Gelişmiş Arama
Ziyaret
58086
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat edilmiştir?
Soru
Son olarak hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat edilmiştir? Bu önermenin ispatı doğrultusunda uzay araştırmacıları ayda ne gibi keşiflerde bulunmuş ve hangi haberleri yayınlamışlardır? Bilimsel sitelerdeki bu keşifler ile ilgili sayfaların adreslerini lütfen verir misiniz?
Kısa Cevap

Uzay araştırmacılarının araştırmaları ve keşifleri göz önünde bulundurulduğunda bu sorunun cevabı fazla zor değildir; zira keşifler şöyle demektedir: Böyle bir şey muhal olmamakla birlikte defalarca örnekleri gözlemlenmiştir. Uzay araştırmaları merkezi “Nasa” ayın ikiye ayrıldığını ve ardından bu iki yarığın birbiriyle birleştiğini rapor etmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan “el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde araştırma yapan Amerika’ya ait “Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce iki eşit parçaya ayrıldığı ve sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü araştırmacı Nasa’ya bir rapor yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu “ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir mucizesi olarak telaki ettiklerini kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve açıklama bulamamıştır; zira bu nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku bulmamıştır.

Ayrıntılı Cevap

Tam bir cevaba ulaşmak için birkaç noktaya işaret etmek gerekmektedir:

1. Ayın yarılması İslam Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesidir. Yüce Allah İnşikak suresinde bu meseleye şöyle işaret etmektedir: [1]"اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ" Ayet-i şerifede iki önemli hadiseden söz edilmektedir: Birincisi, varlık âleminde en büyük dönüşümü beraberinde getirecek olan kıyametin yakınlaşmasıdır. İkinci hadise ise hem Yüce Allah’ın her şeye kadir olduğunun ve hem de O’nun değerli elçisinin davetinin doğruluğunun kanıtı olan büyük ay yarılma mucizesidir.[2] Ayette bir mucizenin gerçekleştiğini vurgulayan karineler bulunmaktadır. Bu cümleden olmak üzere konunun mazi fiiliyle anlatılması “ayın yarılmasının” gerçekleştiğini göstermektedir. Aynı şekilde kıyametin yaklaşması da son peygamberin gelmesiyle tahakkuk etmiştir. Bunlara ek olarak bu mucizenin gerçekleşmesi hakkında İslamî kitaplarda birçok rivayet nakledilmiştir. Bunlar çok meşhur ve tevatür derecesindedir. Bu yüzden inkâr edilmeleri mümkün değildir. Ayın yarılmasının İslam Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesi olduğu hakkında bazı rivayetlerde şu ilginç noktayı okumaktayız: Kureyş inkârcılarının Peygambere (s.a.a) ayı yarmayı önermelerinin nedeni, onların sihir yeryüzünde etki eder ve biz Muhammed’in mucizelerinin sihir olmadığından emin olmak istiyoruz demeleriydi.[3]

Günümüz Bilimi Açısından Ayın Yarılması

Burada baştan hatırlatmalıyız ki bilginlerin bilimsel keşifleri açısından gök cisimlerinde bölünme ve yarılmanın olması muhal olmamakla birlikte, defalarca örnekleri gözlemlenmiştir. Elbette her birinde özel amiller etkili olmuştur. Başka bir tabirle, defalarca güneş manzumesi sistemi ve diğer gök kürelerinde yarılmalar ve patlamalar olmuştur. Örneğin, güneş manzumesindeki tüm küreler başta güneşin bir parçasıydı ve sonra ondan ayrılmış ve her biri kendi yörüngesinde dönmeye başlamıştır. Bu teori tüm bilginler tarafından kabul edilmiştir.[4] Dolayısıyla gök kürelerinde patlama ve yarılma meselesi tekrarı olmayan bir olay değildir. Bu yüzden asla bilim açısından muhal değildir ve mucize muhal bir husus hakkında gerçekleşmiş diye bir şey de söylenemez. Ama ay küresinde gerçekleşen bölünme ve yarılma ve de ardından yaşanan tekrar birleşme hakkında şöyle söylemeliyiz: Parçalar arasında bulunan çekim gücü etkisiyle yarılmanın normal hale gelmesi tamamıyla mümkündür. Elbette “Betlemyus” ve dokuz felek teorisi mihverinde şekillenen eski heyette söz konusu kristal feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesi bir grup açısından muhal idi. Bu yüzden bu teoriye inananlar hem cismanî miracı ve hem de ayın yarılmasını inkâr etmekteydi. Çünkü bu feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesini gerektiriyordu. Ama bugün Betlemyus heyeti teorisi hayalî efsane ve mitolojiler düzeyine indirgendiğinden ve dokuz felekten bir eser kalmadığından, bu sözler için bir altyapı mevcut değildir.[5] Bilakis uzay araştırmaları merkezi “Nasa” tarafından hazırlanan rapora göre, ay küresi bir zaman ikiye ayrılmış ve sonra da birleşmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan “el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde araştırma yapan Amerika’ya ait “Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce iki eşit parçaya ayrıldığı ve sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü araştırmacı Nasa’ya bir rapor yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu “ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir mucizesi olarak telaki ettiklerini kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve açıklama bulamamıştır; zira bu nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku bulmamıştır.[6] Son olarak iki noktayı hatırlatmak gerekir:

1. Bir tür tabiat ötesi olan İslam dininin hakikatlerini tabii bilimler vasıtasıyla ispat etmenin kolay olmadığına dikkat edilmelidir. Bu bilimlerin İslam dininin hakikatlerinden uzak olan ülkelerde gelişmesi, başlı başına bir etkendir.    

 2. Aklî olarak mümkün olan, muhal oluşuna dair bir delil bulunmayan ve naklî deliller açısından katî sayılan bir hususun bilimsel ispatına ihtiyaç yoktur. Elbette böyle bir şeyin bilimsel olarak ispatlanması itminan ve imanın takviye edilmesi için faydalıdır.

İnternetteki ilgili sayfalara ulaşmak için sadece ay sözcüğünü taramanız yeterli olacaktır. Örnek olarak sizin için aşağıdaki adresleri veriyoruz:

1. “Ayın Yarılması”, Nasa Araştırmaları Esasınca Peygamberin Mucizesinin İspatı

2. Peygamberin Ayı Yarması Bilimsel Olarak Onaylandı!!!



[1] Kamer, 1: Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.

[2] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 7 ve 8.

[3] Biharu’l-Envar, c. 17, s. 355 (hadis. 10).

[4] Elbette bu ayrılık hakkında Laplas ile ondan sonra gelen bilginler arasında “bu ayrılığın amili güneşin egemenlik manzumesindeki merkezden uzaklaşma gücü müdür yoksa yakınında büyük bir yıldızın geçmesi nedeniyle güneş yüzeyinde kuvvetli met ve cezirlerin gerçekleşmesi midir” diye bir takım tartışmalar vardır.      

[5] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 12-19’dan iktibas edilmiştir.

[6] Ruzname-i Cumhur-i İslamî, şımare-i 7608, tarih: 23 Mehr 1374, s. 5.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar