Gelişmiş Arama
Ziyaret
8228
Güncellenme Tarihi: 2009/01/29
Soru Özeti
Mersiye okuyucuların her yıl mersiyelerine ekledikleri yeni şeylerin sakıncası yok mudur?
Soru
Mersiye okuyucuların okudukları mersiyelerin kaynağı nedir? Söyledikleri şeyler doğru mudur? Mersiye okuyucuların her yıl yeni bir şey söylemeleri sakıncalı değil midir?
Kısa Cevap

Aşura kıyamı ve Kerbela tarihinin iki sayfası vardır: Biri yiğitlik ve iftiharla dolu nurlu ve beyaz bir sayfa, diğeri benzersiz veya eşine az rastlanır bir cinayetin işlendiği bir facia oluşu. Bu yüzden Kerbela’da meydana gelen musibetleri imkansız ve akla aykırı olarak algılamamak gerekir. Mersiye okuyucuların mersiyelerine ekledikleri şeyler iki kısımdır: Bir kısmı, onların kendi deyimiyle ‘zeban-ı hal’dir; yani güvenilir senetlere dayanan musibetler teşbih ve temsil kullanarak anlatırlar. Böyle eklemeler Masum İmamlar (a.s) ve din büyüklerinin makamlarıyla çelişmezse herhangi bir sakıncası yoktur.

Diğer bir kısmı da sahte ve uydurma mersiyelerdir. Yani ne senetleri güvenilirdir, ne de Masum İmamlar(a.s)’ın makamlarıyla uyuşmaktadır. Bu gibi mersiyeler sakıncalı olup onlara engel olmak gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaç noktayı açıklamak gerekiyor:

1-Aşura kıyamı ve Kerbela tarihinin iki yönü vardır: Biri yiğitlik destanı, eşsiz kahramanlık ve erdemlerin sergilenen bir sahne oluşu, diğeri ise benzersiz veya eşine az rastlanır bir facia ve trajedi tablosu oluşu. Bu açıdan bakıldığında, Kerbela kıyamı, bir trajedi, bir musibet ve bir ağıttır. Bu sayfaya baktığımızda, onda en temiz insanların en feci şekilde öldürülmesini hatta süt emen çocuğun bile öldürülmesini, kadın ve çocuklara kırbaç vurulmasını, ... görüyoruz.[1] Bundan dolayı Kerbela kıyamında gerçekleşen musibetlerin tümünü bir arada incelediğimizde eşsiz bir trajedi tablosu karşımıza çıkar.

2-Mersiye okuyucuların mersiyelerine ekledikleri şeyler iki kısımdır:

Bir kısmı onların kendi deyimiyle ‘zeban-ı hal’dir; yani uygun teşbih ve temsiller kullanarak Ehl-i Beyt (a.s)’ın musibetlerini anlatırlar. Böyle eklemeler, muteber senetlere dayanan olayların tekrar yeniden canlandırılması ve işlenmesidir, Bu tür mersiye okumalar Masum İmamlar (a.s) ve din büyüklerinin makamlarıyla çelişmezse herhangi bir sakıncası yoktur.

 

Diğer kısım mersiyeler ise, uydurma mersiyelerdir. Yani vuku bulduğuna dair bir muteber senet bulunmayan ve aynı zamanda da Masum İmamlar(a.s)’ın makamlarıyla uyuşmayan mersiyelerdir. Bu gibi mersiyeler sakıncalı olup onlara engel olmak gerekir.

3-Böyle eklemeler yapılmasının nedenleri:

Bu tür tasvip edilmeyen yöntemlere başvurmaların sebebine gelince, kimisi, hayır bir niyet ve temiz kalplilikle bunu yapıyor. Bazı hadislerde İmam Hüseyin (a.s)’a ağlamak ve ağlatmanın çok iyi bir amel olduğu, dökülen her damla göz yaşı için sevaplar verileceği rivayet edildiğinden diyorlar ki elimizden geldiğince İmam Hüseyin (a.s)’a ağlayalım ve ağlatalım. Bunun için kaynaklara bakmaya, titiz davranmaya hiç gerek yoktur.

Bu mantıktan yola çıkan bazı yazarlar bile aynı hataya düşmüş ve kitaplarında gerekli dikkati göstermemişlerdir.[2] Birçok dindar da onları takip ederek taziye meclislerinde bu uydurmaları kullanmışlardır. Bu şekilde o mukaddes hedefe hizmet ettiklerini zannetmişlerdir.

Kimisi de, mantıksız bir şekilde mübalağa yoluna başvuruyorlar. Ancak sebebi ne olursa olsun bütün bunlar İmam Hüseyin (a.s)’ın Aşura kıyamının asıl hedefini değiştirmekte, din ve mezhebi zayıflatmaktadır.

Bu arada tarih boyunca, Ehl-i Beyt (a.s)’ın mektebini zayıtlamak için düşmanların ve art niyetli kişilerin gösterdikleri çabaları da göz ardı etmemek gerekir.[3]

Bazıları diyor ki: Hedef mukaddes olunca vesile mübah olur. diyebilir Bu söz saf insanları kandırmaktan başka bir şey değildir. Bu din açısından doğru değildir. Dine bağlı olan ve Ehl-i Beyti seven bir kimse mukaddes bir hedefe için ancak meşru vesileyi seçmelidir.



[1] -Murtaza Mutahhari, Mutahhari Külliyatı (/Mecmuay-ı Asar), c.17, Birinci bölüm, Sohbetler, Hüseyni Yiğitliğin birinci faslı,

[2] -Muhammed Hüseyin Kaşifi’nin ‘Ravzat-uş Şuheda’ ve Molla Ağa Derbendi’nin ‘Esraru’ş Şehadet’ adlı kitaplarında bunun açık örnekleri görülmektedir.

[3] -Mutahhari Külliyatı, Tahrifin Nedenleri, c.17.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Birinin bedeninin dışarıdan görünmeyen yerlerinde ‘ala’ hastalığı varsa evlenmeden önce bunu eşine söylemeli midir? Söylemezse hükmü nedir?
    11660 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Eğer sorulmazsa söylemeye gerek yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: Evlenecek kadın veya ailesi sorarsa bu hastalığın varlığını gizleyemez. Kendisini sağlıklı gösterse ve nikah kıyılsa, sonra yalan olduğu ortaya çıkarsa kadın nikah akdini feshedebilir. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Kadın ve erkek, ...
  • Zülkarneyn kimdir?
    19831 تاريخ بزرگان 2011/10/22
    Zülkarneyn’in ismi Kehf suresinde geçmektedir. Zülkarneyn’in tarih açısından kim olduğu ve tarihin hangi meşhur şahsiyetine tekabül ettiği konusunda müfessirler ve tarihçiler arasında görüş ayrılıkları ve tartışmalar mevcuttur. Kur’an’da belirtilen özellikler ve tarihçilerin görüşleri dikkate alındığında Zülkarneyn, Kuroş’un kendisidir. Müfessirlerin çoğu, onun insan türünden olduğuna inanmaktadır. Birçok rivayette de onun ...
  • Niçin Peygamber (s.a.a), Adanan’dan önceki -Hz. İbrahim’e kadar ve Hz. İbrahim’den Hz. Adem’e kadar olan- ecdadının (atalarının) sayılmasını men’ etmiştir?
    8684 تاريخ بزرگان 2009/06/06
    Peygamber’in (s.a.a) Adanan’dan önceki -Hz. İbrahim’e kadar ve Hz. İbrahim’den Hz. Adem’e kadar olan- ecdadının (atalarının) sayılmasını men’ ettiğini açıklayan hadisler çeşitli kitaplarda yer almıştır. Bu işten men’ etmenin sebebi Adnan’dan önceki atalarının bilinemeyişidir. Böylece Hz. Peygamber (s.a.a) tarihçilerin bu konuda ihtilafa düşmelerini önlemek ...
  • kaşların olduğu yerde dövme yapmak abdesti batıl ediyor mu?
    6326 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    aşağıdaki cevaplar müçtehitlerin defterlerinden alınmıştır. Ayetullah Hameney’nin defteri: (yapılan dövme) abdest ve gusül alırken suya engel oluyorsa, kaldırılması gerekir. Ama eğer dövme işlemi derinin dibinde yapılmış ise, abdeste zararı yoktur.Ayetullah Mekarım Şirazi’nin defteri: abdeste mani değildir.
  • Arafat sahrasında durmak (vukuf) nasıl insanın kendini tanımaya neden olu verir?
    7203 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/06/21
    Arafat Mekke etrafında olan bir yerin ismidir. Hac yapan bir kimsenin zil'hicce ayının dokuzuncu gününde orada vukuf yapması (durması) vaciptir. Arafat kelimesi etimolojik olarak "a-r-f" kökünden gelme ve tanıma anlamındadır. Bu mekân birçok marifetlere ve tanımalara neden oluyor. Kendini ve Allah ı tanımayla alakalı bilgi ve marifette ...
  • Mali gelecek korkusu sebebiyle borcum olan humusu bir sene boyunca taksitle – bir sonraki humus yılına kadar – ödeyebilir miyim?
    5869 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (Allah onun gölgesini üzerimizden eksik etmesin): Sakıncası yoktur. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani (Allah onun ömrünü bereketli kılsın): 1. Humusun bir sene geçmeden önce verilmesi farz değildir ama eğer verdiyseniz yeterlidir ve yeniden verilmesine gerek yoktur.
  • Hz. Ali (a.s) Ebubekr, Ömer ve Osman’a biat etti mi? Neden?
    20737 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    1-     İmam Ali (a.s) ve Peygamberin ashabından bazıları başlangıçta Ebubekr’e biat etmediler. Sonradan biat ettilerse de bunu İslamın korunması ve İslam devletinin hayırı için yaptılar.
  • Kafi’de sahih hadislerin fazla olmadığı iddiası doğru mudur?
    11472 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2010/12/29
    Kuleyni’nin hadisler için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur.Kuleyni’den sonra yazılan kitaplar, onun kitabının yetersiz olduğu anlamına gelmez. Çünkü ...
  • Acaba İnsanın tekâmülü sadece özgür irade ve ihtiyari ameller ile mi mümkün?
    9197 Eski Kelam İlmi 2012/10/24
    Felsefi açıdan en aşağı dereceden vücudun en üst mertebesine varıncaya kadar varlıkların seyri her zaman öyle bir şekildedir ki vücutsal olarak en alttaki derece daha üsteki mertebenin tenezzül etmiş mertebesidir. Daha üst ve kâmil mertebe de, kendisinin aşağısında olan mertebenin kemaline sahiptir. Bu silsilenin bir ucunda bütün ...
  • İnternetten film ve müzik indirmenin hükmü nedir?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/17
    Film müstehcen ve müzik haram türden olursa onları indirmek, izlemek ve dinlemek, site sahiplerinin izniyle ve parasını ödeyerek olsa bile haramdır. Ama izlenmesi ve dinlenmesi caiz olan film ve müziklerin indirilmesi, site sahiplerinin koyduğu şartlara uyularak ve parasını ödeyerek olursa sakıncasızdır. Yoksa hırsızlık olur ve caiz değildir. ...

En Çok Okunanlar