Gelişmiş Arama
Ziyaret
13813
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Rabbin Yusuf’u günahtan korumak için gösterdiği burhan neydi ve nasıl vuku buldu?
Soru
Yüce Allah kendi nurani kitabında Yusuf suresinde Züleyha’nın Yusuf’u istemesi hakkında “eğer Rabbinin burhanını görmemiş olsaydı Züleyha’ya temayül ederdi” diye buyurmaktadır. Soru şudur: Yusuf’un (a.s) Rabbinden müşahede ettiği o burhan neydi ve nasıl vuku buldu?
Kısa Cevap

Burhan kesin delil ve yakin anlamındadır. Her ne kadar Kur’an’da bu burhanın niteliğine işaret edilmemişse de Yusuf’a (a.s) gösterilen şeyin maddi ilimler cinsinden bir şey olmadığı bellidir. Bu burhan hakkında aşağıdaki ihtimaller dile getirilebilir:

1. Bu bir çeşit keşif ilimidir ve insan onu görmeyle artık hiçbir surette günaha temayül göstermeyecek derecede itaatkâr olmaktadır.

2. Nübüvvet makamı ve Yusuf’un günah işlemekten korunmuş (masum) olması.

3. Yusuf’un iyi amelleri nedeniyle onun yardımına gelen bir çeşit ilahi yardım.

4. Züleyha’nın putundan utanması nedeniyle onun üzerini örtmesi Yusuf’ta bir devrim yarattı ve onun günahı terk etmesi yönündeki azmini pekiştirdi.

5. Zina etmenin haram olduğunu ve bu işin ilahi bir azabı bulunduğunu Yusuf’un bilmesi.

Yusuf’un günah işlemeye karar verdiğini ve ilahi burhanı gördükten sonra pişman olduğunu belirten senetsiz rivayetler de peygamberlerin makamı ile uyuşmamaktadır ve reddedilmelidir.

Ayrıntılı Cevap

“Burhan” (Arapça) “berehe” kökünden olup beyaz olmak anlamındadır.[1] Aydınlatan ve yakine sebep olan her sağlam ve güçlü delile burhan denir. Bu nedenle Kur’an muhtelif yerlerde mucize[2] ve kesin delili[3] burhan olarak nitelemiştir. Yusuf’un Rabbinden gördüğü burhanın ne olduğu her ne kadar Yüce Allah’ın sözünde açık olmasa da her halükarda yakin oluşturan sebeplerden sayılmaktadır ve müfessirler onun hakikati ve niteliği hakkında bir takım ihtimaller belirtmişlerdir:

1. Belirtilen burhan bilinen ilimler yani fiillerin güzellik ve çirkinliği ve de onların arkasındaki maslahat ve bozgunculukları bilmek türünden değildir. Bilakis Allah’ın salih kullarına gösterdiği ve görmeyle insan nefsinin artık hiçbir şekilde günah işlemeye temayül etmeyecek şekilde itaatkâr ve teslim olduğu bir çeşit keşif, yakin ve gözlem ilmidir.[4] 

2. İlahi burhan Yusuf’un nübüvvet makamı ve günahtan korunmuş (masum) olmasıdır. Nitekim nakledilen bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Hakkın burhanı, onun kalbine saldığı nübüvvet cemali ve ilim ve hikmet nuruydu. Nitekim “ona ilim ve hikmet verdik”[5] diye buyurmaktadır.”[6] 

3. Güzel amellerinden ötürü bu hassas anda kendisinin imdadına gelen bir tür ilahi yardımdı.[7]

4. Rivayetlerden anlaşıldığı üzere[8] orada Züleyha’nın mabudu sayılan bir put bulunmaktaydı ve Züleyha’nın aniden gözü o puta takılır ve gözüyle kendisine baktığını ve ihanetini gördüğünü hissedince kalkıp putun üzerini bir elbiseyle örter. Bu durumu gören Yusuf’un içinde bir tufan kopar ve şöyle der: Sen akılsız, şuursuz, his ve teşhis gücü olmayan bir puttan utanıyorsun da ben nasıl her şeyi bilen ve tüm gizlilik ve saklılıklardan haberi olan Rabbimden utanmayayım ve hayâ etmemeyim? Bu his Yusuf’a yeni bir güç ve kuvvet verdi, canının derinliklerinde güdü ve akıl arasında cereyan eden mücadelede ona yardım etti ve böylece başı buyruk güdü dalgalarını püskürtebildi.[9]

5. Belirtilen burhan, Allah’ın zina hakkında tayin ettiği delil ve zina eden şahsın müstahak olduğu azabın bildirilmesinden ibaretti.[10] 

Elbette hatırlatılmalıdır ki bazı müfessirler Yusuf’un günah işlemeye karar verdiği ve aniden bir mükaşefeyle parmağını ısırır vaziyette Cebrail veya Yakub’u gördüğünü ve bunu görünce geri çekildiğini belirten bir takım senetsiz rivayetler de nakletmişlerdir. Bu gibi rivayetlerin hiçbir muteber senedi olmayıp İsrailiyat rivayetlerini andırmaktadır. Bunlar ya peygamberlerin makamını asla idrak etmeyen düşünce yoksullarının uydurmaları[11] ya da peygamberlerin makamını asla idrak etmek istemeyen düşman ve hasımların ürettikleridir.      



[1] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 373, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374 ş.

[2] Kasas, 32.

[3] Neml, 64.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, Tercüme-i Musevi Hemedani,, Seyid Muhammed Bakır, c. 11, s. 174, Defter-i İntişaratr-ı İslami Camia-ı Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, Kum, 1374.

[5] Yusuf, 22.

[6] Mubidi, Reşiddin, Keşfü’l-Esrar Ve Vadül’l-Ebrar, c. 5, s. 58, İntişarat-ı Emir Kebir, çap-ı pencom, Tahran, 1371 ş.

[7] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 373.

[8] Şeyh Saduk, Uyun-i Ahbaru’r-Rıza, c. 2, s. 45, İntişarat-ı Cihan, 1378 k.

[9] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 373.

10] Tabersi, Fazl b. Hasan, Mecmeu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, Müterciman, c. 12, s. 197, İntişarat-ı Ferahani, Tahran, 1360 ş.

[11] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 374.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar