Gelişmiş Arama
Ziyaret
8584
Güncellenme Tarihi: 2010/12/18
Soru Özeti
Neden kıyamet, vahşet ve korku verici olaylarla birliktelik yaparak gerçekleşiyor?
Soru
Neden merhametli ve şefkatli olan Allah u Teâlâ kıyametin geçekleşmesini, bütün insanların hata iyi olan kimselerin korkmasına neden olacak vahşet verici olaylarla birlikte olmasını karar kılmış?
Kısa Cevap

Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli ve zuhur edeceği bir sahnedir. Kuranı kerimde kıyamet günüyle alakalı bazı olaylar zikir edilmiştir. Örneğin; dağlar sarsılacak ve yok olacak, insanlar kabirlerinden çıkacak, yer kendi hazinesinde bulundurduğu her şeyi dışarı verecek. İnsanın işlemiş olduğu tüm amelleri mücessemleşir ve insanın kendi gözleri önüne seriliyor, insanın tüm organları ve üzerinde amel işlemiş olduğu yerler onun için şehitlik yapmak için ayaklanıyor ve tüm gerçekleri açık bir şekilde dile getiriyorlar. Birçok korkunun kaynağı insanın bu dünyada işlemiş olduğu uygunsuz ve insana yakışmayan amellerin kendisidir. Ama bunların karşısında takva sahibi ve Salih amel işlemiş kimseler bu durumdan kaynaklanan korkudan güvence içindedirler.

Ayrıntılı Cevap

Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli bulma sahnesidir. Allah u Teâlâ kıyamet günüyle alakalı şöyle buyurmaktadır: ”Buluşma günü hakkında (insanları) uyarmak için, iradesiyle ilgili vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir. O gün onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz. (ve denilecek:) bugün mülk (hükümranlık) kimindir? Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah’ındır[1] Bu ayetlerde kıyametin niteliklerinden birkaç tanesi beyan edilmiştir. Bunların her birisi bir şekilde Allahın heybetliğine ve büyüklüğüne işaret etmektedir.

Birincisi: dağlar gibi maddesel engeller ortadan kaldırılacak ve kuranı kerimin değişiyle yer (ka'an sefsefa) şekline dönüşecektir. Yani dereler, tepeler ve dağlar yok olacak ve yer düpedüz olacaktır.[2]

İkincisi: bütün insanlar kabirlerinden kalkıp ve yerin üstüne çıkacaklar.

Üçüncüsü: herkesin iç dünyasında bulunan bütün gizlilikler ve sırlar ortaya çıkacak.[3] Yerde kendi içinde ne varsa hepsini dışarı atcak.[4]

Dördüncüsü: amel defterleri açılacak ve ihtiva ettikleri şeylerin hepsi aşikâr oluyor ortaya konulacaktır.[5]

Beşincisi: insan gitmeden önce kendisi için göndermiş olduğu ameller mücessemleşiyor ve onun karşısına çıkacaktır.[6]

Altıncısı: insanın ısrarla gizli kalmasını istediği şeyler açığa çıkıyor.[7]

Yedincisi: üzerinde amel işlenmiş olduğu yerler ve insanın bedendeki organları her şeyi açıklayarak ifşa ediyor ve hakikatleri söylüyorlar.[8] İnsanlar bütün varlıklarıyla o büyük sahneye çıkıyor ve hiçbir şey artık gizli kalmıyor.[9] Orada nasıl bir yaygara ve velvele gerçekleşeceğini (tahmin etmek ve) tasavvur edebilmek için bir anlıkta olsa bu dünyada böyleli (yukarıda zikir edilen niteliklere sahip) bir sahnenin gerçekleşeceğini düşünmek yeterlidir. Yani bu dünyada bir sahne gerçekleşiyor ve bu sahnede insanların içi ile dışı, zahirleri ile batınları, tek başına kaldıkları halvet esnasında yaptıkları ile toplum içinde oldukları zamanlarda yaptıkları her şey aynı duruma geliyor olmasını düşünün. Bu durumda toplum içinde nasıl bir yaygara ve velvele geçekleşeceğini kendiniz düşününüz? İnsanların arasındaki bağlar nasıl gevşiyor? (bunların hepsini nasıl gerçekleşeceğini bir az da olsa tahmin edebiliyoruz).

O günde gerçekleşecek birçok korku ve tedirginlerin kaynakları insanların işlemiş oldukları amel ve davranışların kendisidir. İnsan, bu dünyada yapmış olduğu uygunsuz ameller, çok işlemiş olduğu günahlar ve inhiraflar yüzünden içten bir korkuya ve dehşete müptela oluyor. Bu durum çok korkunç bir durumdur. Allah u Teâlâ insanların duçar olacağı bu durumu şöyle beyan etmektedir: " Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer ve her hamile kadın da karnındaki çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş görürsün; hâlbuki onlar sarhoş değillerdir. Ne var ki Allah’ın azabı çok şiddetlidir."[10] Yani insanlardan bir grup bir taraftan bu dünyada yaptıkları uygunsuz amel ve davranışlarına, diğer taraftan Allahın sonsuz kudretine baktığı zaman onun iç dünyasında korkunç ve dehşet verici bir durum kendisi için meydana geliyor. Elbette yukarıdaki grubun tam tersine takva sahibi ve sahlih amel işlemiş başka bir grupta, söz konusudur. Bu grup hakkında da Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: " Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler."[11] Hakeza iman ehli olup Salih amel işlemiş kimseler için de Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "En büyük korku bile onları telaşlandırmaz ve melekler onlara, İşte bu, size vaad edilen (mutlu) gününüzdür” diyerek karşılarlar."[12]

Buna binaen bütün bu korku, telaşlanma ve tedirginler insanın yapmış olduğu amellerin kendisinden kaynaklanmaktadır. Aslında kıyametteki insanın korkusu suçlu kimsenin adil bir mahkemede cezai kanunları icra eden kazıların eline düşmüş kimsenin korkusuna benziyor. Ama suçu olamayan bir kimse adaletin karşısında çok rahat ve onu tedirgin edecek hiçbir durum söz konusu olmayacaktıt. İnsan mümin, takva sahibi ve bu dünyada salih amel işlemiş olursa ne ölüm esnasında korkuyor, ne kabrin ilk gecesinde tedirgin oluyor ve ne de kıyamet esnasında telaşlanarak korkulara kapılıyor. İmam Hasandan (a.s.) sordular: "ölüm nedir ki onun hakkında bilgileri yoktur? "Müminlerin karşılaştıkları en büyük sevinçtir"[13] dedi. Ne güzel söylemiş şair:

Yıkılmış bu dünyadan gedeceğin güne ne mutlu

Canın rahatlığını isterim canandan bu isteği

Ona doğru yükseklerde zerreciklerin hareketi

Aydınlatıcı güneşin yanına varıncaya kadar.[14]

Hakeza imam Sadık şöyle buyurdular: "kıyamet takva sahibi olan kimseler için zifaf ve gerdektir".[15]

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için bkz.

1-   Nemaye: haf-i evliyai ilahi, şumare: 108 (sayt:965).

2-   Nemaye: Allah, ters ya mehabet, şumare: 64 (sayt: 305.

buyurdur.



[1] Mümin, 15-16.

[2] "Fe yezerha ka'an sefsefa" (taha 106).

[3] "Yevme tubla serairu" (Tarık 9).

[4]ذ Ve ahreceti'l-ardu askalaha", (zilzal 2).

[5] "İza's-suhufu nuşiret", (tekvir 10).

[6] "Yevme yenzuru'l-meru ma kaddemet yedahu", (Nebe, 40).

[7] "Bel beda lehu ma kanu yuhfune min kablu", (Enam, 28).

[8] "Yevme tuheddisu ahbaraha", (zilzal, 4).

[9] "Ve berezu lillahi cemia", (İbrahim, 21).

[10] "Yevme terevneha tezhelu kulu murdiatin amma ardeet ve tedeu kullu zati hamlin hamleha ve tara'n-nase sukara ve ma hum sukara velakin azabellahi aedidun", (Hac, 2).

[11] "Men cae bil haseneti fe lehu hayrum minhu, ve hum min fezai-yevmeizin aminûn" (neml 89).

[12] La yahzunuhum el-fezeu el-ekberu ve tetelakkahum el-melaiketu, haza yevmukumu'l-lezi kontum tuadûn.

[13]  Azemu sururin yeridu ala'l-müminin, ("biharu'l-envar" c. 6, s. 153).

[14] Hurrem an ruz kı-zı-in menzil bı revem

Rahet can telebem ez pey canan bı revem

Ber havayı leb o zerre sıfat rads konan

Ta leb çeşme hurşid dırahşan bı revem

[15] "el-kıyametu arsu'l-müminin", (age. c. 7, s. 176).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram aylarda savaşmak hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    28222 Tefsir 2012/04/15
    Ayet ve rivayetlere göre, İslam haram aylarda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) savaşmayı caiz görmemekle kalmamış, hatta hiç kimsenin bu aylarda savaşmayı düşünmemesi için katı bir tutum sergilemiştir. Hatta soruda belirtilen ayette haram aylarda savaşmak büyük bir günah sayılmış ve istenmeden işlenen cinayetlerin diyeti bile artırılmıştır. Bütün ...
  • Şans ne demektir? Şans denen bir şey var mı?
    27701 Eski Kelam İlmi 2009/10/18
    Baht ve şans halkın arasında sık olarak kullanılan sözcüklerdendir; daha çok edebiyat ve şiirde kullanılan bu sözcüklerin iki manası vardır: 1- Bir olayın nedensiz gerçekleşmesi:Bu görüş felsefede geçersizdir. Her şeyin kendine has bir neden ...
  • eğer kor suyu necis olan bir elin üzerine dökülür ve akar giderse, akan bu suyun hükmü nedir?
    7007 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Bütün taklidi mercilerin fetvasına göre kor miktarında olan her hangi bir kuyunun suyu, necisin kendisine veya necisin kendisine değil, necislenmiş bir şeye temas ederse, eğer tamas eden suyla birlikte necisin kendisi bulunmazsa, ve bunun yanı sıra suyun rengi, kokusu ve tadından hiç birisi değişmemişse necise temas eden ...
  • Namazı terk etmek orucu bozar mı?
    5699 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanın gelişmesi ve erginleşmesi için teşrii edilmiştir ve onlara göre amel edilmesi durumunda da bunun fayda ve yararı insana dönecektir. Bu hükümlerin tümü bir külliyattır ve ancak bütün buyruklarla amel edilmesi durumunda kâmil neticeye ulaşılır. Netice itibariyle oruçsuz namaz veya namazsız orucun hiçbiri, ideal ...
  • Kravat takmanın hükmü nedir ve neden sadece İran’da kullanılmamaktadır?
    15531 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Bugünkü dünyada simge ve sembollerin kendine has bir dili vardır. Hatta bazen bir sembol bir mesajın mefhum ve manasını öylesine güzel ve hızlı bir şekilde aktarabilmektedir ki bir konuşma veya kitap telifi bunu yapmaktan aciz kalabilmektedir. Bugün dolandırıcılar da dâhil her grubun bir takım sembolleri bulunmaktadır ve ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10726 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Zaman nedir? İnsan tarafından kontrol edilebilir mi?
    13823 İslam Felsefesi 2011/11/22
    Filozofların önemsedikleri ve görüş ayrılığına düştükleri felsefî önemli konulardan birisi zaman meselesidir. Zaman hakkında değişik teoriler öne sürülmüştür. Meşhur filozoflar şöyle demektedir: Zaman hareketin miktarıdır, müstakar olmayan bir varlıktır ve hareketle vardır. Hareket onu taşır. Molla Sadra şöyle der: Zaman hareketin miktarıdır ve hareket etmeleri açısından hareket eden şeylerin ...
  • Yaratmada tevhidin manası nedir?
    7446 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Varlık âleminin yüce Allah dışında hiçbir yaratıcısının olmamasına yaratmada tevhit denir. Mümkün varlıklar, onların eserleri, fiilleri ve hatta insan ve onun tüm icat ve keşifleri hiçbir tartışmaya yer bırakmaksızın Allah’ın yaratıklarıdır. Varlık âleminde bulunan her şey O’nun mahlûkudur. Ama bazıları vasıtasız bir şekilde ve bazıları ise vasıtayladır. ...
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9461 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Boşanma merasimi düzenlemenin İslam dini açısından hükmü nedir?
    2602 Boşanma 2020/01/20

En Çok Okunanlar