Gelişmiş Arama
Ziyaret
13547
Güncellenme Tarihi: 2011/12/20
Soru Özeti
Malik Eşter’in ecdadı ve evlatları muvahhid miydiler? Onların da velayete imanları var mıydı?
Soru
Malik Eşter’in ecdadı muvahhid miydi? Evlatları da onun gibi kendi zamanlarındaki İmamların müritleri miydiler?
Kısa Cevap

Yemen’in Naha ve Mizhac kabilelerinden olan Malik Eşter’in ecdadının muvahhid olması hususunda muteber tarih ve siret kitaplarında, Yemen’de bu kabilenin İslama girmekte öncü olmasının dışında bir şey zikredilememiştir.

Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlu vardı. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) yaranlarından olup, İmamın yolunda şehid olmuştur. İbrahim ise Muhtar Sakafi’nin kıyamına katılmış, ordunun üst düzey komutanlarından biri olarak görevini en güzel şekilde yerine getirmiş ve İbn-i Ziyad gibi İmam Hüseyin’in (a.s) birçok katilini öldürmüştür. Tarih kitaplarında İbrahim’in, Numan, Malik, Muhammed, Kasım ve Havlan adında beş oğlu olduğu yazılıdır. Onlardan Muhammed ve Kasım hadis rivayet ederlerdi.

Ayrıntılı Cevap

Malik b. el-Haris b. Abd-u Yağus b. Seleme b. Rabia b. el-Haris b. Harime b. Saad b. Malik b. en-Naha, Yemen’in asil ve değerli kabilesi olan Naha ve Mizhac kabilelerinden gelmektedir.[1] O cahiliyet döneminde yani İslamdan önce dünyaya geldi.[2] Onun ve kabilesinin hangi inanca sahip olduğu, ne zaman Müslüman oldukları hakkında tarih kitaplarında herhangi bir şey bulunmadığı gibi, bu konuda hadis veya benzeri bir şey de yoktur.[3] Bazıları, Yemen’in Naha, Mizhac, Hemdan gibi büyük kabilelerinin, hicretin 10. yılında İmam Ali’nin (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) emriyle Yemen’e gittikten sonra grup grup İslama girerek Müslüman oldukları ihtimalini vermişlerdir.[4]

Arapların bu asil ailesi, Ebubekr’in halifeliği döneminde Şam’a, ardından Küfe’ye yerleşmiş ve zamanla büyük bir kabile haline gelmişlerdir. Malik’in soyundan Benî Malik, Benî İbrahim vs. önemli nesiller gelmiştir. Şu anda Irak’ta Al-î Kaşifu’l Ğıta, Al-î Şeyh Rıza gibi aileler Malik Eşter’in soyundan gelmekteler.

Tarihlerde Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlunun olduğu yazılıdır. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in vefalı yaranlarından olup, Habib b. Mezahir’den sonra savaş meydanına giderek yüce şehadet makamına ulaştı.[5] Malik’in diğer oğlu İbrahim ise, meydanların cesur ve korkusuz adamıydı. O, Ehl-i Beyt’in dostlarından olup sağlam bir Şii inancına sahipti. Ruh ve ahlaki yapısı hatta fiziki ve yüz tipi de tamamen babası Malik’e benziyordu.[6] Ehl-i Sünnet’in siret yazarlarından Zehebi, onun hakkında şöyle yazar: ‘İbrahim, babası gibi kahraman, büyük ve fazilet sahibiydi.’[7]

İbrahim, Muhtar Sakafi’inin kıyamına katılıp, ordunun üst düzey komutanlarından biri oldu. Eşsiz cesaret ve korkusuzluğuyla Ehl-i Beyt’in düşmanlarını mağlup ederek İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinden bir çoğuna hakettikleri cezayı vermişti. O, hicri 67 yılının muharrem ayının 10’unda İbn-i Ziyad’ı cehenneme yolladı.[8]

Tarih kitaplarında İbrahim’in, Numan, Malik, Muhammed, Kasım ve Havlan adında beş oğlu olduğu yazılıdır. Onlardan Muhammed ve Kasım hadis rivayet ederlerdi...[9]

Daha fazla bilgi için bak: Emin, Seyyid Muhsin, A’yanu’ş-Şia, c.2, s.200, Daru’t-Taaruf Li’l-Matbuat, Beyrut, H.K.1406.

 



[1] -el-A’lemi el-Hairi, Muhammed Hüseyin, Dairetu’l-Maarif-iş-Şiati’l-Amme, c.16, s.40, 2. Baskı, Müessesetü’l-A’lemi Li’l-Matbuat, Beyrut, 1413; el-Emin, Seyyid Muhsin, A’yanu’ş-Şia, c.9, s.38, Daru’t-Taaruf Li’l-Matbuat, Beyrut, 1403; el-Attar, Kays, Malik Eşter, Hitabuhu ve Arauhu, s.13, 1. Baskı, Müessesetü’l-Fikri’l-İslami, İran, 1412.

[2] -ez-Zekeli, Hayruddin, el-A’lam, c.5, s.259, 5. Baskı, Daru’l-İlm, Beyrut (Bi Ta)

[3] -el-Hekim, es-Seyyid Muhammed Rıza, Malik Eşter, s.33, 1. Baskı, el-Mektebetu’l-Haydariyye, Kum, 1427.

[4] -Muhammedi Reyşehri, Muhammed, Malik Eşter, s.19, 2. Baskı, İntişarat-ı Peyam-ı Azadi, Tahran, 1372.

[5] -Muhammedi Reyşehri, Muhammed, a.g.e, s.188.

[6] -el-A’lemi el-Hairi, Muhammed Hüseyin, a.g.e, c.2, s.131.

[7] -Zehebi, Siyer-u A’lami’n-Nubela, c.4, s.35, 9. Baskı, Müessesetü’r-Risale, Beyrut, 1413.

[8] -İbn-i Esir, el-Kamil Fi’t Tarih, c.4, 264, Nazari Münferid, Ali, Kıssay-ı Kerbela, s.670’den nakledilmiştir (6. Baskı, İntişarat-ı Surur, Kum, 1379.)

[9] -Bkz: M. Mahmud, Tahkik-i Der Zendeginame-i Malik Eşter, Ruzaname-i Risalet, Sayı:6054, 16.10.1385.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Mecusiler Kimlerdir?
    21599 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    Arap dilinde Zerdüşt dinine mensup olanlar için kullanılan “Mecusi” kavramı, Yunancaya girdikten sonra “magus” şeklini alın kadim Farsçadaki “meguş” veya “megu” kavramından alıntılanmıştır. (İngilizcedeki magic kavramı bu kavramdan alıntılanmıştır). Bu kavram Arap diline girdikten sonra “Mecusi” şekline bürünmüştür. Mecusilerin dini olan Zerdüşt dini, kutsal kitaplar (Tevrat ve İncil) ile ...
  • Ayette buyurduğu gibi: اِذَا مَا اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا ثُمَّ اتَّقَوْا وَاَحْسَنُوا وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنٖينَ" Takvanın bu ayette tekrar edilmesinin manası nedir?
    7365 تقوی 2012/08/26
    Bu ayette takvanın tekrarlanması hususunda müfessirler arasında görüş farklılıkları vardır. Bazıları bunun tekit anlamında kullanıldığını savunur. Zira takva, iman ve salih amelin önemi bu konular üzerinde ciddi şekilde durmayı, tekrarı ve tekit’i icap eder. Bir gurup, bu vurgulamanın sebebinin bu merhalelerinin gerçek takva ile olan ...
  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    13377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • Peygamberin (s.a.a) adı duyulduğunda veyahut namazdayken veya namaz dışındayken salâvat ayetini duymayla salâvat getirmek farz mıdır yoksa müstehap mıdır?
    9342 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Tüm taklit mercileri kendi ilmihallerinde Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) mübarek adı duyulduğunda salavat getirmenin müstehap olduğuna hükmetmişlerdir. Bu hüküm namaz halini de kapsamaktadır. İmam Humeyni (r.a) şöyle buyurmaktadır: “İnsan ne zaman Hz. Peygamberin (s.a.a) Muhammed ve Ahmed gibi mübarek isimlerini veya Mustafa ve Ebu’l-Kasım gibi lakap ve ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    31491 فرزندان زهرا س 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Acaba Masumların hadislerinin senetleri peygambere dayanmıyor mu?
    7718 سرنوشت حدیث 2012/06/26
    Şiiler imamları (peygamberin (s.a.a.) yerine geçenleri) masum bilirler. Bu nedenle onların sözleri de peygamberin sözleri gibi zati itibariyle hüccet ve peygamberin sözüne istinat etmesine gerek yoktur. Bizim masum imamlarımızdan bize ulaşan rivayetler iki kısma ayrılıyor. Bir kısım rivayetler müstenit şeklinde beyan edilmiş; yani senetlerindeki raviler ...
  • Acaba hayal gücünden uygun yararlanılabilinir mi?
    6726 İrfan Felsefesi 2012/04/09
    Hayal gücü (veya Musavvire) insani nefsin içsel algılarının mertebe ve konumlarından birisidir. Sureti (nesne) algılayan ve hissedilen şeylerin tikel şekillerini koruyan bu gücün işlevini tahayyül olarak isimlendirirler. İnsani nefis, melekût âleminin hakikatlerini şekillendirmesi için hayal gücünü bir ayna mesabesinde aklın eline verebilir, ne var ki ...
  • peygamber efendimiz (s.a.a) kurandan daha faziletli midir?
    6969 Eski Kelam İlmi 2011/02/08
    kurandan maksat kuranın sayfaları ve kuranın yazısı ise yakinen (bilinmelidir ki), kuran peygamberden (s.a.a.) üstün olamaz. Bilakis hem peygamberin (s.a.a.) maddi boyutu ve cismi hem peygamberin manevi boyutu ve şahsiyeti kurdan üstündür. Dolayısıyla tehlikeli durumlarda peygamber kurana feda edilmemelidir. Ama kurandan maksat kuranın muhtevası, kuranın ...
  • Utanmanın kökü nedir?
    12622 Teorik Ahlak 2010/09/22
    Utanmak “çekingenlik” anlamındadır. Çekingenlik ise olağanüstü “kendine bakma” ve başkalarıyla karşılaşmaktan korkmaktır. Çekingenlik hayâ ile eşdeğer değildir. Hayâ kendini kontrol etme gücü olup iradî ve değerli bir fiildir. Ayet ve rivayetlerde ondan olumlu bir şekilde söz edilmiştir. Çekingenlik ise tamamıyla gayri tabii, hoş olmayan ve insanın ...
  • Hicabı düzgün olamayan kadın ve kızlara bakmak insanın gelecekteki yaşamına ne gibi etkisi olabilir?
    9226 Pratik Ahlak 2011/10/29
    Genel anlamda uygunsuz tesettür ve diğer günahlara karşı kalben rahatsız olmak ve ruhen onlardan nefret etmek kendi başına beğenilen çok iyi bir ruhiyedir. Buluğ ve erginlik çağına ermiş ve özgür iradeye ...

En Çok Okunanlar