Gelişmiş Arama
Ziyaret
7152
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Doğru alışverişin şartları nelerdir?
Soru
Doğru alışverişin şartları nelerdir?
Kısa Cevap

Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ister inşaya ihtiyaç duyan ister ihtiyaç duymayan amel ve görevleri kapsar. Özel anlamıyla muamele yakınlık kastinin güdülmediği, ama nikâh gibi iki tarafın inşasına gerek duyan ameller ve görevleri içerir. Özel ve genel arasındaki orta manasıyla muamele ise yakınlık kastinin muteber olmadığı, ama boşanmak gibi en az bir tarafın inşasına gerek duyan amel ve vazifeleri kapsar.[1] Aynı şekilde bugünkü İran toplumu örfünde muamele alışveriş manasında kullanılır. Bundan dolayı tam bir cevap verebilmemiz için sizin muamele kavramından hangi manayı kastetmiş olduğunuzu belirtmeniz gerekir. Eğer sizin muameleden kastettiğiniz şey alışveriş ise akit, mal, alıcı ve satıcıda alışverişin çeşitli şartları barındırdığını belirtmemiz gerekir. Aşağıda bunlara işaret ediyoruz:

Akdin Şartları:

Alışverişte Arapça akdin söylenmesi gerekli değildir. Eğer satıcı herhangi bir dille bu malı şu para karşılığında sattım ve müşteride kabul ettim derse muamele doğru sayılır. Ama alıcı ve satıcının inşa kasti taşıması gerekir; yani bu iki cümleyi söylerken niyetleri satmak ve almak olmalıdır.[2] Eğer muamele esnasında sözü söylemezlerse, ama satıcı alıcıdan aldığı şey karşılığında malını onun mülkü haline getirirse ve o bunu alırsa muamele doğru sayılır ve her ikisi malik olur.[3]

Mal Ve Karşılığının Şartları:

1. Mal ve karşılığının miktarı ağırlık veya ölçü veya sayı veyahut buna benzer şeylerle belirlenmelidir.

2. Onu teslim edebilmeleri gerekir; bundan dolayı kaçmış bir atı satmak doğru değildir.

3. Mal ve karşılığında bulunan özellikler belli olmalıdır.

4. Mal veya karşılığında hiç kimsenin bir hakkı olmamalıdır. Bu esasla eğer insan bir malı bir kimsenin yanına emanet olarak bırakmışsa, izni olmaksızın onu satamaz.

5. Müstehap ihtiyat üzere, insanın bizzat malı satması gerekir, onun faydasını değil.[4]

Satıcı ve Alıcının Şartları:

1. Ergin olmalılar.

2. Akıllı olmalılar.

3. Şer’i hâkim onları kendi mallarından tasarruf etmekten alı koymamış olması gerekir.

4. Satma ve alma kasti gütmeleri gerekir. Eğer şakayla insan ben malımı sattım derse muamele geçersizdir.

5. Hiç kimsenin onları mecbur kılmamış olması gerekir.

6. Verdikleri mal ve karşılığının maliki olmaları gerekir (veya baba ve küçük ata gibi malın tasarrufu onların elinde olmalıdır).[5]

Daha fazla bilgi edinmek için “mal ve karşılığının şartları ve tesliminin gerçekleşmemesi nedeniyle muamelenin geçersizliği” başlıklı 4831. (Site: 5117) sayılı soruya müracaat ediniz.

 


[1] Munyetu’t Talib fi Haşiyeti’l Mekasib, c: 1,s: 33.

[2] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 226, m: 2097.

[3] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 226, m: 2098.

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 222, m: 2090.

[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c: 2, s: 216, m: 2081.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar