Gelişmiş Arama
Ziyaret
18324
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Soru
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Kısa Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlarda yapılan incelemelerden sonra peygamberler ve immaların (a.s.) ismini taşıyan kimselerin kıyamet gününde özel bir konuma ve ayrıcalığa sahip olduklarını görülmektedir. Ancak bu durum ve sadece isim benzerliği bu şahısların kamil bir şekilde (Allahın azabından) korunacaklarına delalet ediyor anlamında değildir.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlar incelendi ve bu yapılan bu inceleme neticesinde şöyle denilmesi mümkün: peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyaz ve ayrıcalıklara haizdirler. Bu konuda "vesilu'ş-şia"nın 21. Ve "biharu'l-envar"ın 101. Cildine müracaat ediniz. Ama arapça metni ve kaynağı zikir edilmemiş olan zikir ettiğiniz rivayet hakkında ise konuyla alakalı rivayetler arasında yapılan icmali araştırmada aynı anlamda her hangi bir rivayetle karşılaşılmadı. Ama ayni rivayete yakın içerikli bir rivayet söz konusudur. Bu içerikteki rivayet imam Cafer Sadık'tan (a.s.) şöyle nakil edilmiş: "kendiniz için münasip ve yakışır isimler seçiniz. Zira kıyamet gününde şöyle çağırılacatır; ey falankesin oğlu falankes kalk ayağa ve kendi nuruna doğru hareket et ve ey falankes kalk ayağa, ancak senin nurun yoktur".[1] Ancak söz konus olan bu rivayette sorunun kendisinde hakkında sorulan rivayetle aynı olmadığı da açıktır. Zira ilkin: bu rivayette kendi nuru, zikir edilmiş. Kendi nuru tabiri ise kendi imamı tabirinden farklıdır. İkinci olarak: bu rivayetteki nur kelimesi imama tefsir edilse bile bu rivayet şahsın kendi nuruyla (imamıyla) beraber oluşunun sebebinin isminin benzerliğinden olduğunu söylemiyor. Belki de bu rivayet şunu vurgulamak istiyor: kendiniz için güzel isimler seçin ki kıyamet gününde isimlerinizle çağrıldığınızda utanç duygusuna kapılmayasınız.

Peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyazlar ve ayrıcalıklara haiz olmalarına rağmen, islamın temel ilkelri, kuran ve tartışılmayan rivayetlerin hükmü gereğince bu imtiyaz ve özellik peygamber ve imamların isimleriyle hem isim olanlar, Allahın azabından korunurlar şeklindeki telaki ve algının kesinlikle doğru değildir. Örnek olma babından; dikkat ediniz ki hz Hüseyni öldüren katiller arasında Munammed b. Aş'as isminde şahıslarda mevcut idi.[2]  Bun kişinin ismi peygamberin (s.a.a.) ismiyle hem isim idi. Bu kişilerin sadece bu isim benzeliğinden dolayı ahirette sorgulanmayacaklarını, tasvvur etmek bile imkansızdır. Evet! Eğer mezkur isimlerle isimlenmiş olan kimseler islam dininin ölçülerine bağlı kalırlarsa ve bu vesileyle kazandıkları makama ve ayrılacalığa bir ayrıcalık ve özellik daha bu isimler vasıtasıyla kendisine veriliyor.

İmamların (a.s.) yarlarından birçoğu ehlibetin (a.s.) düşmanı olan kimselerin; Muaviye veya Yezid ve… isimleriyle isimlendirilmişler. Bu şahıslar kıyamet gününde imamların (a.s.) arkasında mı duracaklar yoksa imamların (a.s.) düşmanı olan kimselerin arkasında mı?

Bunun yanı sıra ayeti kerime açık bir şekilde insanların konumlarını belirtmiş ve bu konumların elde edilmesi için ölçü olarak isim ve ad takmayı değil, inanç ve düşünce tarzı olduğunu belirtmiştir. Allah u teala bu bağlamda şöyle buyuruyor: "Bütün insanları kendi önder ve imamlarıyla birlikte çağıracağımız günü hatırla"[3] ibrahime (a.s.) tabi olanları getirin, Musaya (a.s.) tabi olanları getirin, Muhammede (s.a.a.) tabi olanları getirin denilecektir. Peygamberlerin (a.s.) takipçileri kitapları sağ ellerine verilmiş haliyle bir diğerinin ardından kalkıyorlar. Sonra şeytanın takipçilerine ve sapık yoldan giden kimselerin ve reislerin arkasından gidenlere seslenecek ve kendilerine kalkın denilecektir. Bazıları da bu unvanla hazır olunacaklardır.[4]  

Nümüne tefsirinde şöyle yazılmaktadır: "peygamberlerin ve halifelerinin rehberliğini her asırda ve her zamanda kabul edenler, kendi önderleriyle birlikte haşır olacaklardır. Şeytanın, sapıklığın ve zülmün önderliğini yapan önderlerin önderliğini seçip kabul edenler de onlarla birlikte haşır olacaklardır.

Özetle; bu dünyadaki önderlik ile takipçiliğin arasında var olan bağlantı kamil bir şekilde ahiret diyarına inikas edecek ve orada önderlik esasınca kurtuluş ve azap grupları belirlenecektir".[5]



[1] "Biharu'l-envar" c. 101, s. 131, rivayet no: 29.

[2] "Biharu'l-envar" c. 44, s. 316.

[3] İsra, 71.

[4] "EL-CESAS, "ahkamu'l-kuran" c. 5, s. 31; TABATABAİ, "el-mizan-u fi tefsiri'l-kuran", c. 13, s. 167.

[5] MEKARIMİ ŞİRARZİ, "tefsiri nümüne", c. 12, s. 201.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    10114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • İmam Musa Kazım’ın (a.s) hayatı, evlatları ve torunlarını özetle benim için açıklar mısınız?
    21759 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    13280 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    18303 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yolculuktayım ve yolculuğumun müddeti belli değil. Lütfen seferî kılma ve tam kılma açısından namazımın durumunu belirtiniz.
    6948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    6376 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    11333 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7310 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • Sigaranın orucu bozduğunu bilmeyen biri, sigara içerek tuttuğu oruçların kazasının yanı sıra keffarette vermeli midir?
    8350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İmam Humeyni (r.a) ve diğer büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: (Oruç tutan kişi) Meseleyi bilmediğinden dolayı orucu bozan bir şey yapsa, eğer meseleyi öğrenme imkanı vardıysa farz ihtiyat gereği üzerine keffaret gelir. Eğer meseleyi öğrenme imkanı yoktuysa veya meselenin farkında değildiyse yahut filan şeyin orucu bozduğunu kesin olarak ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    19268 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar