Gelişmiş Arama
Ziyaret
7023
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
İmamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını açıklar mısınız?
Soru
Lütfen imamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını benim için açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Namazı vaktin başında kılmak hakkında birçok eser ve sevap karar kılınmıştır; namazın sevabının iki katına çıkması ve ilahi sevgiye mazhar olmak bunlardan sayılır. Âlimler de bu hususu dikkate alarak, namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Namazı vaktin başında kılmanın sevabı hakkında temiz imamlardan (a.s) nakledilen bazı hadisleri zikrediyoruz:

1. İmam Sadık’ın (a.s) sahabelerinden birisi ona şöyle dedi: Ey Eba Abdullah! Bana sabah namazının en faziletli vaktini bildir. İmam (a.s) şöyle buyurdu: Fecrin doğuş vaktidir; zira Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.”[1] Yani sabah namazını hem gündüz ve hem de gece melekleri müşahede etmektedir. O halde bir kul sabah namazını fecir doğduğu esnada kılarsa, onun sevabı iki defa kendisinin amel defterine yazılır. Hem gündüz melekleri ve hem de gece melekleri yazar.[2]

2. Hz. Musa b. Cafer (a.s): Vaktin başında ve özel bir edep ve tarzda kılınan farz namazlar, as[3] ağacının yeni yetişmiş, ışıldayan ve alımlı yaprak ve dallarından daha güzel kokar. O halde (farz) namazı vaktin başında kılmaya çalışın.”[4]

3. Zürare, İmam Bakır’dan (a.s) Allah işinizi rast getirsin, namazların eda edilmesi vaktin başında mı, ortasında mı yoksa sonunda mı daha iyidir diye sorar. İmam (a.s) şöyle buyurur: Allah Resulü (s.a.a), Allah azze ve celle iyi işleri çabucak yapıldığında sever, diye buyurmuştur.”[5]

4. İmam Sadık (a.s): Her kim farz namazları vaktin başında kılar ve doğru eda ederse, melek onu temiz ve ışıldar bir şekilde göğe ulaştırır ve o namaz beni koruduğun gibi Allah seni korusun ve beni meleğe teslim ettiğin gibi ben de seni Allah’a emanet ediyorum diye nidada bulunur. Her kim de sebepsiz yere vaktinden sonra dikkatsiz ve manevi bir irtibat olmaksızın namaz kılarsa, melek onu siyah olarak göğe ulaştırır ve namaz beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin ve beni önemsemediğin gibi Allah da seni önemsemesin, diye nidada bulunur…”[6] Büyük âlimler de bu hadisleri dikkate alarak namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmişlerdir.[7]

Netice: Temiz imamların (a.s) rivayetleri ve âlimlerin tavsiyesi esasınca, insanın şerî özrü yoksa eserleri ve sevabına nail olmak için namazı vaktin başında kılmalıdır.

 


[1] İsra, 78 «أَقِمِ الصَّلاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلى‏ غَسَقِ اللَّيْلِ وَ قُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كانَ مَشْهُوداً» Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl; bir de kıraatiyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.

[2] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, c. 3, s. 283, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.

[3] As ağacı sıcak iklimin bir mahsulüdür ve söylendiğine göre Hz. Musa’nın (a.s) asası bu ağacın tahtasındanmış. Aynı şekilde çok güzel kokulu reyhana da denmektedir. Bkz: Ferheng-i Nefisi, c. 1, s. 27, be nakl az Mucahidi, Muhammed Ali, Padaş-ı Nikiha Ve Keyger-i Günahan, s. 112, İntişarat-ı Server, Kum, çap-ı evvel, 1381 ş.

[4] Amıli, Şeyh Hür, Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 119, Müessese-i Âlu’l-Beyt (a.s), Kum, 1409 k.

[5] El-Kafi, c. 3, s. 274.

[6] Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 123 ve 124.

[7] Bkz: Musevi (İmam Humeyni), Seyid Ruhullah, Adab-ı Salât, s. 108, Müessese-i Tanzim Ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni (r.a), Tahran, çap-ı heftom, 1378 ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Allah’ın gani olmasını akli açıdan ispat eder misiniz?
    5922 Eski Kelam İlmi 2012/06/14
    Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.[1] Allah’ın muhtaç olmaması anlamına gelen gani sıfatı da Allah’ın varlığının, birliğinin ve nedene ihtiyaç duymamasının ispatlanmasından sonra müyesserdir. Biz burada Allah’ın bir neden ...
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    6424 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığı ve zuhuru nasıl ispatlanabilir?
    11453 Eski Kelam İlmi 2009/04/18
    Genel olarak Kuran-ı Kerim ayrıntılarına inmeden konuları ele alır ve bu konuların açıklamasını sünnet üstlenir.Bu noktayı göz önünde bulundurduğumuzda Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığını ve zuhurunu Kuran- ı Kerim’deki iki kısım ayetten istifade edebiliriz:1) İlahî bir hüccetin (masum bir önderin) varlığının gerekliliğini açıklayan ayetler. Örneğin Allah-u Teala’nın Peygamber-i Ekrem ...
  • Esma-i Hüsna’dan olan ‘Ya Cabbar’ın manası nedir?
    27471 Tefsir 2011/07/28
    Cabbar kelimesi Allah-u Teala’nın mübarek isimlerinden biri olup Kur’an’da da geçmiştir.[1] Cebr maddesinden olan bu sözcük bazen kahreden manasına gelir, bazende telafi etmek, ıslah etmek manasına. Mecma-ul Bahreyn, Cabbar’ın manası hakkında şöyle yazar: ‘Cabbar, saltanat ...
  • İnsanlara rahmet ve azap etmeyi Allah-u Teâlâ’nın istemesiyle alakalandırılmasının anlamı nedir?
    9487 Tefsir 2012/06/11
    Çeşitli ayetlerde Allah'ın iradesi kulların izzet, zillet, bağışlama, azap ve ödül sebebi olarak tanıtılmış ve başka ayetlerde hidayete erme, izzet, mutluluk ve rızık, takva ve ihlâsla birlikte çalışma ve ceht koşuluna bağlı kılınmıştır. Bu iki gurupta yer alan ayetlerin birbirleriyle hiçbir çelişir tarafı yoktur ve birbirlerini ...
  • Tabari tarihi güvenilebilinen bir tarih olabilir mi?
    11033 تاريخ بزرگان 2011/12/07
    1-   Tarihi ya rivayi bir kaynağın itibarı o kaynakta bulunan tüm konuların yüzde yüz doğru ve kesin ve teyit edilmiş anlamında değildir. Taberi tarihi de bu kaideden müstesna değildir. Bunun yanı sıra yukarıdaki haber Şia kaynaklarının ...
  • Amellerle Allah’ın onlar için vadettiği mükafatlar arasında uygunluk gözetilmiş midir?
    7338 Eski Kelam İlmi 2010/07/18
    Böyle mükafatları vadetmek ne İlahi adalete aykırıdır, ne de amelle sevap arasındaki uygunluğa; çünkü adaletin manasının, her şeyi kendi uygun olduğu yere koymak olduğunu söylersek, yani amelle sevap arasında uygunluk olması gerekli ise sözünü ettiğiniz yerlerde amelle sevap arasında uygunluk vardır. Zira:1- Böyle ...
  • Hz. Meryem ve Hz. Asiye (s) nasıl ve ne zaman vefat ve nerede toprağa verildiler?
    38348 تاريخ بزرگان 2012/05/12
    Firavun, Asiye'nin iman ettiğininin farkına vardıktan sonra defalarca onu uyardı ve ısrarla Musa'nın (a) dininden dönmesini ve onun Allah'ından yüz çevirmesini istiyor. Sonunda Firavun'un emri üzrine ellerini ve ayaklarını çivilerle bağlayarak kızgın güneşin ününe atıp göğsünün üzerine büyük bir taş koydular ta ki şahadet mertebesine nail oldu. ...
  • İmam Hasan (a.s) birçok kadınla evlenmiş ve onları boşamış mıdır?
    32383 Masumların Siresi 2010/08/22
    Maalesef İslam’ın hadis kaynaklarına yönelmiş büyük afetlerden biri de sahih hadisler arasına garazlı ve uşak bireyler tarafından uydurulmuş ve yalan hadisler yerleştirilmesidir. İkinci masum imam olan İmam Hasan Mücteba (a.s), maalesef hadis uydurucuları ve yalancıların hadis ve rivayet kalıbında kendisine layık olmadığı iftiraların atıldığı şahsiyetlerdendir. Uydurmuş ...
  • Acaba peygamberin (s.a.a) veya imamın (a.s.) gölgesi var mıydı? Bu hususta nakledilen hadislerin doğruluk payı ne kadar?
    25092 Eski Kelam İlmi 2011/07/20
    Peygamberin (s.a.a.) gölgesi var mıydı yok muydu meselesi akli bir mesele değildir. Dolayısıyla akla dayanarak bu konuda hüküm veremeyiz. Buna binaen akli olarak ne peygamberin (s.a.a.) gölgesi vardı şeklinde ne yoktu şeklinde hüküm edemeyiz. Bu konuda itimat edebilecek ve dayanabileceğimiz tek kaynak nakil ve hadis içerikli kaynaklardır. Hadis içerikli olup ...

En Çok Okunanlar