Gelişmiş Arama
Ziyaret
6908
Güncellenme Tarihi: 2010/07/24
Soru Özeti
Nikâh sözünün felsefesini açıklar mısınız?
Soru
Evlilik iki tarafın razı olması anlamındadır. O halde nikâh sözü söylenmesi ne anlama gelmektedir? Neden dört kelime söylemekle taraflar birbirinin mahremi olmakta ama onları söylemeksizin bir iş yapamamaktadırlar?
Kısa Cevap

İslam açısından evlilik aile ve ardınca toplum teşkil etmek için kutsal bir sözleşme olup cinsel güdüyü gidermek, nesli çoğaltmak ve korumak, insanın tekâmülü, huzur ve sükûnet, iffet ve edep, duyguların pekişmesi ve birçok başka güzel özellik gibi eser ve neticeler taşır. Bu kutsal sözleşmenin sağlanması sadece Yüce Allah’ın belirlediği özel kural, kanun ve şartlar esasınca mümkündür. Bu şartlardan biri de özel sözler ile nikâh sözüdür (ilmihallerde zikredilmiştir). Yüce Rabbimiz şeriat sahibi ve kanun koyucu olarak bu sözlere değer ve itibar bahşetmiş ve nikâh sözü sıfatıyla kadın ile erkek arasında evliliği gerçekleştiren sebebin unsuru olarak onların söylenmesini karar kılmıştır. Evlilik iki tarafın razı olması anlamında değildir. Tarafların razı olması, doğru şerî evliliğin gerçekleşmesi için nikâh sözünün söylenmesi gibi diğer şartlarla birlikte olması gereken evliliğin sadece gerekli şartlarından biridir. Evlilik bağlılık ve sorumluluk gerektiren büyük işlerdendir. Açık olduğu üzere akıllı insanlar büyük muameleler gibi önemli işlerde sözleşme yapmakta, iki tarafın razı oluşuyla yetinmemekte, sadece iki tarafın razı olmasının bu gibi önemli hususların gerektirdiği bağlılık ve sorumluluğu temin etmediğine ve bu bağlılığın kesinleşmesinin sözleşme çerçevesinde gerçekleşeceğine inanmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Başta İslam açısından evliliğin önem ve eserlerini hatırlatmamız gerekmektedir. İslam açısından evlilik aile ve ardınca toplum teşkil etmek için kutsal bir sözleşme olup cinsel güdüyü gidermek, nesli çoğaltmak ve korumak, insanın tekâmülü, huzur ve sükûnet, iffet ve edep ve insanın dininin korunması gibi birçok eser ve neticeler taşır. Kur’an-ı Mecid evlilik hakkında şöyle buyurur: “Onda 'sükûn bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir.”[1] Yüce İslam Peygamberi (s.a.a) de evlilik hususunda şöyle buyurmaktadır: İslam’da Yüce Allah’ın sevgisine mazhar olan evlilik kadar tasarlanmış hiçbir kurum yoktur.[2] Evlilik her iki şekliyle (daim ve geçici) sözleşmeye (nikâh) muhtaçtır. Sözleşme/akit sözlük olarak “bağ” ve “bağlamak” anlamındadır. Istılahta ise iki fert veya iki grup arasında oluşturulan bir irtibat olup onun esasınca taraflardan her biri için diğeri mukabilinde bir takım sorumluluklar icat edilir.[3] Kur’an-ı Kerim (Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin)[4] cümlesiyle doğru ve insanî sözleşmelere uymayı inananlara farz kılmıştır. Her akdin icat edilme yolu, özel sözlerden teşkil olan bir sözleşmenin inşasıdır. “Evlilik sözleşmesi/nikâhı” vasıtasıyla iki taraflı hak, bağlılık ve sorumluluğun meydana geldiği kadın ve erkek arasında ortak bir bağın kurulmasından ibarettir. Ama nikâha (sözleşmeye) ne gibi bir gerek vardır sorusunu şöyle cevaplamalıyız: Akıllı insanlar büyük muameleler gibi bağlılık ve sorumluluk gerektiren önemli işlerde sözleşme yapmakta, iki tarafın razı oluşuyla yetinmemekte, sadece iki tarafın razı olmasının bu gibi önemli hususların gerektirdiği bağlılık ve sorumluluğu temin etmediğine ve bu bağlılığın kesinleşmesinin sözleşme çerçevesinde gerçekleşeceğine inanmaktadır. Bu yüzden, evlilik bağlılık gerektiren önemli bir husus olduğu için özel kural, kanun ve şartlar esasınca gerçekleşmelidir. Bu şartlardan biri de kutsal şeriat sahibi Yüce Allah tarafından belirlenmiş olan özel sözcükler ile nikâh sözünün söylenmesidir (ilmihallerde zikredilmiştir).[5] Nikâh sözündeki kelimelerin önemi hakkında şöyle söylemeliyiz: Yüce Allah özel kelimeler ile nikâh sözünün (teklif ve kabul) söylenmesini evliliğin şartlarından bir olarak karar kılmasından sonra gerçekte bu vesileyle bu kelimeleri kuru ve ruhsuz sözcükler halinden çıkarmış, onlara itibar ve değer bahşetmiş ve onları iki yabancı ve namahrem insan (kadın ve erkek) arasında evlilik icat eden kutsal nedenlere dönüştürmüştür. O halde özel şartlarıyla (evlenme niyet ve iradesi taşımak, ciddi olmak vb.) nikâh sözünü söylemek ve onun ardınca gelen mübarek eser ve neticeler, birinin bu dört kelimenin eseri nedir diyebileceği dört normal kelime söylemek değildir. Bilakis sözün söylenmesi, nikâh sözleşmesinin sebeplerinden bir kısmının icat edilmesidir. Söz olmaksızın iki tarafın önceki onayı veya söz yahut yazılı veyahut işaretle sözleşme olmaksızın pratik evlilik yeterli değildir. Sağır ve lal olup nikâh sözünü söylemek için vekil tutma imkânı olmayan fertler istisnadır. Bu durumda işaretle söylemek veya sözü yazmak kelimelerle söylemenin yerine geçer.[6]   


[1] “Onda 'sükûn bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir.” Rum, 21.

[2] (İslam’da Yüce Allah’ın sevgisine mazhar olan evlilik kadar tasarlanmış hiçbir kurum yoktur), Vesailü’ş-Şia, c. 20, s. 14.

[3] Bkn: Ferheng-ı Maarıf-ı İslamî, Müfredat-ı Elfaz-ı Kur’an, Vaje (Akd).

[4] Maide, 1.

[5] 1338. Soruya müracaat ediniz (Site: 1225) (Geçici evliliğin şartları).

[6] Tahrirü’l-Vesile, s. 246, (Lal olan fertler işaretle nikâh sözünü söyler.)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar