Gelişmiş Arama
Ziyaret
28977
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Soru
Zeyd’in karısı hakkında nazil olan Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Kısa Cevap

Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’

Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine evlat edinmiş ve halasının kızı Zeynep binti Cahş’la evlendirmişti. Zeyd’le Zeyneb’in evliliklerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra Peygamberin (s.a.a) huzuruna gelerek, Zeynep’ten boşanma konusunda meşveret etti ve uygun görürse boşanmak istediğini söyledi. Resulullah (s.a.a) ona engel oldu. Ama Zeyd sonunda karısını boşadı. Onun boşamasından sonra Peygamber (s.a.a) Zeynep’le evlendi.

Ayrıntılı Cevap

Cahiliyet döneminde evlatlık diye alınan ve kendi evlatları olmayan erkek çocuklara ‘Dea’ ve ‘Tebenni’ denirdi. Bu, Araplara özgü bir adet değildi. O zamanın Rum ve Fars gibi gelişmiş ülkelerinde de bir çocuk evlatlık olarak alındığında onlara kendi evlatlarının ahkamı uygulanırdı. Yani kız idiyse onunla evlenmek haramdı, erkek idiyse onun karısıyla evlenmek caiz değildi. İslam bu ahkamı kaldırdı.[1] Allah-u Teala, Ahzap suresinin 4 ve 5. ayetlerinde evlatlığın insanın kendi çocuğu gibi görülmesini reddedetmiştir. Araplarda erkek evlatlığın en önemli hükümlerinden biri babalığın onun karısıyla evlenmesinin çok kötü sayılmasıydı. Kim bu adeti kaldırmak isteseydi büyük bir itirazla karşılaşırdı. Peygamber de İslamın ilerlemesi için kendisine bir evlatlık aldı. Allah-u Teala, erkek evlatlığın karısıyla evlenmenin haramlığının hükmünün geçersiz olduğunu bildirmek için Peygamberine onun boşadığı karısıyla evlenmesini emretti.[2] Ahzap suresinin 37. ayetinin tefsirinde bu konu ele alınmış ve nüzul sebebi zikredilmiştir. Tefsir-i Kummi, ‘Evlatlıklarınızı öz oğullarınız olarak halk etmedi’ ayetinin hakkında şöyle yazıyor: ‘Babam İbn-i Ebi Umeyr’den, o da Cemil’den, o da İmam Sadık’tan (a.s) İmamın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Ayetin nüzul sebebi şuydu: Allah Resulü (s.a.a) Huveylid’in kızı Hatice ile evlendiğinde ticaret amacıyla Mekke’den Ukaz’a gitti. Orada Zeyd’in satıldığını gördü. Zeki ve ahlaklı biri olduğunu anlayınca onu satın aldı. Peygamber olunca Zeyd’i İslama davet etti, Zeyd’de Müslüman oldu. Babası Harise b. Şurahil Kelbi oğlundan haber alınca Mekke’ye geldi (oğlunu sahibinden satın alıp azad etsin diye). Harise muhterem ve saygın biriydi. Ebu Talib’in yanına gelerek dedi ki: ‘Ey Ebu Talib! Oğlum (bir olayda) esir oldu. Elden ele satılmış sonunda kardeşinin oğlu onu almıştır. (Senden ricam) Ona oğlumu satmasını veya yerine başka bir köle almasını veyahut azad etmesini önerdiğimi söyle.’ Ebu Talip, Resulullahla (s.a.a) konuştu. Resulullah (s.a.a) ‘Onu azad ettim, istediği yere gidebilir’ diye buyurdu. Harise oğlunun elinden tutarak dedi ki: ‘Kalk oğlum! Eski şeref, nesep ve haysiyetine dön.’ Zeyd dedi ki: ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ Harise dedi ki: ‘Kendi şerafet ve ailenden vaz mı geçiyorsun? Kureyş’in kölesi mi olacaksın?’ Zeyd yine ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ diyerek aynı sözü tekrarladı. Babası kızarak dedi ki: ‘Ey Kreyşliler şahid olun! Ben ondan beriyim ve o benim oğlum değil artık.’ Allah Resulü’de (s.a.a) orada olanlara hitap ederek ‘Şahid olun ki Zeyd benim oğlumdur. O benden miras alır, ben de ondan miras alırım.’ diye buyurdu. O günden sonra herkes Zeyd’e İbn-u Muhammed (Muhammed’in oğlu) diye hitap etmeye başladı. Allah Resulü’de (s.a.a) onu severdi ve adını ‘Muhabbetli Zeyd’ koymuştu. Allah Resulü (s.a.a) Medine’ye hicret ettiğinde Cahş’ın kızı Zeynebi Zeyd’le evlendirdi.[3] Zeyd bir süre sonra eşinden ayrılmak istedi. Peygamber (s.a.a) ona engel oldu.[4] Ama Zeyd sonunda onu boşadı. Zeyd, Zeynebi boşadıktan sonra Peygamber (s.a.a) Allah’ın emriyle ve cahiliyet adetini ortadan kaldırmak için Zeyneple evlenmeye karar verdi.

Ancak bu, büyük bir iş olduğundan Peygamber (s.a.a) halkın bunu kabul etmemesinden korkuyordu. Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu: ‘İnsanlardan korkuyordun ve Allah'tan korkman daha doğruydu ve o, buna daha layıktı.’[5]   

İslam peygamberi (s.a.a) sonunda Zeyneple evlenerek bu yanlış cahiliye sünneti ortadan kaldırdı. Allah ayetin devamında bu evliliğin hikmetinin başkalarının da sıkıntıya düşmemesi için bu cahiliyet sünnetinin tamamen ortadan kalkmasında olduğunu vurgulayarak şöyle buyuruyor: ‘Biz o kadını sana eş ettik, bu da, oğul edinilen kişiler, eşlerinden ayrıldıkları zaman onların bıraktıkları kadınları inananların almalarında bir beis olmadığını bildirmek içindi’



[1]- Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsçası), c.16, s.411.

[2]- ‘Onu sana nikahladık.’ cümlesinden bu mana çıkmaktadır.

[3]- el-Mizan (Farsçası), c.16, s.482.

[4]- Ahzap/37

[5]- Ahzap/37

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar