Gelişmiş Arama
Ziyaret
5482
Güncellenme Tarihi: 2012/03/10
Soru Özeti
Selam, Babam annemin vefatından sonra evlendi, ama evi yok ve kirada oturmaktadır. Şu anda mali sıkıntısı var ve benle hanımım da çalışıyoruz, acaba ona ne ölçüde yardım etmemiz gerekmektedir?
Soru
Selam, Babam annemin vefatından sonra evlendi, ama evi yok ve kirada oturmaktadır. Ona hiç olmazsa evi olan bir hanımla evlenmesini söylediğimiz halde görüşümüzün aksini yaptı. Şu anda mali sıkıntısı var ve benle hanımım da çalışıyoruz, acaba ona ne ölçüde yardım etmemiz gerekmekte? Ayrıca öz baba olmaması halinde ne hükmü vardır?
Kısa Cevap

Şia fıkhında bazı şahısların nafakasını[1] vermek insanın üzerine farzdır. Üç sebeple nafaka vacip olur: Evlilik[2], akrabalık ve mülkiyet.[3]

Nafakası insanın üzerine farz olan kimselerden birisi ebeveynlerdir. İnsanın nafakasını vermekle yükümlü olduğu hanım ve çocuklarının yanı sıra anne ve babası da insanın nafakasını vermekle yükümlü olduğu kimselerdendir. Bu konuda çeşitli rivayetler zikredilmiştir.[4] İmam Sadık (a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: Şahsı ebeveyn, çocukları ve hanımının nafakalarını ödemeye mecbur edilebilir.[5]

Rivayetlerde olduğu gibi, taklit mercileri ebeveynin nafakasını farz bilmektedir. Netice itibarı ile eğer anne ya baba veya her ikisi kendi yaşamlarını idare etmeye güçleri olmazsa, evladın gücü olduğu müddetçe yetecek[6] kadar onların yaşamlarına yardım etmesi, üzerine farzdır.[7]

Nafaka vermek sadece erkek evlatların üzerine farz değildir; belki gücü yeterse ebeveynlerin nafakası kıza da farzdır. Eğer erkek evladın mali gücü yoksa oğlunun oğluna veya kızının oğluna ya da kızın çocuklarına (babanın kız tarafından torunları) nafaka vermeleri farz olur.[8]

Elbette ebeveynin nafakasını vermenin farz oluşu ebeveyn konusunda hakikidir; ama üzerinde hakkı olan ve kendisi için zahmet çekmiş insanlara ve usulen muhtaçlara ve mali imkanları olmayanlara yardım etmek Allah-u Teala’nın beğendiği ve sevdiği amellerdendir.  

 


[1] Nafakanın manasını

[2] Daha fazla bilgi için; Hanımın nafakasının farz olma şartları, Soru: 6895 (Site: 6981) müracaat ediniz.

[3] Necatu’l İbad (lil-İmami’l-Humeyni), Tahran: Müessesei tenzim ve neşri asar-ı İmam Humeyni, 1422, s. 382,.

[4] Amuli, Hurr’ü “Vesailu’ş-Şia”, Kum: Müesseseyi Âlu’l Beyt, c. 21 s. 525, Kum, 1409; Nafakalar ilgi şöyle bir unvanla “Bab-ı vucubi nafakat-il ebeveyn ve’l veled” (Ebeveynin nafakasının farz oluşu ve evlat) bir bap tahsis etmiştir.

[5] Vesailu’ş-Şia, c. 21 s. 525, Kum,

[6] La takdire fi nefakati’l ekarib, belil vacibu kadre’l kifaye minet taam ve’l idam ve’l kisve ve’l mesken mea mülahizetil hal ve’ş şe’n vez zaman ve’l mekan hesebe ma merre fi nafakati’z Zevce. (Akraba nafakasında belirlenmiş her hangi bir miktar yok. Vacip olan, yeme, katık, giyim ve meskende durum, zaman ve zevce nafakasında geçtiği gibi ko­numa göre yetecek kadardır.), Tahriru’l Vesile, c. 2, s. 321.

[7] İnsanın anne ve babası, dede ve büyük dedesi ve onların babalarının nafakalarını vermesi farzdır. Aynı şekilde erkek evlatları ve kızlarının ve onların çocuklarının ve torunlarının çocuklarının nafakasını vermesi de farzdır; ister Müslüman olsunlar ister kâfir. Necatu’l İbad (lil-İmami’l-Humeyni), s. 382,

[8] İmam Humeyni, Tahriru’l Vesile, c. 2, s. 322. Müessesesi daru’l ilm, Kum.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    126269 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hac amellerini müstehap gusül ile yapmak caiz midir?
    5643 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Başta hatırlatılmalıdır ki; namaz için yeterli olan her temizlik (abdest, teyemmüm, müstehap gusül, …), temizlik ile yapılması gereken hac amelleri için de yeterlidir. Bundan dolayı ilkönce birkaç noktayı belirtmek gerekmektedir:1. Farz gusül ile namaz veya abdest gerektiren hac amelleri gibi fiiller yerine getirilebilir mi?2. Müstehap gusüller bu ...
  • Ehlisünnet kardeşlerin hilafetin konumunu siyasal ve imametin konumunu ise dinsel bildikleri ve hidayet imamlarının imameti ile bir sorunları olmadığı hususuna nasıl cevap verilmelidir?
    6153 Eski Kelam İlmi 2012/06/16
    Her ne kadar Ehlisünnet siyasal rehberlik için Ebu Bekir ve diğer halifelere başvurmuşlarsa da ve onlardan bir grup İmam Ali’yi (a.s) ilmi ve manevi rehberliğe layık görmüşseler de Şia açısından imamet ve hilafet arasında bir ayrışmaya gitmek doğru bir düşünce olamaz. Şia, imameti özel bir kavram sayar ...
  • Rivayetlere göre gayrimüslimlere karşı davranışımız nasıl olmalıdır?
    11693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/10/12
    İslam, insan fıtratına uygun sevgi dolu bir din olup bütün insanlığın hidayet ve saadeti için gelmiştir. Din seçmek isteğe bağlı olduğu için her zaman bütün islam toplumlarında az çok gayrimüslim bulunur. İster İslam toplumunda ve İslam devletinin himayesinde yaşayanlar olsun (ehl-i zimme), ister gayr-i İslami ...
  • Bir metnin tercümesini başkalarına devredebilir miyiz ve organizasyon hakkı sıfatıyla iş sahibinden daha fazla bir iş ücreti alabilir miyiz?
    4754 Varie 2013/12/09
    Eğer iş sahibi sizden sadece metnin tercüme edilmesini istemişse, kimin tercüme edeceğini şart koşmamışsa, siz de tercüme etmesi için üçüncü bir şahsa metni verip pazarlama ve organizasyon hakkını alırsanız bunun bir sakıncası olmaz. Ama iş sahibi ilgili işi sizin yapmanızı istemişse, başkalarına devredemezsiniz. Bu sadece iş sahibinin ...
  • Neden Kuran ayetleri nüzul tertibi esasına göre toplanmadı?
    12452 Kur’anî İlimler 2012/04/04
    Peygamber(s.a.a)’den Kuran’ın nüzul tertibi esasına göre toplanmasına dair bir destur bizlere ulaşmamıştır. Kuran’ın toplanması birkaç merhalede gerçekleşmiştir. İmam Ali (a.s) Kuran’ı, nüzul tertibi esasına göre topladı ama sonuçta halifelerin topladığı genellik kazanmış ve Ehlibeyt (a.s) da şimdiki Kuran’ı tam anlamıyla teyit etmişlerdir. ...
  • Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
    8879 Eski Kelam İlmi 2009/06/17
    Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu mutedil bir duruma getirip ihtiyacını gideren kimsedir. Kıyamette şefaat etmek Allah'a mahsustur. Elbette Yüce Allah bazılarına da başkalarına şefaat etmeleri için izin vermiştir. Bu konu hakkında gelen birçok rivayetten kıyamette şefi'lerin çok olacağı ...
  • Neden biz Şii’yiz ve başka bir mezhebe inanmıyoruz?
    6907 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Genel bir sınıflandırmayla din ilahî (vahyanî) ve beşerî diye iki kısma ayrılmaktadır. Din birey ve toplumu yönetmek ve de vahiy ve akıl aracılığıyla insanları yetiştirmek için onlara sunulan inançlar, ahlakiyat, kanunlar ve yasalar mecmuasıdır. İslam sözlükte teslim olmak ve onaylamak anlamındadır. Şia ise takipçi manasındadır. Şiilik ...
  • Hz. Mehdi ile irtibat ve ilişki mümkün mü?
    12009 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/20
    Birbirini tanımayan iki kişi arasında ilişkinin kurulması mümkün değildir İlişkinin meydana gelmesi için en azından iki taraftan birinin diğerini tanıması ve sonuçta ona bağlılık duyması onun mehabetini kalbinde oluşturması ile başlayabilir ve sonra karşılıklı bağ ve dostluk oluşmasına yol açabilir.
  • Kur’an meclislerinde veya namaz esnasında Kur’an okunurken susmak mı yoksa okumaya eşlik etmek mi daha iyidir?
    11660 Ahlak 2011/04/11
    Kur’an okumanın adaplarından birisi, manasını anlamada dikkat ve özen göstermek için Kur’an ayetlerine kulak vermektir. Ayetin zahiri bu hükmün genel ve kuşatıcı olduğunu yansıtmaktadır. Ama değişik rivayetler ve âlimlerin görüş birliğinden anlaşıldığı üzere bu hüküm genel anlamda müstehap bir hükümdür. Kur’an’ın okunduğu her yer ve durumda ...

En Çok Okunanlar