Gelişmiş Arama
Ziyaret
13394
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
İsmet perdesinin yırtılmasına, belanın nüzulüne, duanın müstecap olmamasına ve … neden olan hangi günahlar Kumeyl Duası’nda zikredilmiştir?
Soru
Selam Aleykum; Müminlerin Emiri (a.s), kumeyl duasında hangi günahlara işaret etmiştir? اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تَهْتِكُ الْعِصَمَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تُنْزِلُ النِّقَمَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تُغَيِّرُ النِّعَمَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لىَ الذُّنُوبَ الَّتى تَحْبِسُ الدُّعاَّءَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لىَ الذُّنُوبَ الَّتى تَقطَعُ الرَّجاءَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تُنْزِلُ الْبَلاَّءَ.
Kısa Cevap

Genel olarak bütün günahlar ismet perdesinin yırtılmasına sebep olur; bütün günahlar belanın nazil olmasına, duanın müstecap olmamasına, rızkın ve bereketin insandan alınmasına vb. neden olur. Aslında bu durum günahın tabii bir etkisidir ve bizim dini kaynaklarda işaret edilen bir konudur.  Ama bazı rivayetlerde bazı günahlara has olarak onların bıraktığı iz ve sonuçlara değinilmiştir. Örneğin: halka zulmetmek, güzel işleri ve başkalarına yapılan iyilikleri terk etmek, küfrü nimet etmek, nimetin azalmasına neden olan şükrü yerine getirmemek. Azap getiren günahlar; bir zalimin o sıfatla tanınmasına neden olan zulüm, başkasının hakkına tecavüz etmek ve onlarla alay etmek. İnsandan rızkın alınmasına sebep olan günahlar; fakirliği izhar etmek, namazın kaza olacağı şekilde yatsı namazı vaktinde uyumak. Perdeleri yırtan günahlar; içki içmek, kumar oynamak, insanlarla şakalaşmak, faydasız ve anlamsız konuşmak, insanların ayıbını aramak ve günahkarlarla dostluk etmek. Azabın nazil olmasına neden olan günahlar; mazlumlara yardım etmemek, mahrum kimselerin derdi ile ilgilenmemek, iyiliği emredip kötülükten sakındırma emrini terk etmek. Buna binaen İmam Ali (a.s)’ın istiğfar etmesi genel olarak bütün günahlardandır, belli bir günah için değil.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruya cevaben şunları söylememiz gerekiyor: Aslında genel olarak bütün günahlar insanın ismet perdesinin yırtılmasına sebep olur; her günah, belanın nüzulüne, duanın müstecap olmamasına, insan hayatındaki rızkın ve bereketin alınmasına vb. sebep olabilir. Gerçekte bu günahın özelliği ve tabiatıdır. Bu bizim dini kaynaklarımızda değinilen bir konudur. Hadislerde Allah’ın (c.c) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Bazen kulum benden bir hacetini ister ve ben de ona icabet ederim. Ama o günahkar bir kimsedir. Ben de Meleklerime “bu kul günah vesilesiyle kendisini benim gazabımda karar kılmıştır. Kendisini onu nimetimden mahrum bırakmaya müstahak etmiştir. Bundan böyle benim katımdan, bana kulluk ve itaat göstermedikçe isteklerine nail olamayacak.”[1] Aynı şekilde İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “ Allah’a ant olsun ki insanlara verilen hiçbir nimet onların günahlarının dışında başak bir sebeple alınmaz.”[2]

Kumeyl duasının ilk cümlelerinde takva sahiplerinin önderi (a.s), belki de bu konuya değinmek istemiştir. Bu cümlelerin tekrarı ile de belki “Allah’ım ismet perdesinin yırtılmasına, belanın nazil olmasına, duanın kabul edilmemesine sebep olan her günahtan ötürü beni bağışla.” demek istemiştir. Nasıl ki bu cümlelerin sonunda şöyle buyuruyor: “Mürtekip olduğum her cürüm ve günahtan, benden kaynaklanan her hata ve yanlıştan ötürü beni bağışla.”

Günahın, bela ve musibetlerle ilişkisi Kuran’ın da buyurduğu gibi insanın başına gelen her türlü olayın günahlardan kaynaklandığı üzeredir: “Başınıza gelen her musibet, ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. (Günahlarınızın) birçoğunu da affeder.”[3]

Buna binaen, ayet ve rivayetlerden oluşan dini öğretiler, bize şunu gösteriyor ki günah, belanın nüzulünde etkin ve önemli bir role sahiptir. Örnek olarak İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “ Deniz canlılarının yaşamı yağmurun etkisi üzeredir. Yağmur yağmadığında hem kara hem de denizler yok olmaya yüz tutar. Bu da günahlar çoğaldığı zaman gerçekleşir.”[4]

Tüm bunlar günahın sonuçlarını belirten ve rivayetlerden elde edilen örneklerdir. Ama bazı rivayetlerde bazı günahların kendine has etki ve sonuçlarına işaret edilmiştir. Şimdi de onlardan bir numune olarak bir rivayete değineceğiz.

Ebu Halit Kabili diyor ki: İmam Seccad (a.s)’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Nimetin değişimine neden olan günahlar şunlardır; halka zulmetmek, iyi işleri ve halka yardımı terk etmek, küfrü nimet etmek ve şükrü terk etmek. Allah’u Teala şöyle buyuruyor: [5]"إِنَّ اللَّهَ لا یغَیرُ ما بِقَوْمٍ حَتَّى یغَیرُوا ما بِأَنْفُسِهِمْ"  Allah hiçbir toplumun durumunu, onlar kendilerinde olan durumu değiştirmedikçe değiştirmez.   Azabın inmesine neden olan günahlarda şunlardır; Zalimin onunla meşhur olduğu zulüm, halkın hakkına tecavüz etmek, aşırıya kaçmak ve onlarla alay etmek. İnsandan nimetin alınmasına neden olan günahlar da; fakirliğini aleni etmek, namazın kaza olacağı şekilde yatsı vakti uyumak, aynı şekilde sabah namazı vakti, nimetleri küçümseme ve Allah’a bu konuda şikayetlenme dir. İsmet perdesinin yırtılmasına neden olan günahlar ise; içki içmek, kumar oynamak, insanlarla şakalaşmak, boş ve faydasız konuşmak, insanların ayıbını aramak, günahkar insanlarla oturup kalkmak. Azabın inmesine neden olan günahlar şunlardır; mazluma yardım etmemek, mahrum kimselere yardım eli uzatmamak, iyiliği emretme ve kötülükten nehyetme emrini, terk etmek. Düşmanın musallat olmasına sebep olan günahlar; açıkça zulmetmek, aleni günah işlemek, haramlara mürtekip olmak, iyilere isyan edip kötülere tabi olmak. İnsanları çabucak helak olmasına neden olan günahlar; sılayı rahimi terk etmek, yalan yere ant içmek, gerçek dışı sözler söylemek, zina, Müslüman’ın yolunu kapamak, layık olmamasına rağmen imamet iddiasında bulunmak. İnsanın ümitlerini yok eden günahlar; İlahi Rahmet’ten ümidi kesmek, Allah kapısından (dergahında) umutsuz olmak, Allah’tan başkasına itimat etmek, İlahi vaatleri yalanlamak… Duanın kabul olmamasına neden olan günahlar; kötü niyet, kalp kirliliği, Allah yolunda iyilikte bulunmamak, sadaka vermemek ve iyiliği terk etmek, kötü ve çirkin sözlü olmak ve …”[6]

 


[1] Deylemi, Haman, İrşad’ul-Gulup ila’s-Savab, C. 1, S. 150, Şerif Razi, Kum birinci baskı, 1412 h.k

[2] Deylemi, Haman, İrşad’ul-Gulup ila’s-Savab, C. 1, S. 150, Şerif Razi, Kum birinci baskı, 1412 h.k

[3] Şura suresi 30. ayet

[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Bihar’ul-Envar, C. 70, S: 349,  Muesseset’ul-Vefa, Beyrut, 1409 h.k

[5] Rad suresi 11. ayet

[6] Bakınız: Hurri Amuli, Vesail’uş-Şia, C.16, S. 282-283, Âl’ul-Beyt, Kum, 1409 h.k

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar