Gelişmiş Arama
Ziyaret
12371
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
Soru
Bir camide iki kişinin namaz kıldığını gördüm. Biri imam, diğeri de me’mum idi (me’mum cemaat için tutulan safın biraz ilerisinde imama daha yakındı). Bir başkası gelip me’mumun elini tutup imamın arkasında saf oluşturmak için onu geri çekti. Böyle bir şey doğru mudur?
Kısa Cevap

Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarında şöyle anlatılır:

 

1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]

2- Me’mum bir erkek ise imamın sağında durmalı[2] ve vacip ihtiyat gereği imamdan geride durmalıdır. Ama birkaç kişi olurlarsa imamın arkasında saf tutmalılar.[3]

 

Demek ki böyle durumda birinci ve ikinci me’mumdan her biri kendi vazifesine göre amel etmelidir.

 

İkinci me’mumun birinci me’mumun hareket etmesine neden olması birincinin namazını batıl etmesine neden olmuş mudur yoksa olmamış mıdır? Bunun hükmü şudur: Alkış çalmak, havaya atlamak gibi namazın şeklini bozan hareketler yapılırsa namaz batıl olur.[4]  

 

Merhum Seyyid Muhammed Kazım Tabatabai şöyle diyor[5]: Namazda insanın yüzü kıbleye doğru olursa iki-üç adım hatta daha fazla yürümenin sakıncası yoktur; çünkü bu miktar fazla fiil sayılmaz. Gerçi ölçü fazla fiil değildir, ölçü, namazın şeklinin bozulmasıdır. Bu miktarla hatta daha fazlasıyla namazın sureti bozulmaz. Bununla birlikte bazı hadisler onun caiz olduğuna delalet ederler.[6]

 

Demek ki cemaat namazında, safın oluşması veya başkasının safa durabilmesi için yer açmak amacıyla az bir şey hareket etmenin sakıncası yoktur.

 

Aşağıda taklit mercilerinin bu konudaki yazılı cevaplarını dikkatlerinize sunuyoruz:

 

Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi:

‘Bu işin aslında sakıncası yoktur, ama me’mum az bir şey geri gelirken imam zikirle meşgul olmamalıdır.’

 

Ayetullah-ul Uzma Behçet (r.a):

‘Anlaşıldığı kadarıyla namaza durulan yerde imamla aynı hizada durulabilse de ihtiyat ve efdal olan imamın biraz önde olmasıdır.’

 

Ayetullah-ul Uzma Lenkerani (r.a)

‘Anlatıldığı şekilde iktida etmek doğrudur. Me’mum bir kişi olursa bu şekilde olması müstehaptır. Birkaç kişi olurlarsa hepsinin imamın arkasında olmaları gerekir.’



[1] - Bazı fakihler eşit şekilde durmayıda men etmişlerdir. Bkz: Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.1, s.781, 782, mesele 1432

[2] - Bazı fakihler bu istihbabı risalelerinde getirmişlerdir. Bkz: a.g.e.

[3] - a.g.e. ve el-Vesile İla Neyl-il Fazilet, s.107; Cami-u Abbasi ve Tamlaması (Muhaşşi), c.1, s.96

[4] - a.g.e. s.628, mesele: 1151

[5] - Seyyid Muhammed Kazım Tabatabai, Soru ve Cevap, s.47 (Cami-ul Fıkh Programı)

6] - Vesail-uş Şia, c.4, s.1279, h. 1 ve c.5, s.443, bab:43, Ebvab-ı Salat-il Cemaat; Men La Yahduruh-ul Fakih, c.1, s.277, h. 851 ve c.1, s.494, h.1421; el-Kafi, c.3, 316 ve 385 ve 272; Tehzib-ul Ahkam, c.3, s.275, h. 119.

Ayrıntılı Cevap

Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar