Gelişmiş Arama
Ziyaret
6838
Güncellenme Tarihi: 2010/07/24
Soru Özeti
Nikâh sözünün felsefesini açıklar mısınız?
Soru
Evlilik iki tarafın razı olması anlamındadır. O halde nikâh sözü söylenmesi ne anlama gelmektedir? Neden dört kelime söylemekle taraflar birbirinin mahremi olmakta ama onları söylemeksizin bir iş yapamamaktadırlar?
Kısa Cevap

İslam açısından evlilik aile ve ardınca toplum teşkil etmek için kutsal bir sözleşme olup cinsel güdüyü gidermek, nesli çoğaltmak ve korumak, insanın tekâmülü, huzur ve sükûnet, iffet ve edep, duyguların pekişmesi ve birçok başka güzel özellik gibi eser ve neticeler taşır. Bu kutsal sözleşmenin sağlanması sadece Yüce Allah’ın belirlediği özel kural, kanun ve şartlar esasınca mümkündür. Bu şartlardan biri de özel sözler ile nikâh sözüdür (ilmihallerde zikredilmiştir). Yüce Rabbimiz şeriat sahibi ve kanun koyucu olarak bu sözlere değer ve itibar bahşetmiş ve nikâh sözü sıfatıyla kadın ile erkek arasında evliliği gerçekleştiren sebebin unsuru olarak onların söylenmesini karar kılmıştır. Evlilik iki tarafın razı olması anlamında değildir. Tarafların razı olması, doğru şerî evliliğin gerçekleşmesi için nikâh sözünün söylenmesi gibi diğer şartlarla birlikte olması gereken evliliğin sadece gerekli şartlarından biridir. Evlilik bağlılık ve sorumluluk gerektiren büyük işlerdendir. Açık olduğu üzere akıllı insanlar büyük muameleler gibi önemli işlerde sözleşme yapmakta, iki tarafın razı oluşuyla yetinmemekte, sadece iki tarafın razı olmasının bu gibi önemli hususların gerektirdiği bağlılık ve sorumluluğu temin etmediğine ve bu bağlılığın kesinleşmesinin sözleşme çerçevesinde gerçekleşeceğine inanmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Başta İslam açısından evliliğin önem ve eserlerini hatırlatmamız gerekmektedir. İslam açısından evlilik aile ve ardınca toplum teşkil etmek için kutsal bir sözleşme olup cinsel güdüyü gidermek, nesli çoğaltmak ve korumak, insanın tekâmülü, huzur ve sükûnet, iffet ve edep ve insanın dininin korunması gibi birçok eser ve neticeler taşır. Kur’an-ı Mecid evlilik hakkında şöyle buyurur: “Onda 'sükûn bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir.”[1] Yüce İslam Peygamberi (s.a.a) de evlilik hususunda şöyle buyurmaktadır: İslam’da Yüce Allah’ın sevgisine mazhar olan evlilik kadar tasarlanmış hiçbir kurum yoktur.[2] Evlilik her iki şekliyle (daim ve geçici) sözleşmeye (nikâh) muhtaçtır. Sözleşme/akit sözlük olarak “bağ” ve “bağlamak” anlamındadır. Istılahta ise iki fert veya iki grup arasında oluşturulan bir irtibat olup onun esasınca taraflardan her biri için diğeri mukabilinde bir takım sorumluluklar icat edilir.[3] Kur’an-ı Kerim (Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin)[4] cümlesiyle doğru ve insanî sözleşmelere uymayı inananlara farz kılmıştır. Her akdin icat edilme yolu, özel sözlerden teşkil olan bir sözleşmenin inşasıdır. “Evlilik sözleşmesi/nikâhı” vasıtasıyla iki taraflı hak, bağlılık ve sorumluluğun meydana geldiği kadın ve erkek arasında ortak bir bağın kurulmasından ibarettir. Ama nikâha (sözleşmeye) ne gibi bir gerek vardır sorusunu şöyle cevaplamalıyız: Akıllı insanlar büyük muameleler gibi bağlılık ve sorumluluk gerektiren önemli işlerde sözleşme yapmakta, iki tarafın razı oluşuyla yetinmemekte, sadece iki tarafın razı olmasının bu gibi önemli hususların gerektirdiği bağlılık ve sorumluluğu temin etmediğine ve bu bağlılığın kesinleşmesinin sözleşme çerçevesinde gerçekleşeceğine inanmaktadır. Bu yüzden, evlilik bağlılık gerektiren önemli bir husus olduğu için özel kural, kanun ve şartlar esasınca gerçekleşmelidir. Bu şartlardan biri de kutsal şeriat sahibi Yüce Allah tarafından belirlenmiş olan özel sözcükler ile nikâh sözünün söylenmesidir (ilmihallerde zikredilmiştir).[5] Nikâh sözündeki kelimelerin önemi hakkında şöyle söylemeliyiz: Yüce Allah özel kelimeler ile nikâh sözünün (teklif ve kabul) söylenmesini evliliğin şartlarından bir olarak karar kılmasından sonra gerçekte bu vesileyle bu kelimeleri kuru ve ruhsuz sözcükler halinden çıkarmış, onlara itibar ve değer bahşetmiş ve onları iki yabancı ve namahrem insan (kadın ve erkek) arasında evlilik icat eden kutsal nedenlere dönüştürmüştür. O halde özel şartlarıyla (evlenme niyet ve iradesi taşımak, ciddi olmak vb.) nikâh sözünü söylemek ve onun ardınca gelen mübarek eser ve neticeler, birinin bu dört kelimenin eseri nedir diyebileceği dört normal kelime söylemek değildir. Bilakis sözün söylenmesi, nikâh sözleşmesinin sebeplerinden bir kısmının icat edilmesidir. Söz olmaksızın iki tarafın önceki onayı veya söz yahut yazılı veyahut işaretle sözleşme olmaksızın pratik evlilik yeterli değildir. Sağır ve lal olup nikâh sözünü söylemek için vekil tutma imkânı olmayan fertler istisnadır. Bu durumda işaretle söylemek veya sözü yazmak kelimelerle söylemenin yerine geçer.[6]   


[1] “Onda 'sükûn bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir.” Rum, 21.

[2] (İslam’da Yüce Allah’ın sevgisine mazhar olan evlilik kadar tasarlanmış hiçbir kurum yoktur), Vesailü’ş-Şia, c. 20, s. 14.

[3] Bkn: Ferheng-ı Maarıf-ı İslamî, Müfredat-ı Elfaz-ı Kur’an, Vaje (Akd).

[4] Maide, 1.

[5] 1338. Soruya müracaat ediniz (Site: 1225) (Geçici evliliğin şartları).

[6] Tahrirü’l-Vesile, s. 246, (Lal olan fertler işaretle nikâh sözünü söyler.)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar