Gelişmiş Arama
Ziyaret
10287
Güncellenme Tarihi: 2015/04/11
Soru Özeti
Kızın baba izni olmadan evlilik yapması doğru mudur? Eğer evlilik yapmış ve şimdi boşanma kastı varsa ne yapmalıdır?
Soru
Kaç yıl önce babamın izni olmadan evlilik yaptım. Elbette sonraları bazı şartlar sunarak razı oldu. Şu anda aradan kaçyıl geçti ve aramızda hiçbir karı koca ilişkisi söz konusu olmadı ve ayrılmak istiyoruz. Bizim yapmış olduğumuz evlilik ve şu anda boşanmamız İslam hukuku açısından doğru ve sahih midir? Elbette şuan da ailen bu boşanma kararına razı değildir.
Kısa Cevap

 Selam aleykum; öncelikle hükmü öğrenmek ve doğru olanı yapmak istediğiniz için teşekkür eder; hayatınızda başarılar ve saadet dileriz.

İslam dininde ve hak yolu olan Ehlibeyt mektebinde buluğa ermiş ve reşit olmuş yani kendi maslahatını teşhis verebilen kız evlenmek istediğinde bakireyse babasından veyahut büyük babasından izin alması gerekir. Eğer babası veya büyük babası hayatta değilse veya ortada yoklarsa veyahut izin almak mümkün değilse kızında evlilik yapmaya ihtiyacı varsa babasından veya büyük babasından izin alması şart değildir. Ayrıca bekareti daha önce yaptığı evlilik yoluyla bozulmuşsa baba ve büyük baba izni yeniden evlilik yapmak için gerekli değildir. Ama eğer bekareti şüpheli cinsel ilişki veya zina yoluyla bozulmuşsa sünnet olan ihtiyat evlilik için izin almasıdır.[1] [2]

Eğer siz baba izni olmadan evlilik yapmışsanız aşağıda ismi zikredilen taklit mercilerden verilen fetvaya amel ediniz.[3]

Ayetullah uzma Seyit Ali Hamaney: Bakire kızın evliliği vacip olan ihtiyat gereği babasının veya büyük babasının izniyle olmalıdır. Eğer evlilik baba veya büyük baba izni olmadan gerçekleşmişse bir şekilde baba izni alınmalıdır. Eğer bu mümkün değilse geçici evlilik yapılmışsa süre erkek tarafından bağışlanmalı ve ayrılmalıdırlar. Eğer daimi evlilikse talak verilerek boşanılmalıdır.

Ayetullah Mekarim Şirazi: Mümkünse babanın izni kazanılmalıdır. Aksi taktirde bu evlilik akti sakıncalıdır ve vacip olan ihtiyat erkeğin gecici evlilikte süreyi bağışlaması ve ayrılmaları gerekmektedir. Eğer daimi evlilikse talak verilerek boşanılmalıdır.

Ayetullah Safi Gulpeygani: Bende’nin bu konuda görüşü vacip olan ihtiyat gereği bakire ve baliğ kızın nikah kıyması için baba veya büyük baba izni şarttır. Eğer izinsiz evlilik gerçekleşmişse ihtiyat gereği erkek talak vermelidir. Daha sonra evlenmek isterlerse baba veya büyük babadan izin alınarak nikah kıymalıdırlar. Elbette eğer baba izni alınmadan evlilik gerçekleşmişse baba bu evliliğe karşı çıkmaz ve razı olursa okudukları nikah yeterlidir.

Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani:

İhtiyata uygun olan reşide bakire kızın nikah için baba izni almasıdır. Elbette bu şart nikah akdinin sıhhat şartı değildir.

Eğer baba izninin reşide bakire kız için nikah şartı olduğu kabul edilecek olunursa iznin daha sonra dahi tahakkuk bulması halinde nikah sahih olacaktır.

Her halükarda mevzu bahis olan soruda talak söz konusuysa talak için aile rızası ve izni gerekmez.

Buna binaen eğer baba izni alarak evlenmişseniz veya Ayetullah Seyit Ali Hamaney, Safi Gulpeygani ve Mehdi Hadevi Tahrani’nin görüşü üzere evlilikten sonra baba rızayet göstermişse evliliğiniz sahihtir. Dolayısıyla eşinizden boşanmanızda bir sakınca yoktur. Soruda ifade ettiğiniz üzere şimdiye kadar eşinizle cinsel birliktelik yaşamadığınız ve birlikte olmadığınız için eşiniz talak verdikten ve boşandıktan sonra idde beklemenize gerek yoktur.[4]

Elbbette dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta: boşanma İslam dininde Allah Teala’nın bir anlamda izin verdiği ancak gerçekleşmesinden hoşnut olmadığı bir ameldir.

Her halükarda hayırlı olan mümkün olduğunca ve sizi zora sokmadığı sürece toplumsal ve ailevi hassasiyetleri göz önünde bulundurmanızdır. Eğer boşanma kararı almışsanız ebeveynlerinizi kırmadan ve incitmeden onları razı etmeye çalışın.

Konuyla ilgili daha fazla inceleme yapabileceğiniz dizin:

Geçici ve daimi evlilikte kızın baba iznine gerek olmasının felsefesi, 2073, site:2125.

Fetva sitesi link.

 

 

 

 

[1] Tevzuh’ul-Mesail (el-mehşi lil-İmam’ul-Humeyni), 2.c, 458-459.s

[2] 3923 nolu, site:4209’den iktibas edilmiştir.

[3] Ayetullah Seyit Ali Hamaney, Safi Gulpeygani, Mekarim Şirazi ve Mehdi Hadevi Tahrani’nin ofisinden fetva alınmıştır.

[4] Tevzuh’ul-Mesail (el-mehşi lil-İmam’ul-Humeyni), 2.c, 529.s

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar