Gelişmiş Arama
Ziyaret
12076
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
Soru
23 yaşında bir kızım; bir erkekle evlenme kararı almıştık, ama çeşitli nedenlerden dolayı bu karar bozuldu. Bu süre içinde, birbirimizi okşamaya kadar varan ilişkimiz vardı. Şimdide elçilik konusu gündemde, ama babam razı olmuyor. Öte yandan ayrıda kalamıyoruz. Birbirimize çok ihtiyacımız var ve özellikle bana talip olanın. İlişkimizin günah olduğunu bilmemize rağmen birbirimizden kopamıyoruz. Bu durumda ne yapmalıyız?
Kısa Cevap

Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler.

İslam, her iki tarafında ihtiyaçlarının karşılanması için sınırlar tayin etmiştir. Kadınla erkek arasındaki her türlü ilişki bu sınırlar içinde olmalıdır. Bir çok büyük fakihe göre nikahın doğru olmasının şartlarından biri kızın babasının rızasıdır. Ancak baba kızının hayrına olmayacak şekilde biriyle evlenmesine engel olmak isterse burada babanın rızalığı şart olmaz.

 

Her neyse, anne ve baba hep evlatlarının hayrını istediklerinden çevrenizdeki dindar ve iyi niyetli kişilerden yardım alarak bu sorunu halletmeye çalışın.  

Ayrıntılı Cevap

İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısı olup birbirleri için yaratılmışlardır. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:

‘Ve delillerindendir ki sizin cinsinizden size eşler yaratmıştır, onlarla uzlaşıp geçinesiniz diye ve aranıza da sevgi ve merhamet ihsan etmiştir’[1]

 

Cinsel istek kadınla erkeğin ihtiyaçlarından biridir. Ama iki tarafında iffet ve paklığına zarar gelmemesi için bu ihtiyaç İslam’ın belirlediği sınırlar içinde olmalıdır.

 

İslam kadınla erkeğin ihtiyacını gidermek için evliliğin çerçevesini belirlemiştir. Duygusal konuşmalar, dokunma, okşama vb. ilişkiler geçici ya da daimi evlilikle olmalıdır. Hatta nişanlı kız ve oğlan eğer nikahları kıyılmamışsa, yakın zamanda evlenseler bile cinsel lezzet ve faydalanmaları duygusal konuşmalar ve el ele tutuşmak haddinde dahi olsa bu işlerden sakınmalıdırlar.

 

Bu yüzden siz geçmişte yaptığınız işlerden dolayı tövbe etmelisiniz; zira Allah tövbeleri kabul eden, bağışlayıcıdır -cehaletten ve bilgisizlikten dolayı bu işleri yaptığınız için- eğer gerçekten tövbe ederseniz inşallah günahlarınız bağışlanır. Birbirinizi seviyorsanız her şeyden önce nikah akdini okumalı sonra ilişki kurmalısınız.

 

Babanız bu evliliğe razı değilse şunu bilin ki anne-babalar her zaman evlatlarının iyilik ve hayrını isterler. Onlarda çocuklarının geleceğine ışık tutacak olan değerli tecrübeler vardır. Babanızın karşı gelmesinin nedenlerini öğrenmeye çalışın ve onun tecrübelerinden en üst seviyede faydalanın. Eğer sizin ikna edici bir deliliniz varsa onu bununla ikna ederek razı etmeye çalışın. Babanızın bu evliliğe razı olmaz ve geçerli delili de yoksa, sizin delilinizi de kabul etmiyorsa etrafınızdaki akraba, alim, eş-dosttan onu ikna etmeleri için yardım alın.[2]       



[1] - Rum/21

[2] - Nikah akdinin doğru olabilmesi için babanın izninin şart olup olmadığı konusu için bkz: Bakire kızla geçici evlilik, 610. soru

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar