Gelişmiş Arama
Ziyaret
8145
Güncellenme Tarihi: 2010/12/28
Soru Özeti
Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
Soru
Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
Kısa Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:

1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.

2-Bu yazıda Ehl-i kitabın kendi inançları hakkında yazdıkları kitaplardan faydalanmaya özen gösterilmiştir. Gerçi bize göre bütün peygamberler bir olan Allah tarafından gönderilmiş ve aynı dini tebliğ etmişlerdir. Eğer ihtilaf varsa ayrıntıdadır. Yoksa tevhid ve mead gibi dinin hakikatında ihtilaf yoktur. Şu andaki ihtilaf, bazı dinlerin uğradıkları tahriflerden dolayıdır.

3-Ehl-i kitabın, cismani mead inancını ne olduğunu öğrenmek için üç dinin, yani Zerdüşt, Yahudi ve Hıristiyanlığın görüşlerini tek tek inceleyeceğiz.

a) Zerdüştlerin cismani mead hakkındaki inançları:

Zerdüşt’ün kendisine ait olan Gatalar kitabında cismani mead inancını çıkarabileceğimiz öğretiler mevcuttur. Örneğin, insan öldükten sonra Cinvad köprüsünden (günahkarların geçemeyeceği köprü) geçeceği; iyilerin akıbetinin cennet, kötülerin de cehennem olacağı yazılıdır.

Zerdüştlü çağdaş bir yazar, ölümden sonra ruhun ebediliği, insanın baki kalması, cennet ve cehennemde iyiliklere mükafat, kötülüklere ceza verilmesi ve kıyamete inanmayı Zerdüşt dinin temelleri olduğunu söylemektedir.

b) Yahudilerin cismani mead hakkındaki inançları:

Yahudilere göre kıyamete inanmak dinin temeli ve imanın bir parçasıdır. Onu inkar etmek büyük günahtır. Ancak meadın cismani veya ruhani olması hakkında söyledikleri sözlerinden Yahudilerin cismani meada inanmadıkları anlaşılmaktadır. Onlar diyorlar ki: Mead önce cismani olacaktır, ama 12 ay sonra cisim yokolacak ve ruh baki kalacaktır.

c) Hıristiyanların cismani mead hakkındaki inançları:

İncillerden anlaşıldığı kadarıyla Hıristiyanlarda meada inanmaktalar; kullandıkları ifadeler cismani meadla uyuşmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:

1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan ayrıca bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın din kitaplarına dayanarak mead inancı hakkında bizim anladıklarımızdır.

2-Bu yazıda Ehl-i kitabın kendi inançları hakkında yazdıkları kitaplardan faydalanmaya özen gösterilmiştir. Gerçi bize göre bütün peygamberler bir olan Allah tarafından gönderilmiş ve aynı dini tebliğ etmişlerdir. Eğer ihtilafta varsa ayrıntıdadır. Yoksa tevhid ve mead gibi dinin hakikatı olan konularda ihtilaf yoktur. Şu andaki ihtilaf, bazı dinlerin müptela oldukları tahriflerden dolayıdır.

3-Ehl-i kitabın meadın cismani hakkındaki inancını öğrenmek için üç dinin, yani Zerdüşt, Yahudi ve Hıristiyanlığın görüşlerini tek tek inceleyeceğiz.

a) Zerdüştlerin cismani mead hakkındaki inançları

Zerdüşt’ün kendisine ait olan Gatalar kitabında, Avesta’nın bazı bölümlerinden farklı olan öğretiler mevcuttur. ‘Eski veya İlk Zertüşt Dini’ denilen bu öğretilerin temellerinden biri şudur:[1] ‘İnsan öldükten sonra günahkarların geçemeyeceği Cinvad (Ayırma) köprüsünden geçecektir; iyilerin akıbeti cennet, kötülerin de akıbeti cehennem olacaktır.’[2] Zerdüştlü çağdaş bir yazar, ölümden sonra ruhun ebediliği, insanın bakiliği, cennet ve cehennemde iyiliklere mükafat, kötülüklere ceza verilmesi ve kıyamete inanmayı Zerdüşt dinin temelleri olduğunu söylemektedir.

Kısacası ‘Cinvad köprüsünden geçmek’ ifadesinden belkide Zerdüşt’ün cismani meada inandığı söylenebilir.

b)Yahudilerin cismani mead hakkındaki inançları

Yahudilerin cismani mead inançlarını bilmek için birkaç noktanın incelenmesi gerekir:

1-Yahudi fırkalarının mead meselesindeki ihtilafları

Bazı kaynaklarda şöyle yazılıdır: Sadukiler fırkası Tevrat’ın yalnızca ilk beş kitabını kabul ediyor ve neticede meadı (galiba Eski Ahit’in diğer bölümlerinde gelmiştir) kabul etmiyorlar. Şomroniler veya Samireliler’de ölülerin kıyametini inkar ediyor ve Tevratta kıyametin olacağına dair bir delil olmadığını söylüyorlardı.[3] Oysa Farisiler Eski Ahit’in bütün kitaplarını kabul ettiklerinden meada inanıyorlardı.[4]

Hatırlatmak gerekir ki, Saduki ve Samiri fırkalarının günümüzde taraftarı yoktur.

2-Günümüzdeki Yahudilerin Mead Görüşleri

Kimileri bugünkü Tevrat’ta meaddan açıkca bahsedilmediğini, bazı Yahudi alimlerin meadı Tevrat’tan ispat etmek için dayandıkları şeylere ‘Onlar bu hususta asla açık delil değillerdir.’[5] şeklinde cevap verselerde ve kimileri de: ‘Tevratın kıyamete delil olmayan hiç bir bölümü yoktur, ama bizim onu bu manaya tefsir etme yetkimiz yoktur.[6] demelerine rağmen Yahudilerin dini kaynakları Tevrat’la sınırlı olmadığı için, diğer kaynakları göz önüne aldığımızda kıyamet inancının dinin temellerinden ve imanın bir parçası olduğuna inandıkları ve onu inkar etmenin büyük günah saydıkları söylenebilir. Kim kıyamete inanmazsa ve onu inkar ederse kıyametten payını alamayacaktır.[7]

Yahudi alimler, kıyamete inanmayı dualarının birinde (18 bereket) getirmişlerdir. Bu dualar onların günlük namazlarının önemli bir bölümüdür. O dua şudur: ‘Sen ebede kadar varlığın cabbarısın. Ey Allah! Sen ölüleri diriltensin... Ey Sultan! Ölüm ve yaşam senin elindedir... Ve sen ölüleri dirilten eminsin. Yücesin sen ey Allah ki, ölüleri diriltirsin.’[8]

Yahudilere Göre Cismani ve Ruhani Mead

Yahudilerin cismani ve ruhani mead görüşleri hakkında denilebilir ki, onların sözlerinin bütününden anlaşılan Yahudilerin cismani meada inanmadıklarıdır. Çünkü Yahudilerin dini kaynaklarına göre ruh ve bedenin her ikisine birlikte ilahi mahkemede hüküm verilecektir. Ama Allah bedeni bırakıp ruhu cezalandıracaktır. Ruh itiraz edince Allah diyecek ki: Beden dünyada varolmuştur ve varlıklar orada hata yaparlar. Ama sen yüce alemin ehlisin ve orada kimse günaha düşmez. Bu yüzden ben bedeni bırakıp seni cezalandırıyorum.’[9]

Yahudiler, öldükten sonra 12 aya kadar bedenin kaldığına ve ruhun yukarı, aşağı gidip geldiğine inanırlar. 12 aydan sonra beden yokolur, ruh yukarı çıkar ve bir daha da geri gelmez.[10]  

c) Hıristiyanların cismani mead hakkındaki inançları

Hıristiyanların inancını birkaç yoldan öğrenebiliriz:

1- Genel olarak Tevrat’ta gelen şeylere Hıristiyanlarda inanmaktadırlar. Çünkü Kitab-ı Mukaddes’te Hz. İsa’nın (a.s) şöyle buyurduğu aktarılır: ‘Zannetmeyinki, ben Tevrat’ı ve geçmiş peygamberlerin kitaplarını batıl etmeye geldim. Batıl etmeye gelmedim, onları tamamlamaya geldim.’[11]

Bu ve benzeri cümlelerden Hz. İsa’nın Eski Ahit’in itikat ve amelini kabul edip onayladığı anlaşılmaktadır. O, bir olan Allah’a tapınmaya önem veriyor ve mead hakkında konuşuyor.[12]

Ancak bu yol: 1) Günümüzdeki Tevratın Hz. İsa’nın (a.s) zamanındaki Tevrat olduğu ispat edilirse bir dayanak olabilir. 2) Yukarıda da belirtildiği gibi Tevrat’taki mead inancı şüphelidir. 3) Bu iki şıkkı görmezden gelsekte neticede Hıristiyanların ruhani meada inandıkları söylenebilir.

2- İncilde Gelen Bazı Özel Durumlar

a) Kıyamete inanmayan Sadukiler, Hz. İsa’dan dünyada yedi kardeşle (kardeşler birbirlerinin ardından öldükten sonra) evlenen kadının kıyametteki durumunu sorduklarında şöyle buyurdu: ‘Sapmadınız değil mi?... Zira ölüler dirildikten sonra ne nikah ederler ve ne de nikahlanırlar...’[13]

b) Kötü kimseler kendisine başına üşüştüklerinde buyurdu ki: ‘...Güneyin kraliçesi halka hüküm vereceği gün bu fırka kalkıp onlara hüküm verecektir...’[14]

c) Kahvaltı veya akşam yemeği vereceğin zaman zengin arkadaş, kardeş veya komşularını çağırma. Yoksa onlarda seni çağırır ve sana karşılığı verilir. Ziyafet vereceğin zaman fakirleri, topalları, kötürümleri ve körleri davet et ki kutlu olasın, zira sana karşılık verme imkanları yoktur; kıyamette sana karşılık verilecektir.[15]

Kıyametten ve Allah’ın o gün vereceği hükümden bahseden bu sözlerde açıkca mead inancı görülmektedir.

Zikredilen delil ve senetlerden, meadın ilahi dinlerin ve kitap ehlinin kesin inançlarından olduğu neticesine ulaşmaktayız; ifadeler cismani meadla uyuşmaktadır. Ancak sadece Yahudiler meadın başlangıçta cismani olduğuna, ama 12 ay sonra bedenin yokolduğuna ve ruhun baki kaldığına inanmaktalar.

Daha fazla bilgi için dipnotta gelen kaynaklara bakınız.[16]


[1] -Bu öğretiler, altı asıl maddede gelmiştir. Bu nokta altıncı maddededir.

[2] -Edyan-ı Asyayi, s.42-43, Abdurrahim Süleymani Erdistani’nin ‘Seyri Der Edyan-ı Zende-i Cihan (Gayr-ul İslam)’, s.112’den alıntı yapılmıştır.

[3] -Heft İglim-i Edyan ve Mezahib, Cevad Kasımi Kummi, Fercam Şinasi-i Yehud Be Rivayet-i Telmud.

[4] -Tarih-i Yehud, c.2, s.53-66, Abdurrahim Süleymani Erdistani, a.g.e. s.186’dan alıntı yapılmıştır.

[5] -Gencine-i Ez Telmud, s.363, (Abdurrahim Süleymani Erdistani, a.g.e. s.186’dan alınmıştır).

[6] -Sıfr-i Devarim, 306, s.131, a, (Heft İglim-i Edyan ve Mezahib, Cevad Kasımi Kummi, Fercam Şinasi-i Yehud Be Rivayet-i Telmud’dan alımıştır).

[7] -Senhedrin 95, a, (Heft İglim-i Edyan ve Mezahib, Cevad Kasımi Kummi, Fercam Şinasi-i Yehud Be Rivayet-i Telmud’dan alımıştır).

[8] -Meşina Ber Uhuvvet, 5:9 (Heft İglim-i Edyan ve Mezahib, Cevad Kasımi Kummi, Fercam Şinasi-i Yehud Be Rivayet-i Telmud s.16’dan alımıştır).

[9] -Vikroriya, 4:5 (Heft İglim-i Edyan ve Mezahib, Cevad Kasımi Kummi, Fercam Şinasi-i Yehud Be Rivayet-i Telmud, s.21’den alımıştır).

[10] -Şebat, 153, b, (Heft İglim-i Edyan ve Mezahib, Cevad Kasımi Kummi, Fercam Şinasi-i Yehud Be Rivayet-i Telmud, s.21’den alımıştır).

[11] -Metta İncili, 5:17

[12] -Metta İncili, 22. Bab (Abdurrahim Süleymani Erdistani, a.g.e.  s.201’den alınmıştır).

[13] -Kitab-ı Mukaddes, s.1155 ve 1119, Metta İncili, 22-23, Markos İncili, 12-25

[14] -Kitab-ı Mukaddes, s.1189, Luka İncili, 11-31.

[15] -Kitab-ı Mukaddes, s.1195, Luka İncili, 14-14.

[16]- 1)Kitab-ı Mukaddes, (Eski Farsça çevirisi: Ahd-i Atik, Ahd-i Cedid, İbrani, Arami ve Yunanca orjinallerinden çevrilmiştir).

2) Heft İglim-i Edyan ve Mezahib, İlmi-Danişcui neşriyesi, 2. Sayı, Yaz: 1386 h.ş.

3) Abdurrahim Süleymani Erdistani, a.g.e.  Ayet-i Aşk yayınları, 1. Baskı, Kış sayısı, h.ş.1383.

4) Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, Dar-ul Kütüb-ül İslamiyye, 11. Baskı, 1373 h.ş.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar