Gelişmiş Arama
Ziyaret
11299
Güncellenme Tarihi: 2011/03/07
Soru Özeti
Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
Soru
Lütfen şu soruları yanıtlayınız: 1. Her iki surenin kıratından sonra ve rükû’a gitmeden önce biraz beklemek gerekiyor mu? Surelerin (Fatiha ve İhlâs) kıraatinden hemen sonra ve hiç durmaksızın; hatta müstehap olan tekbir zikrini bile söylemeden, rükû’a gidilebiliniyor mu? 2. Rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda açıklama yapar mısınız?
Kısa Cevap

Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir:

Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:

Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır.

Cevap 2: Rükün olan rükû’a bitişik olan kıyam, yani ayaktaki haletten rükû’a gitmek; örfi olarak rükûdan önce durulması ve bedenin dingin ve hareketsiz olması yeterlidir. Ama rükûdan sonraki kıyam farzdır rükün değildir. Eğer sehvi olarak terk edilirse namazın sıhhatine zarar vermiyor.

Ayetullah Uzma Sistani’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:

Cevap 1: Farz değildir.

Cevap 2: Yani eğer unutursa ve secdeye giderse, tekrar dönmesi gerekir ve ayakta durduktan sonra tekrar rükû’a gitmesi lazımdır.

Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:

Cevap 1: Kıraatten sonra beklemeksizin rükû’a gitmenin sakıncası yoktur.

Cevap 2: Kıyam yani namazın iki yerinde ayakta durmak, farz ve rükündür: İhram tekbirinin söyleneceği esnasında ve “rükû’a bitişik kıyam” denilen kıyam; (rükû’a gitmeden ayaktan rükû’a gitmek rükündür). Ama hamt ve sure okuma esnasında ve aynı şekilde rükûdan sonraki kıyam rükün değil, farzdır. Maksat şudur ki ayaktan rükû’a gidilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla mesela eğer bir kimse sureyi okuduktan sonra zehirli bir haşereyi öldürmek için rükû’a bitişik kıyamı yerine getirmezse, tekrar kıyama dönüp tamamen ayakta durup sonra rükû’a gitmesi farzdır.

Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri:

Cevap 1: Müstahap zikrinin söylenmesi lazım değildir. Surenin bitmesinden sonra kıyam halinde birkaç saniye beklemek yeterlidir. Buna “rükû’a bitişik kıyam” denir ve rükündür. Yani rükû’a bitişik kıyam rükündür ve bu kıyamın hemen ardından rükû gerçekleşir. Örneğin bunun hükümlerden birisi şöyledir: Tevhit Suresini okuduktan sonra, unutarak rükû’a gitmeden secde kastıyla eğilir ve secdeye varmadan, rükû’a gitmediği aklına gelirse, durup (tekrar doğrulup durarak) rükû’a gitmesi gerekir.

Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (Allah onun ömrünü bereketlendirsin) Defteri:

Cevap 1: Kıraat bitikten sonra rükû edilebilinir ve her ne kadar zikir söylemek müstahaptir ise ama söylenmesine ihtiyaç yoktur.

Cevap 2: “Rükû’a bitişik kıyam”dan, kıyam halinden rükû’a gidilmesinin zorunluluğu kastedilmektedir, o halde kıraatten sonra yanlışlıkla secdeye giden ve secdeden önce rükû’a gitmediğini hatırlayan kimsenin doğrulması ve sonra rükû’a gitmesi gerekir; secde halinden rükû’a gidemez.

لينک به سايت استفتاءات (کد 857).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar