Gelişmiş Arama
Ziyaret
16624
Güncellenme Tarihi: 2008/11/18
Soru Özeti
Kıyamet günü sorgu-sual herkes için midir? O günde Peygamberlerden sorgu-sual etmek ne manaya gelmektedir?
Soru
Kur'an buyuruyor: 'Kendilerine Peygamber gönderdiklerimizi de mutlaka sorguya çekeceğiz, Peygamber olarak gönderdiklerimizi de sorumlu tutacağız.' A'raf/6 Bir başka ayette buyuruyor: 'Yaptıklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz.' Nahl/93 Bu iki ayet hakkında iki önemli soru insanın aklına takılmaktadır: 1-Bu ayetlerden kıyamette ki sorgunun herkes için geçerli olduğu ve peygamberleri de içine aldığı anlaşılmaktadır. Eğer böyle ise bazılarının sorgu-sual olmadan cennet yada cehennem gideceğini gösteren ayet ve hadisler nasıl mana edilir? 2-Eğer bazı mü'minler sorgu-sual olmadan cennete gideceklerse acaba peygamberler onlardan daha mı aşağıdırlar (sorguya çekiliyorlar)?
Kısa Cevap

Dini kaynaklarda kıyamet günü hakkında gelen meselelerden biri o günde yapılacak sorgu-sualdir. Ayet ve hadislerden anlaşılan şey bu sorgu-sualin umumi olduğu, hatta peygamberlerin bile bundan istisna olmadığıdır. Şüphesiz ki bu sorgular gerçekeleri ortaya çıkarmak için değildir. Zira hiç bir şey alemlerin rabbine gizli değildir. Bu sorguların amacı tehdid, kınama, ta'zim vb. durumlar içindir. Kıyametin vakfe ve merhaleleri çeşitlidir. Onların bazılarında sorgu-sual vardır hepsinde değil. Bazılarında hiç sorgu-sual yoktur. Kur'an'ın bazı ayetleri bu merhaleler hakkındadır. Allah'ın kıyamette peygamberlerden sorgusu onları ta'zim etmek, ağırlamak içindir.

Ayrıntılı Cevap

 Dini kaynaklarda kıyamet günü olacak şeylerden biri o günde yapılacak sorgu-sualdir. Bu konudaki ayetleri iki gruba ayırabiliriz:

1-Sorgu-sualin umumi olduğuna işaret eden ayetler. Aşağıda ki ayetler bu konu hakkındadır:

-Kendilerine Peygamber gönderdiklerimizi de mutlaka sorguya çekeceğiz, Peygamber olarak gönderdiklerimizi de sorumlu tutacağız.

 

-Andolsun Rabbine ki yaptıkları şeyleri onların hepsine soracağız.'[1]

 

2-Günahkarların günahından sorulmayacağını söyleyen ayetler. Allah-u Teala buyuruyor: 'Ne insan, ne cin artık o gün suçlu mudur sorulmaz.'[2]

Bu iki grup ayet hakkında iki önemli soru vardır:

1-Bu iki grup arasında ki çelilşki nasıl gederilecektir?

2-Peygamberlerden sorgu ne anlama gelmektedir?

Bu iki sorunun cevabına geçmeden önce bir noktaya değinmek gerekir: Sorgu ve sual iki kısımdır:

a) Hakiki: Soru bazen hakikidir, yani soruyu soran bir konuyu bilmiyor ve öğrenmek maksadıyla soruyor. Örneğin sihirbazlar Firavundan, '(Musa'ya) üstün gelirsek bize bir mükafat var mı?'[3] diye sormuşlardı.

b) Mecazi: Soru bazen mecazidir; yani soruyu soran öğrenmek amacıyla sormuyor, onun bunu yapmakla tehdid, kınama, alay etme v.s maksatları vardır. Zahirde soru soruyormuş gibi görünüyor, ama gerçekte sorunun cevabını kendisi bilmektedir. Örneğin Allah-u Teala putperestleri kınamak amacıyla şöyle buyruyor: 'Allah'ı bırakıpta tamamıyla uydurma mabutlara mı tapmak istiyorsunuz?'[4]

Allah'ın soruları ikinci kısımdandır. Zira Ona hiç bir şey gizli değildir, O her şeyi bilir, bu yüzden hiç bir şeyi öğrenmek için sormaz: 'Yeryüzünde ve gökte zerre miktarı bir şey yoktur ki Rabbinden gizli kalsın.'[5]

Allah-u Teala'nın soruları her ne kadar mecazi ise de, böyle soruların da çeşitli kısımları vardır. Bazen ikrar için sorulur, bazen reddetme, bazen kınama ve bazende başka nedenlerden dolayı.

Kıyamette soru, umumidir, ancak soru çeşitleri farklıdır. Allah-u Teala'nın soruları her ne kadar bilmek için değilse de böyle soruların da çeşitli kısımları vardır.

Başka bir ifade ile insanlardan sorgu-sual bilgi edinmek ve gerçeği bulmak için değildir. Zira Allah-u Teala buyuruyor: 'Suçlular yüzlerindeki alametlerden tanınırlar.'[6] Allah'ın günahkarlardan sorgu-suali onları kınamak içindir. Yani bunca ayet ve delillere rağmen neden isyan edip günah işlediniz.

Kıyamette Sorgu-Sualin Umumi Oluşu:

Bazı ayetlerde Allah'ın bazılarını sorgu-sual etmeden cennet yada cehenneme götüreceği belirtilmişken, bazılarında da -A'raf, 6 gibi- herkesten hatta Enbiya'dan bile sorulacağı buyurulmaktadır. Zahirde bu iki grup ayet arasında çelişki olduğu görülmektedir. Bu zahiri çelişkiyi gidermek için çeşitli cevaplar verilmiştir. Aşağıda onlardan ikisini getiriyoruz:

1-'Allah sormaz' denilen yerlerde maksat hakiki sualdir; yani Allah-u Teala, kullarının günahkar mı yoksa iyilerden mi olduğunu bilmek için sormuyor. Zira Allah her şeyi biliyor.[7]

Herkesten sorulacak, diye buyrulan yerlerde ise maksat mecazi sorgulamaktır.

 

2-Kıyamette bazı vakfe ve merhaleler var ki onların bazılarında kimseye konuşma hakkı verilmeyecektir, onlarda sual ve cevap yoktur. Bazı ayetler bu merhalelere işaret etmekteler. Bazılarında ise sual ve cevap olacaktır ki, yine buna işaret eden ayetler vardır.

Enbiyalardan Sual

Allah-u Teala'nın peygamberlerden sorgu-sual etmesinden maksadın ne olduğuna dair çeşitli cevaplar verilmiştir:

1-Kimilerine göre bu sorgu onları azarlamak için değildir. Tersine kafirleri azarlamak içindir.[8] Peygamberler, kafirlere isyan ve tuğyanlarının neticesini onlara bildirmelerine, peygamberlerin Allah'tan taraf verilen görevleri en güzel şekilde yerine getirmelerine rağmen neden isyan ettiklerinin hesabı sorulacaktır.

2-Kimilerine göre peygamberlerden sormaktan kasıt, ilahi emirleri insanlara ulaştırdıklarında insanların Onlara karşı nasıl davrandıkları ve nasıl karşıladıklarının sorulmasıdır.[9] Bir rivayette Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: 'Kıyamet günü Enbiyadan risaletlerini yerine getirme konusu sorulacak. Peygamberler, ilahi risalet ve emirleri ümmetlere ulaştırdıklarını söyleyecekler. Ümmetlerden de peygamberlerin risaleti hakkında sorulacak, onlarda inkar edip, bize korkutucu ve müjdeleyeci gelmedi, diyecekler. Resul-u Ekrem (s.a.a)'den de sorulacak, O hazrette Peygamberlerin doğruluğuna ve inkarcıların yalancı olduğuna şahadet verecektir.'[10]

3-Kimileri de diyor ki, bu sualin sebebi, peygamberleri yüceltmek ve şereflendirmek içindir.[11] Bununla peygamberlerin şerafet ve azameti başkalarına da aşikar olmaktadır. Bazen birisinden başkalarının yanında soru sorulur, ama bundan amaç bilmek değil, aksine onun üstünlüğünü ortaya koymak içindir.



[1] -Hicr/92-93

[2] -Rahman/39

[3] -Şuara/41

[4] -Saffat/86

[5] -Yunus/61

[6] -Rahman/41

[7] -Muhammed b. Hasan Tusi, et-Tibyan fi Tefsir-il Kur'an, c.4, s.334, 1. baskı, Mekteb-ul A'lam-il İslami, h.k.1409

[8] -Fazl b. Hasan Tebersi, Mecme-ul Beyan, c.4, s.218, Müesseset-il A'lemi, Beyrut, h.k.1415

[9] -Tebersi, Cevami-ul Cami, c.1, s.641, 1. baskı, Müessese-i Neşr-i İslami, Kum, h..k. 1418

[10] -Feyz-i Kaşani, Tefsir-us Safi, c.2, s.180, 2. baskı, Mektebet-us Sadr, Tahran, h.ş.1374

[11] -Molla Fethullah Kaşani, Tefsir-i Menhec-us Sadigin fi İlzam-il Muhalifin, c.4, s.5, 2.baskı, Tahran, h..ş.1344

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar