arama
Ziyaret
12842
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
Dünyadaki amellerimiz, zer âleminde aldığımız kararlara bağlıysa o zaman dünya âleminin faydası nedir? Acaba zer âleminde kendi irademizlemi yolumuzu seçtik?
Soru
Anlamadığım bir konu hakkında sorum olacak, eğer cevaplarsanız memnun olurum: Allame-i Tabatabai El-Mizan tefsirinde şöyle söylemiştir: İnsanların dünya hayatından önce başka bir hayatları daha vardı ve burada yaptığımız ameller ahiret hayatımızı belirlediği gibi O alemde de yaptığımız amellerde bu dünyamızı belirler.(El-Mizan c.1 s.134) Ahiretin sevabı ve azabının bu dünya amellerine bağlı olduğu gibi, bu dünyadaki amellerimiz ve davranışlarımızda derece itabariyle "zer" alemine bağlıdır. "(aynı c.7 s.78) Birinci soru: Zer âleminde yaptığımız ameller bu dünyadaki işlerimizi, belirliyorsa bulunduğumuz bu hayatın ne gibi bir manası anlamı kalır?
İkinci soru: Zer âleminin seçenekleri bu dünyamızı belirliyorsa öyleyse acaba o seçtiğimiz şeyler kendi irade ve aklımızlamı olmuştur.
Bu konuyuda dikkate almalıyız ki; Allame, ruhun önceden yaratılmadığına inanmaktadır.
Kısa Cevap

Cevabın tam olarak açıklığa kavuşması için bir kaç konuyu dikkate almak gerek:

1. Allame-i Tababtabai Zer âlemi hakkındaki bir görüşü[1] red etmek üzere şöyle söyler: Öncelikle bu görüş nefsin cismaniyyetü’l-hudus olmasıyla uyuşmamaktadır; ikinci olarak bu iddia şunu gerektirir: İnsanların bu dünyada yaptıkları küfür ve iman gibi şeyler orada (zer âleminde) yaptıklarının aynısıdır.[2]

2.Allame-i Tabatabai'nin zer alemi hakkındaki görüşü şöyledir: İnsanın yaşamı   bir kaç kademelidir onun bir kademesi dünya yaşamından önce[3] olan zer alemidir. İnsanlar o âlemde toplu halde Rablerinin huzurunda bulunmaktadırlar. İnsanlar o hayatta Rablerinden habersiz ve Ondan uzak değillerdir. O kademede Allah’ın birliğini ve rububiyyetini müşahede etmekte ve görmektedirler bu müşahede etmek ve görmek akli delillerle değil de kendilerini görmek ve tanımak sonucunda oluşmaktadır. Daha açık bir tabirle onlar söz konusu âlemde Allah’tan kopuk ve ayrı değillerdir; hatta Onu bir an bile gayip olarak görmezler. İşte bu yüzden Onun varlığını ve Ondan gelen her hakkı itiraf ederler. Buna göre şirke ve günahlara bulaşmak bu bulunduğumuz dünya kademesinin getirdiği şeylerdir.[4]

Elbette şunuda söylemeliyiz ki Allame-i Tabatabai'nin görüşüne çeşitli tenkitler edilmiştir. O tenkitleri öğrenip daha fazla bilgi edinmek için Ayetullah Cevadi Amuli'nin yazdığı "Kur'anda fıtrat" kitabına müracaat edebilirsiniz.



[1].Zer âlemi hakkındaki görüşlerden birisi şudur: "Allah Teala bu türün (insan) ilk ferdini almış ve ondan insan oğlunun ve neslinin türemesine sebep olan spermi ayırmış ve o spermi kıyamete kadar gelecek olan insanların sayısına bölmüştür ve o insanların her birini dünyada gireceği kalıbı yani akılı, eti, gözü, ve diğer uzuvları vererek kendi varlığına şahit etmiş ve ondan ahit ve söz almıştır ve bu ahit alındıktan sonra onu tekrar doğal yaratılış sürecini kat etmesi için sperme geri göndermiştir" Tabataba-i Seyyit Muhammed Hüseyin, el-Mizan, farsca tercüme. Musevi Hemedani, Seyyit Muhammed Bakır, c. 8, s. 411 yayınlar bürosu Kum ilim Havzası müderrisleri, baskı, Kum.

[2].A.d.e. s. 413 ve 414

[3].Bu öncelik zaman önceliği değildir

[4]. bk.aynı eser, s. 416-421

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar