Gelişmiş Arama
Ziyaret
13733
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
Malik Eşter’in ecdadı ve evlatları muvahhid miydiler? Onların da velayete imanları var mıydı?
Soru
Malik Eşter’in ecdadı muvahhid miydi? Evlatları da onun gibi kendi zamanlarındaki İmamların müritleri miydiler?
Kısa Cevap

Yemen’in Naha ve Mizhac kabilelerinden olan Malik Eşter’in ecdadının muvahhid olması hususunda muteber tarih ve siret kitaplarında, Yemen’de bu kabilenin İslama girmekte öncü olmasının dışında bir şey zikredilememiştir.

Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlu vardı. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) yaranlarından olup, İmamın yolunda şehid olmuştur. İbrahim ise Muhtar Sakafi’nin kıyamına katılmış, ordunun üst düzey komutanlarından biri olarak görevini en güzel şekilde yerine getirmiş ve İbn-i Ziyad gibi İmam Hüseyin’in (a.s) birçok katilini öldürmüştür. Tarih kitaplarında İbrahim’in, Numan, Malik, Muhammed, Kasım ve Havlan adında beş oğlu olduğu yazılıdır. Onlardan Muhammed ve Kasım hadis rivayet ederlerdi.

Ayrıntılı Cevap

Malik b. el-Haris b. Abd-u Yağus b. Seleme b. Rabia b. el-Haris b. Harime b. Saad b. Malik b. en-Naha, Yemen’in asil ve değerli kabilesi olan Naha ve Mizhac kabilelerinden gelmektedir.[1] O cahiliyet döneminde yani İslamdan önce dünyaya geldi.[2] Onun ve kabilesinin hangi inanca sahip olduğu, ne zaman Müslüman oldukları hakkında tarih kitaplarında herhangi bir şey bulunmadığı gibi, bu konuda hadis veya benzeri bir şey de yoktur.[3] Bazıları, Yemen’in Naha, Mizhac, Hemdan gibi büyük kabilelerinin, hicretin 10. yılında İmam Ali’nin (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) emriyle Yemen’e gittikten sonra grup grup İslama girerek Müslüman oldukları ihtimalini vermişlerdir.[4]

Arapların bu asil ailesi, Ebubekr’in halifeliği döneminde Şam’a, ardından Küfe’ye yerleşmiş ve zamanla büyük bir kabile haline gelmişlerdir. Malik’in soyundan Benî Malik, Benî İbrahim vs. önemli nesiller gelmiştir. Şu anda Irak’ta Al-î Kaşifu’l Ğıta, Al-î Şeyh Rıza gibi aileler Malik Eşter’in soyundan gelmekteler.

Tarihlerde Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlunun olduğu yazılıdır. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in vefalı yaranlarından olup, Habib b. Mezahir’den sonra savaş meydanına giderek yüce şehadet makamına ulaştı.[5] Malik’in diğer oğlu İbrahim ise, meydanların cesur ve korkusuz adamıydı. O, Ehl-i Beyt’in dostlarından olup sağlam bir Şii inancına sahipti. Ruh ve ahlaki yapısı hatta fiziki ve yüz tipi de tamamen babası Malik’e benziyordu.[6] Ehl-i Sünnet’in siret yazarlarından Zehebi, onun hakkında şöyle yazar: ‘İbrahim, babası gibi kahraman, büyük ve fazilet sahibiydi.’[7]

İbrahim, Muhtar Sakafi’inin kıyamına katılıp, ordunun üst düzey komutanlarından biri oldu. Eşsiz cesaret ve korkusuzluğuyla Ehl-i Beyt’in düşmanlarını mağlup ederek İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinden bir çoğuna hakettikleri cezayı vermişti. O, hicri 67 yılının muharrem ayının 10’unda İbn-i Ziyad’ı cehenneme yolladı.[8]

Tarih kitaplarında İbrahim’in, Numan, Malik, Muhammed, Kasım ve Havlan adında beş oğlu olduğu yazılıdır. Onlardan Muhammed ve Kasım hadis rivayet ederlerdi...[9]

Daha fazla bilgi için bak: Emin, Seyyid Muhsin, A’yanu’ş-Şia, c.2, s.200, Daru’t-Taaruf Li’l-Matbuat, Beyrut, H.K.1406.

 



[1] -el-A’lemi el-Hairi, Muhammed Hüseyin, Dairetu’l-Maarif-iş-Şiati’l-Amme, c.16, s.40, 2. Baskı, Müessesetü’l-A’lemi Li’l-Matbuat, Beyrut, 1413; el-Emin, Seyyid Muhsin, A’yanu’ş-Şia, c.9, s.38, Daru’t-Taaruf Li’l-Matbuat, Beyrut, 1403; el-Attar, Kays, Malik Eşter, Hitabuhu ve Arauhu, s.13, 1. Baskı, Müessesetü’l-Fikri’l-İslami, İran, 1412.

[2] -ez-Zekeli, Hayruddin, el-A’lam, c.5, s.259, 5. Baskı, Daru’l-İlm, Beyrut (Bi Ta)

[3] -el-Hekim, es-Seyyid Muhammed Rıza, Malik Eşter, s.33, 1. Baskı, el-Mektebetu’l-Haydariyye, Kum, 1427.

[4] -Muhammedi Reyşehri, Muhammed, Malik Eşter, s.19, 2. Baskı, İntişarat-ı Peyam-ı Azadi, Tahran, 1372.

[5] -Muhammedi Reyşehri, Muhammed, a.g.e, s.188.

[6] -el-A’lemi el-Hairi, Muhammed Hüseyin, a.g.e, c.2, s.131.

[7] -Zehebi, Siyer-u A’lami’n-Nubela, c.4, s.35, 9. Baskı, Müessesetü’r-Risale, Beyrut, 1413.

[8] -İbn-i Esir, el-Kamil Fi’t Tarih, c.4, 264, Nazari Münferid, Ali, Kıssay-ı Kerbela, s.670’den nakledilmiştir (6. Baskı, İntişarat-ı Surur, Kum, 1379.)

[9] -Bkz: M. Mahmud, Tahkik-i Der Zendeginame-i Malik Eşter, Ruzaname-i Risalet, Sayı:6054, 16.10.1385.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • mümkünse yedi cennetin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bana açıklayınız?.
    16975 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    "Daru's-Selam", "Dahru'l-Celal", "Cennetu'l-Maava", "Cennetu'l-Huld", "Cennetu'l-Adn", "Cennetu'l-Firdevs", "Cennetu’n-Naim". Sayılan bu isimler yedi cennetin ismidir ki, rivayi ve tefsirsel kitaplarda zikir edilmiştir. Elbette bütün bu isimlerin tek bir cennete şamil geldiğine ve ancak her birisinin, cennetteki birer ...
  • Hz. Hatice (s.a)’nın hayatını kısaca anlatırmısınız?
    2757 تاريخ بزرگان 2019/10/09
  • Acaba içinde humus payı olan veya borç olarak verilen para değer kaybına uğrarsa zaminliğe neden oluyor mu?
    7847 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/04
    Aşağıdaki noktalara dikkat etmek sorulan sorulara cevap verme hususunda bize yardımcı oluyor: 1-   Ukala (akıl sahibi olanlar) nezdinde mal olarak kabul edilen her şey İslam anlayışında mal olarak kabul görülmekte ve şeraitin istisna ettiği yerler ...
  • Kendisi için zararlı olduğu takdirde hastanın oruç tutması farz mıdır?
    8279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Taklit mercileri ve İslam âlimlerinin fetvalarına göre, oruç hastaya önemli bir zarar verirse kendisinin oruç tutması farz değildir.[1] Kur’an bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı ...
  • Ramazan ayında dövme yapmak orucun bozulmasına neden olur mu?
    31675 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Dövme, orucu bozmaz. Hatırlatılmalıdır ki orucu bozan şeyler şunlardan ibarettir: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima, 3. Mastürbasyon (insanın kendi başına meni gelmesine neden olacak bir şey yapması), 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve onun halifelerine yalan isnat etmek, 5. Boğaza katı toz ulaştırmak, 6. Tüm başı suya sokmak, 7. ...
  • “Akıl sahipleri” mısdakları kimlerdir? İmam Sadık (a.s) ne buyurmuşlardır?
    3843 Tefsir 2018/12/05
    “ulu’l-elbab” yani akıl, düşünce, idrak, basiret sahipleri ve kalp gözü açık anlamına gelir. Bu kelime cühela, bilgisiz ve hakkı kabul etmede kör kelimelerinin karşıtında kullanılır. İmam Sadık (a.s) dan ulaşan rivayet ışığında “ulu’l-elbab”ın en belirgin ve aşikâr mısdağı Şialardır. Tüzelde imamların velayetini özelde de İmam Ali (a.s) ...
  • Çocuğa karşı doğru davranışın yolları hakkında bilgi veriniz.
    9599 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuğu doğru şekilde eğitmek bu kısa yazıya sığmayacak kadar uzun bir konudur, ancak genel olarak şu birkaç noktaya dikkat çekilebilir: Eğitimden önce insanın kendisini yetiştirmesi, sevgide ölçülü olmak, ifrat ve tefritten kaçınmak, çocuğa şahsiyet vermek, onlara yeteneklerini kullanma ortamını vermek ve çocuğun eğitiminde aşamalara riayet etmek. ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10313 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • Kur’an’ın her ayeti ilaç hükmü taşır mı?
    7855 Tefsir 2012/04/15
    Yüce Allah değişik ayetlerde Kur’an-ı Kerim’i mümin fertlerin şifa vesilesi olarak tanıtmıştır.[1] Ayetlerin zahirinden, bazı rivayetler ve tefsirlerden anlaşıldığı kadarıyla şifadan maksat, ahlakî kötülüklerin yok olması ve maneviyat ve Allah’a yakınlaşma yolunda hareket etmektir.[2] Ama cismani hastalıkların da Kur’an vesilesiyle tedavi ...
  • Peygamberler ve Masumlar tüm kemallere sahip miydiler, yoksa kemalin bazı mertebelerini bu dünyada mı elde ediyorlar?
    6661 Yeni Kelam İlmi 2009/08/25
    Kur'an-ı Kerim’de de açıkça belirtildiği gibi peygamberler (a.s) ve İmamlar (a.s) bir takım kemalleri sonradan elde etmek yönünden diğer insanlar gibidirler. Dolayısıyla masumlar mümkün olan tüm kemallere sahip olarak dünyaya gelmezler. Bazı kemalleri bu dünyada iken ilahi imtihanları, ...

En Çok Okunanlar