Gelişmiş Arama
Ziyaret
18004
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Soru
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Kısa Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlarda yapılan incelemelerden sonra peygamberler ve immaların (a.s.) ismini taşıyan kimselerin kıyamet gününde özel bir konuma ve ayrıcalığa sahip olduklarını görülmektedir. Ancak bu durum ve sadece isim benzerliği bu şahısların kamil bir şekilde (Allahın azabından) korunacaklarına delalet ediyor anlamında değildir.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlar incelendi ve bu yapılan bu inceleme neticesinde şöyle denilmesi mümkün: peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyaz ve ayrıcalıklara haizdirler. Bu konuda "vesilu'ş-şia"nın 21. Ve "biharu'l-envar"ın 101. Cildine müracaat ediniz. Ama arapça metni ve kaynağı zikir edilmemiş olan zikir ettiğiniz rivayet hakkında ise konuyla alakalı rivayetler arasında yapılan icmali araştırmada aynı anlamda her hangi bir rivayetle karşılaşılmadı. Ama ayni rivayete yakın içerikli bir rivayet söz konusudur. Bu içerikteki rivayet imam Cafer Sadık'tan (a.s.) şöyle nakil edilmiş: "kendiniz için münasip ve yakışır isimler seçiniz. Zira kıyamet gününde şöyle çağırılacatır; ey falankesin oğlu falankes kalk ayağa ve kendi nuruna doğru hareket et ve ey falankes kalk ayağa, ancak senin nurun yoktur".[1] Ancak söz konus olan bu rivayette sorunun kendisinde hakkında sorulan rivayetle aynı olmadığı da açıktır. Zira ilkin: bu rivayette kendi nuru, zikir edilmiş. Kendi nuru tabiri ise kendi imamı tabirinden farklıdır. İkinci olarak: bu rivayetteki nur kelimesi imama tefsir edilse bile bu rivayet şahsın kendi nuruyla (imamıyla) beraber oluşunun sebebinin isminin benzerliğinden olduğunu söylemiyor. Belki de bu rivayet şunu vurgulamak istiyor: kendiniz için güzel isimler seçin ki kıyamet gününde isimlerinizle çağrıldığınızda utanç duygusuna kapılmayasınız.

Peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyazlar ve ayrıcalıklara haiz olmalarına rağmen, islamın temel ilkelri, kuran ve tartışılmayan rivayetlerin hükmü gereğince bu imtiyaz ve özellik peygamber ve imamların isimleriyle hem isim olanlar, Allahın azabından korunurlar şeklindeki telaki ve algının kesinlikle doğru değildir. Örnek olma babından; dikkat ediniz ki hz Hüseyni öldüren katiller arasında Munammed b. Aş'as isminde şahıslarda mevcut idi.[2]  Bun kişinin ismi peygamberin (s.a.a.) ismiyle hem isim idi. Bu kişilerin sadece bu isim benzeliğinden dolayı ahirette sorgulanmayacaklarını, tasvvur etmek bile imkansızdır. Evet! Eğer mezkur isimlerle isimlenmiş olan kimseler islam dininin ölçülerine bağlı kalırlarsa ve bu vesileyle kazandıkları makama ve ayrılacalığa bir ayrıcalık ve özellik daha bu isimler vasıtasıyla kendisine veriliyor.

İmamların (a.s.) yarlarından birçoğu ehlibetin (a.s.) düşmanı olan kimselerin; Muaviye veya Yezid ve… isimleriyle isimlendirilmişler. Bu şahıslar kıyamet gününde imamların (a.s.) arkasında mı duracaklar yoksa imamların (a.s.) düşmanı olan kimselerin arkasında mı?

Bunun yanı sıra ayeti kerime açık bir şekilde insanların konumlarını belirtmiş ve bu konumların elde edilmesi için ölçü olarak isim ve ad takmayı değil, inanç ve düşünce tarzı olduğunu belirtmiştir. Allah u teala bu bağlamda şöyle buyuruyor: "Bütün insanları kendi önder ve imamlarıyla birlikte çağıracağımız günü hatırla"[3] ibrahime (a.s.) tabi olanları getirin, Musaya (a.s.) tabi olanları getirin, Muhammede (s.a.a.) tabi olanları getirin denilecektir. Peygamberlerin (a.s.) takipçileri kitapları sağ ellerine verilmiş haliyle bir diğerinin ardından kalkıyorlar. Sonra şeytanın takipçilerine ve sapık yoldan giden kimselerin ve reislerin arkasından gidenlere seslenecek ve kendilerine kalkın denilecektir. Bazıları da bu unvanla hazır olunacaklardır.[4]  

Nümüne tefsirinde şöyle yazılmaktadır: "peygamberlerin ve halifelerinin rehberliğini her asırda ve her zamanda kabul edenler, kendi önderleriyle birlikte haşır olacaklardır. Şeytanın, sapıklığın ve zülmün önderliğini yapan önderlerin önderliğini seçip kabul edenler de onlarla birlikte haşır olacaklardır.

Özetle; bu dünyadaki önderlik ile takipçiliğin arasında var olan bağlantı kamil bir şekilde ahiret diyarına inikas edecek ve orada önderlik esasınca kurtuluş ve azap grupları belirlenecektir".[5]



[1] "Biharu'l-envar" c. 101, s. 131, rivayet no: 29.

[2] "Biharu'l-envar" c. 44, s. 316.

[3] İsra, 71.

[4] "EL-CESAS, "ahkamu'l-kuran" c. 5, s. 31; TABATABAİ, "el-mizan-u fi tefsiri'l-kuran", c. 13, s. 167.

[5] MEKARIMİ ŞİRARZİ, "tefsiri nümüne", c. 12, s. 201.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar