Gelişmiş Arama
Ziyaret
18230
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
Eğer ben vakit yokluğu nedeniyle gusül veya abdest almak yerine teyemmüm alırsam, bu yeterli olacak mıdır?
Soru
Eğer ben vakit yokluğu nedeniyle gusül veya abdest almak yerine teyemmüm alırsam, bu yeterli olacak mıdır? Yoksa bu halde (vaktin az olması durumunda) bile gusül veya abdest mi almalıyım? Örneğin, şimdi akşama yakın olursa ve ben de öğle ve ikindi namazını eda etmemişsem, teyemmüm ile temiz ve pak olur muyum? Böyle bir durumda akşamdan sonra da temiz olur muyum? Belirtilen tüm varsayımları binaen namazımı yeniden iade etmem gerekir mi?
Kısa Cevap

Teyemmüm durumlarından birisi abdest veya gusül almak için fırsatın bulunmayışıdır.

1. Her ne zaman abdest veya gusül alırken namazın tümü veya onun bir miktarı vakit sonrasına sarkacak derecede zaman darlığıyla karşılaşılırsa, teyemmüm almak gerekir.[1]

2. Eğer insan bilerek abdest veya gusül vakti kalmayacak kadar namazı geciktirse, günah işlemiş olur. Ama onun namazı teyemmüm ile sahihtir. Elbette müstehap ihtiyat, o namazın kazasını kılmasıdır.

3. Bir kimse abdest veya gusül aldığı takdirde namaz için kendisine bir zaman kalıp kalmayacağı yönünde bir şüpheye düşerse, teyemmüm almalıdır.[2]

Bundan dolayı, bu durumlarda teyemmüm yeterlidir ve kılınmış namazın kazası yoktur. Ama sonraki namaz için, suyun olması durumunda teyemmüm yeterli olmayacaktır. Abdest veya gusül alınmalıdır. Elbette İmam Humeyni’nin (r.a) bakışında eğer bu geciktirme bilerek gerçekleşmişse, şahıs müstehap ihtiyat gereğince namazın kazasını kılmalıdır. Hatırlatılmalıdır ki eğer bu konu Ramazan ayında sabah ezanından önce cenabet sebebince olursa, teyemmüm sadece oruç için yeterlilik arz eder, ama namaz için şahsın vazifesi gusül almaktır.[3]    



[1] Ayetullah Behçet: Eğer tüm namaz vakit sonrasına sarkacak olursa, teyemmüm almalıdır. Eğer abdest alması durumunda namazın bir rekâtını vakit içinde ve diğer rekâtları ise vakit dışında kılacak olursa ve teyemmüm alması durumunda tüm namazı vakit içinde kılacak ise, kendi teşhisine göre istediği her ikisinden birini yapabilir. Ama müstehap ihtiyat teyemmüm ve tüm namazı vakit içinde kılmadadır. Eğer teyemmüm ile de tüm namazı vakit içinde kılamıyorsa, en ihtiyatlı ve yakın görüş esasınca abdest alması ve bir rekât namazı vakit içinde abdest ile kılması gerekir.

[2] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 377 – 378, m. 678 – 670.

[3] İmam Humeyni, Tahrirü’l-Vesile, c. 1, s. 283.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar