Gelişmiş Arama
Ziyaret
19610
Güncellenme Tarihi: 2012/05/12
Soru Özeti
Peygamber Efendimizin (a.s.s) mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveysi\'n, kendisi de kendi dişini kırdığı şeklinde söylentiler derde doğru mudur? Üveys Karani\'nin hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgi verebilirmisiniz?
Soru
Toplum arasında Üveys hakkında şöyle söylenilir; Peygamber\'in (s.a.a) dişinin kırıldığını işittiğinde O da kendi dişini kırıyor. Böyle bir durum gerçekten meydana gelmiş midir? Gerçekten Peygamber (a.s.s) de onu, yaptığı bu olaydan ötürü övmüş müdür?
Kısa Cevap

Künyesi Ebu Amr olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin büyüklerinden olup ünlü zahitlerdendi. Öyleki, ühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.

Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü. O aslen Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti. Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.

Ancak Üveys'e nisbet edilen dişini kırma olayı şüphelidir ve ortaçağın bir kaç tarihçisinden başka kimse değinmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Meselenin doğru olup olmadığına girmeden önce, Üveys Karani'nin hayatı ve şahsiyetine bir kaç bölümde kısaca değinelim:

a)  Künyesi Ebu Amr[1] olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin[2]  büyüklerinden  olup ünlü zahitlerden idi.[3] Öyleki, zühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.

Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü.[4] O köken olarak Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti.[5] Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.[6]

Nakledildiğine göre, Müminlerin Emiri Hz.Ali (a) ilk gördüklerinde onu nurani simasından tanımış ve şöyle buyurmuştu: '' Sen Üveys olmalısın? O da evet, ben Üveysim şeklinde cevap verdi. Hz. Ali Buyurdu: sen Karani olmalısın? O Dedi: evet,ben Üveysi Karani'yim.''[7]

b) Üveys'in Peygamber (a.s.s) nezdindeki makamı ve manevi değeri hakkında bir kaç hadisi zikretmekle yetineceğiz.

Resulullah (a.s.s) iştiyakla onu görmeyi istiyordu ve şöyle buyururdu: '' Karen tarfından cennet esintileri geliyor. Ey Üveys! Nekadar muştakım sana! Bilin! Her kim onu görürse selamımı ona iletsin.''[8] Üveys Karani kimdir? Sorulduğunda, Resul'i Ekrem (a.s.s) buyurdu: '' O, ismi bilinmeyen bir şahıstır. Sizden gaip olduğunda onu bulma peşinde değilsiniz. Aranızda olsaydı hesaba almazdınız. Ama bilinki; onun şefaati sayesinde iki –kalabalık- kababile olan Rabia ve Mudır'in sayısı kadar –insan- cennete girecektir.O beni görmedi ancak,bana iman etmiştir ve nihayetinde benim hak halifem ve ardılım (Ali Bin Ebi Talib'in) süvarileri arasında Sıffin'de şehadete erişecektir.''[9] Müminlerin emiri Hz. Ali (a),Resulullah'ın (a.s.s) kendisine şöyle buyurduğunu nakleder: '' Ümmetimden, kendisine Üveysi Karani denilen bir zatla görüşeceğim. O, Allah ve Resulü'ne taraftar olan hizbullah gurubundandır. Onun ölümü, Allah yolunda şahadettir. Onun şefaati ile, Rabia ve Mudır kabilelerinin ferdleri sayısınca kişi, cennete girecektir.''[10]

c) Üveys, emsal teşkil edecek bir zühde ve takvaya sahibi ve müminlerin emiri Hz. Ali'nin (a) seçkin ve üst düzeydeki yarenlerinden biriydi. Nitekim Fazl Bin Şazan onu, diğer bazı zahidlerden daha üstün olduğunu belirtmiştir.[11]

Peygamber (a.s.s) Üveys'in zühdü hakkında buyurmuştur: '' Ümmetimin arasında bazı ferdler varki; elbiseleri olmadığı için, mescide nemaz kılmak için gelemezler. İmanları halktan yardım istemelerine engeldir. Bu ferdlerden biride Üveysi Karanidir.''[12]

O, geceleri raz-u niyazla ihya eden ve çok ibadet eden biriydi.[13]

Üveys'in İmam Ali'nin (a) komutasında Sıffin savaşında şehid[14] düştüğü, tarihçiler arasında yaygındır.[15]

Ancak, Peygamber (a.s.s) kâfirlerle muharebe halindeyken mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveys'in kendi dişini kırma olayı kaynakların çoğunda söz konusu edilmemiştir. Bazı kaynaklarda; Üveys, Hz. Resulullah'ın (a.s.s) mubarek dişinin kafirler terafından kırıldığını duyunca ona ittiba edebilmesi için[16] bütün dişlerini kırdığına işaret edilmesi hem sened açısımdan hemde içerik açısından şüpeli bir konudur.

 

[1] Zehebi,Şemsuddin Muhammed b.Ahmed, ''Tarihu'l İslam'', Lübnan/Beyrut,Daru'l Kitabu'l Arabi,  1413 k. , İkinci baskı, c.3, s.555

İbni Esir,İzzuddin b. El'esir Ebu'l Hasan Ali b.Muhammed, ''Esedu'l Gabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Fikr, 1409 k., c.1, s.179

Ebu Cafer Muhammed b.Cerir Etteberi, ''Tarihu-Ttabberi'', Lübnan/Beyrut, Daru-Tturas,İkinci baskı, 1387 k. c.11,s.662

[2] İbni A'semu'l Kufi,Ebu Muhammed Ahmed b.A'sem, ''El'futuh'' , Lübnan/Beyrut, Daru'l Edva,Birinci baskı,1411 k. , c.2,s.544,545

''Tarihu'l İslam'', c.3,s.555,    ''Siretu'l A'lamü'n - Nubela'' ,c.5,s.34,  Şu kaynaktan alımtı yapılmıştır; ''İmam Ali'nin (a)Ashabı'',Seyyid Asgar Nazım Zade-i Kumi, c.1,Üveysi Karani Bölümü. ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.179

[3]  ''Tarihu'l İslam'' ,s.3,c.555  ''Usdu'l Gabe'',c.1,s.179

[4] İbnu Hacere'l Askalani,Ahmed b.Ali, ''el'İsabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Kutubi'l İlmiyye,1415 k.,Birinci Baskı, c.1,s.159

[5]  ''Usdu'l Gabe'', c.1,s.179,  ''Tarihu'l İslam'', c.3,s.556  ''El'isabe'',c.1,s.359

Zerkeli,Hayruddin, ''el'alam'',  Lübnan/Beyrut, Daru'l İlmi Lil'melayin,1989m.,İkinci Baskı,c.2,s.32   ''Siretü'n -Nubela'',c.5,s.70

[6] Bkz: Şeyh Mufid, ''Neberd-i Cemel'', İran/ Tahran, Çevri: Mahmud Damgani,Neşri-Ney,1383ş. İkinci Baskı, s.59

[7] Kaşi,Muhammed b.Ömer b.Abdulaziz, ''Ricali-Kaşi'' ,Muesseseyi-Neşri-Danışgahi-Meşhed, 1490k. S.59

[8] İbni Şazan Kumi,Ebu'l Fazl Şazan b.Cabrail, ''El'fadail'',İran/Kum,Neşr-i Razi,1363ş.,İkinci Baskı, s.107

Meclisi,Muhammed Bakır, ''Biharu'l Envar'',Lübnan/Beyrut, Daru'l İhyau-Tturasi'l Arabi,1403k.İkinci Baskı, c.43, s.403

Şeyh Hurr Amuli,Muhammed b.Hasan, ''İsbatu'l Hudat Binnususu Ve'l mucizat'',Lübnan/Beyrut, Neşr-i E'lemi, 1425k., Birinci Baskı, c.3, s.46

[9]  ''El'fadail'',s.107   ''Biharu'l Envar'',c.42, s.155

[10] Mufid,Muhammed b.Muhammed, ''El'irşad Fi Marifet-i Hucecillah Alel'ibad'' , İran/Kum,Kongirey-i Şeyh Mufid,1413k., Birinci Baskı, c.1,s.316

Tabersi,Fazl b. Hasan, '' İ'lamu'l Vera Bialami'l Huda'', İran/Tahran,Neşri -İslamiyye, 1390k., Üçüncü Baskı, s.170   ''Biharu'l Envar'',c.42, s.147

[11]  ''Ricalu'l Kaşi'',s.98  ''Eshabi-İmam Ali (a)'',c.1

[12]  ''El'isabe'',c.1,s.361  ''Hilyetu'l Evliya'' ,c.2, s.84   ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.76

[13]  ''Hilyetu'l Evliya'',c.2,s.87      ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.77

[14]  Meşhur olmayan görüşe göre o,deylem savaşında şehid oldu ve türbesi Kazvin'in en yüksek dağındadır.(Mustevfi Kazvini,Hamdullah b.Ebi Bekir b.Ahmed, ''Tarihi-Güzide'', Tahkik: Abdulhüseyin Nevayi, İran/Tahran, Emir Kebir, Üçüncü Baskı,1364ş.,s.630)

[15]  ''El'isabe'' ,c.1,s.359   ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.180  ''Tarihu'l İslam'',c.3,s.556

''Tarihu-Ttaberi'' , c.11,s.662  ''Tarihi-Güzide'',s.631

El'munkari,Nasr b.Muzahim, ''Vak'atu-Ssıffin'' ,Tahkik: Harun,Abdusselam Muhammed, Mısır/Kahire, El'muessesetu'l Arabiyyetu'l Hadise,1404k.,İkinci Baskı

Ettemimiy-i Ssem'ani,Ebu Said Abdulkerim b.Muhammed b.Mansur, ''El'ensab'' ,Tahkik: El'muallim El'yemani,Abdurrahman b.Yahya, Hayder Abad, Meclis-u Dairetu'l Maarifu'l Osmaniyye, 1382k., Birinci Baskı, c.10,s.392

Sıpt b.Cevzi, ''Şerh-i Hal Ve Fadail-i Handan-i Nübüvvet'', Çeviri: Muhammed Rıza Atai, İran/Meşhed, Neşr-i Astani-Kudsi-Razevi, 1379ş. Birinci Baskı, s.115

[16] ''Tarihi-Güzide'',s.630

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kadın eşinin cinsel birleşme isteği karşısında kaçınabilir mi?
    88291 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    Peygamber Ekrem (s.a.a) ve onun pak Ehlibeyti’nin (a.s) rivayetlerinde cinsel birleşmeyle alakalı kadın ve erkeğin bir birlerini gözetmeleri gerektiği konusu belirtilmiştir. Cinsel birleşmede olduğu gibi karşılıklı bu gözetme çok yönlüdür. Bu rivayetlerde erkeğe şöyle buyrulur: Erkeğin dinginlikle, oynaşarak ve yavaş yavaş cinsel birleşme amelini yerine getirmesi müstehaptır.
  • Bir odada bir kız ile yalnız kalmak sakıncalı mıdır?
    10184 Pratik Ahlak 2012/03/11
    Dinsel öğreti ve tavsiyelerde günahtan korunmak ve sakınmak için insana yasaklanan hususlardan birisisi, namahrem ile yalnız başına kalmaktır. İblis’in Hz. Musa’ya vasiyetinde şöyle okumaktayız: Ey Musa! Yabancı kadın ile yalnız kalma; zira her kim böyle yaparsa, yarenlerim değil, bizzat ben onun yareni olurum.[1] Aynı ...
  • Ömrü boyunca kötülük ve günah işlemiş olan bir kimse nasıl başkalarının onun adına yaptığı ihsan ve duasıyla bağışlanır ve kendisinin bir rolü olmadan ahiret hayatında durumu değişir?
    17660 Eski Kelam İlmi 2009/02/28
    Soruda işaret edilen konu mutlak şekilde reddilemeyeciği gibi mutlak şekilde de kabul edilemez. Bu günahın çeşidine bağlı olduğu gibi günah işleyenin taşıdığı kişiliğe de bağlıdır. Çünkü Allah’a ortak koşmak gibi bazı günahlar asla insan o günahtan dönmedikçe bağışlanmaz yine insanların hakkını çiğnemek türünden olan günahlarda başkalarının ...
  • İslami vahdetin gerçek manası nedir?
    3452 شیعه و دیگر مذاهب 2019/12/08
    İslami vahdetten kasıt mezheplerin ezcümle Şia ve Ehlisünnetin bir olması anlamında değildir. Çeşitli İslam mezheplerinin Müslümanların birlik ve beraberliğini kurmaları ve korumaları anlamındadır. Bütün Müslümanlar farklılıklara rağmen sahip oldukları birçok ortak noktadan yola çıkarak İslam düşmanları karşısında tek saf olmaları ve yabancı güçlerin Müslümanlara sulta kurmasının önüne ...
  • Bir ferdin saçın dökülmesi gibi, peruk kullanması gereken durumlarda abdest, gusül ve namaz kılma durularında ne yapması gerekir?
    12361 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/26
    Yukarıda sorulan sorunun fıkhî cevabını talep ettiğiniz için taklit mercilerin bürolarından bu konu hakkında yönelttiğimiz soruya şu şekilde cevap verilmiştir: Hz. Ayetullah El-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Yapma saç eğer deriye tutturma (yapıştırma) şeklinde olursa gusül için çıkarılması gerekir. Ama deriye dikilmiş ise ve ...
  • Din ve mezhep seçiminde ailenin rolünü açıklar mısınız?
    8259 Eski Kelam İlmi 2010/05/04
    İnsan çevresinde olan aile, arkadaş, akraba gibi kimselerden etkilenen bir varlıktır. Aile, önemli ve hassas bir kurum olması hasebiyle aile bireylerinin, özelliklede çocuklar ve yeni yetişen gençliğin eğitim ve gelişim sürecinde önemli bir role sahip olabilir. Eğer aile doğru eğitim kurallarına riayet ederse çocukların gelişme ve ilerlemelerinin ...
  • peygamber efendimiz (s.a.a) kurandan daha faziletli midir?
    7153 Eski Kelam İlmi 2011/02/08
    kurandan maksat kuranın sayfaları ve kuranın yazısı ise yakinen (bilinmelidir ki), kuran peygamberden (s.a.a.) üstün olamaz. Bilakis hem peygamberin (s.a.a.) maddi boyutu ve cismi hem peygamberin manevi boyutu ve şahsiyeti kurdan üstündür. Dolayısıyla tehlikeli durumlarda peygamber kurana feda edilmemelidir. Ama kurandan maksat kuranın muhtevası, kuranın ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    18405 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Niçin Ali (a.s)’ye “Ebu Turab” künyesi verildi ve bu künye kim tarafından kendisine verildi?
    13494 تاريخ بزرگان 2012/04/09
    İmam Ali (a.s)’nin pek çok mübarek isim, lakap ve künyesi vardır ve bunlar hadis kitaplarında gelmiştir. İmam Ali (a.s)’nin künyelerinden bir tanesi “Ebu Turab (Toprak Babası)” dır ve Peygamber Ekrem (s.a.a), mescitte Hz. Ali (a.s)’nin abasını topraklı olarak görmüş ve Hz. Ali (a.s) için bu künyeyi seçmiştir.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11108 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...

En Çok Okunanlar