Gelişmiş Arama
Ziyaret
6136
Güncellenme Tarihi: 2012/03/10
Soru Özeti
Kendi dünya hayatında namaz kılmayıp Para verecem benim yerimde namazım kılınsın diyen bir kimse ile namaz kılan bir kimse arasında ne fark vardır? Acaba bu düşüncenin kendisi doğru olabilir mi?
Soru
Kendi dünya hayatında namaz kılmayıp Para verecem benim yerimde namazım kılınsın diyen bir kimse ile namaz kılan bir kimse arasında ne fark vardır? Acaba bu düşüncenin kendisi haddi zatinde doğru olabilir mi?
Kısa Cevap

Bildiğiniz gibi namaz bir tekliftir. Ama teklif olmasının yanı sıra yaşamda maddi ve manevi eser ve bereketlere sahiptir. Servet sahibi olan bir kimsenin varisleri vefatından sonra birisini ecir alarak namazını kıldırarak onun azabını azaltabilmeleri mümkün olabilir ama kesinlikle namazın dünyevi ve manevi eser ve bereketlerinden mahrum kalacaktır. Namaz kılan bir kimse ile namaz kılmayıp ölümünden sonra birisini ecir alarak namazı kıldırılmış olan bir kimsenin arasında var olan bazı farklar şöyledir:

  1. Dünyada gerekli şartlara riayet ederek namaz kılan bir kimse ile dünyadan gittikten sonra onun yerine namazı kılınmış olan bir kimse arasında var olan farklardan birsi şudur: Dünyadan namaz kılan bir kimsenin namazı onu dünyada diğer günahlardan sakındırır. “Namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor”.[1] Elbette kılınan her namaz haiz olduğu kemal şartlarına ve sahip olduğu ibadet ruhuna oranla sahibini hayâsızlıklardan ve kötülüklerden uzaklaştırır. Ama namaz kılmayan bir kimse bu tür maneviyatlardan yoksundur ve günaha ve fesada yönelir. Dünyadaki hayâsızlıklar ve günahların çoğu namazın kılınmamasından kaynaklanmaktadır.
  2. Dünyada yaşayan bir kimse ilahi nimet ve bereketlere muhtaçtır. Dünya hayatında ilahi nimet ve rahmete neden olan nedenlerden birisi namazdır. Dünya hayatında namaz kılmayan bir insan ilahi rahmetten uzak ve mahrum kalır. Elbette böyle bir kimse servet sahibi olan birisi olabilir. Ama onun bu serveti onu Allaha yakınlaştırması gerekirken ona engel olmuş ve onu uzaklaştırmıştır. Zira onun dünyaya dalmasından başka bir düşüncesi yoktur. Onun yaşamında ilahi niyet yoktur. Namaz kılmayan bir kimse için ölümünden sonra namazı kılınması mümkün olsa bile. Tabi eğer onunun namazını yerine getirecek birisi buluna bilinirse. Bu durumda bile sadece onun üzerinde var olan teklif kalkacaktır. Ama hem dünya da ve hem de ahrette ilahi rahmetten, ilahi yakınlıktan ve yüce manevi değerden yoksun kalır.

Namaz kılan kimse ile namaz kılmayan bir kimse arasında var olan farklar hakkın daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indexlere müracaat ediniz.

  1. “mana ve asar namaz”; suali 13683 (site: 13512).
  2. “illeti vücud-i namaz”, sual: 11395 (site: 11251).
  3. “tariki namaz”; sual 3075 (site: 33130).
  4. “namaz bı niyabet ez peder ve mader”; sual 9072 (site: 9049).  

 


[1] Ankebut, 45.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kiliseye gidip namaz kılınabilir mi? Veya orada Allah’la münacaat edilebilir mi?
    11833 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/04
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Farz namazlarımda iftitah tekbirinden sonra Fatiha suresinden önce teveccüh (veccehtu vechiye...) duasını okuyabilir miyim?
    12064 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/12/23
    Namaz kılanın yedi tekbirle namaza başlaması müstehaptır. Onlardan birini (niyetinde) tekbiret’ü’l-ihram saymalıdır (buna göre gerçekte altı tekbir müstehaptır.) Ve bu tekbirlerin arasında, Masum İmamlardan rivayet edilen üç duanın okunması müstehaptır.[1] Allame Hilli gibi bazı alimlerin sözlerinden anlaşılan, yedi tekbirden birincisinin mi sonuncusunun mu ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    10173 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • Acaba bedendeki zaaftan ötürü ders okuyamıyor ve iş yapamıyor diye oruç yenebilinir mi?
    4873 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Hazreti İmam Humeyni bu soruya benzer bir soruya verdiği cevapta şöyle diyor: Oruç almalıdır. Zor duruma düşmediği sürece orucunu bozamaz. Ama yolculuk yaparak yolculukta orucunu bozabilir. Yolculukta orucunu bozduktan sonra evine dönerse o gün imsak etmesine gerek yok.[1]
  • Gerçektende tezkiyeyi nefis ve kendini yetiştirmekte üstat gerekli mi?
    6181 Pratik Ahlak 2009/07/12
    Hiç şüphesiz böylesine zor ve önemli bir yolun üstada ihtiyacı vardır. İnsanın ilk üstadı Allahü Teladır; zira fıtrat vasıtasıyla insanları bu yola iletmekle birlikte, peygamberleri de insanların hidayeti için göndermiştir. Eğer bu ulvi yolda takvalı, salih ve tertemiz bir üstat nasip olursa, insan ondan faydalanmalı ama böyle ...
  • Acaba Allah, kendisinin yok ve imha edemeyeceği bir varlık türünü yaratabilir mi?
    10948 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Allahın kudreti her ne kadar kapsamlı ise de ama tahakkuk bulma kabiliyetine sahip ve mümkün olan şeylere taalluk eder. Bu nedenle zati itibariyle mümteni (imkansız) veya zati olarak mümteni ve muhal değil ama mümteni ve muhal olan durumları gerektirecek şeylere taalluk etmiyor. Oysaki Allah, kendisinin yaratmış olduğu ...
  • Erkekler için altın kaplamalı (altın süslemeli) silah taşımak caiz midir, değil midir?
    7596 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu: Değişik örnekleri vardır.[1]Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer ziynet ise caiz değildir. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Ziynet yönü yoksa sakıncasızdır, ama ...
  • Edepsizliğin tedavi yolu nedir?
    10148 Pratik Ahlak 2012/07/24
    Edep küçük, büyük, tanıdık ve yabancılardan oluşan etrafımızdaki bireylere karşı özel ve ölçülü davranışa denir ve bu güzel bir terbiyeden kaynaklanır. Akıllıca yaşamak, konuşmada metanet sahibi olmak ve davranışlarda vakar sergilemek edebin göstergesidir. Akılsızlık, çirkin söz, kötü konuşma, sert huy, çirkin söz, küfretmek ve hakaret, hafiflik, inatçılık ...
  • Acaba ilk insanlar mağarada mı yaşıyorlardı, mağarada yaşayanlar Hz. Âdem’in (as) neslinden miydiler?
    12915 Tefsir 2015/06/18
    Hz. Âdem’in neslinden olan insanların, dağları ve mağaraları kendileri için mesken olarak seçtikleri kur’an’ı kerimde teyit edilmiş bir konudur. Ama Hz. Âdem den (as) önce başka insanların yaşadığına dair oldukça fazla deliller vardır. Bu delillerin var olması ve eskiden insanların mağaralarda yaşadıkları inkâr edilmeyecek bir konu olduğu ...
  • Neden biz Şii’yiz ve başka bir mezhebe inanmıyoruz?
    6927 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Genel bir sınıflandırmayla din ilahî (vahyanî) ve beşerî diye iki kısma ayrılmaktadır. Din birey ve toplumu yönetmek ve de vahiy ve akıl aracılığıyla insanları yetiştirmek için onlara sunulan inançlar, ahlakiyat, kanunlar ve yasalar mecmuasıdır. İslam sözlükte teslim olmak ve onaylamak anlamındadır. Şia ise takipçi manasındadır. Şiilik ...

En Çok Okunanlar