Gelişmiş Arama
Ziyaret
22029
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Namazı ikame etmek ne demektir?
Soru
Namaz kılmak, namazı ikame etmek midir?
Kısa Cevap

Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-ı Kerim’de namaz kılmak için değişik tabirler kullanılmıştır:

1. “Namazı kaza etmek” tabiri: "فَإِذا قَضَیْتُمُ الصَّلاةَ فَاذْکُرُوا اللَّهَ قِیاماً وَ قُعُوداً وَ عَلى‏ جُنُوبِکُمْ "[1]Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin.” Bu ayet-i şerifede “namazı kaza” etmekten maksat, bireysel bir ibadet olarak namazı bitirmek ve tamamlamaktır.

2. “Namaza kıyam etmek” tabiri: "إِنَّ الْمُنافِقینَ یُخادِعُونَ اللَّهَ وَ هُوَ خادِعُهُمْ وَ إِذا قامُوا إِلَى الصَّلاةِ قامُوا کُسالى‏ یُراؤُنَ النَّاسَ وَ لا یَذْکُرُونَ اللَّهَ إِلاَّ قَلیلاً "Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.”[2] Bu ayette de namaza kıyam etmek, bireysel bir ibadet sıfatıyla namazı kılmaya hazır olmak anlamındadır.

3. “Namaza gelmek” tabiri: "وَ لا یَأْتُونَ الصَّلاةَ إِلاَّ وَ هُمْ کُسالى‏ وَ لا یُنْفِقُونَ إِلاَّ وَ هُمْ کارِهُونَ"İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.”[3]

4. Namaz kılma yerine “namazı ikame etmek” tabiri: "الَّذینَ یُقیمُونَ الصَّلاةَ وَ یُؤْتُونَ الزَّکاةَ وَ هُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ یُوقِنُونَ"Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.”[4] Müfessirler namazı ikame etme tabiri hakkında şöyle demektedirler: Bu tabir, Müslüman bireyin namaz kılması ve şahsî yükümlülüğünü yerine getirmesinden daha üstündür ve müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir.[5] el-Mizan tefsirinde şöyle belirtilmiştir: “… İkame, bir şeyi tüm eserlerini eyleme geçirecek ve onda hiçbir gizli eser ve özellik bırakmayacak şekilde diri tutmak anlamındadır; adaletin ikamesi, sünnetin ikamesi, namazın ikamesi, şahadetin ikamesi, hadlerin ikamesi ve dinin ikamesi gibi örnekler bu kabildendir.”[6] Nitekim İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaret duasında şöyle okumaktayız: "اشهد انک قد اقمت الصلاة" Şahadet ederim ki sen namazı diri tuttun. Burada namazı ikame etmek, namaz kılmak değildir, namazı canlı tutmaktır. Elbette Kur’an’da kılmak ve yerine getirmek anlamında namaz nerede kullanılmışsa, “musallin” (namaz kılanlar) gibi kelimeler de beraberinde zikredilmiştir.[7] Belirtildiği gibi, namazı ikame etme tabiri (namaz kılmak yerine), müminlerin sadece namaz kılmakla kalmayıp Allah ile bu sağlam ilişkinin her zaman ve her yerde diri kalması için çalıştıklarına işaret etmektedir. Bu nedenle namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.   



[1] Nisa, 103.

[2] Nisa, 142.

[3] Tövbe, 54.

[4] Lokman, 4.

[5] Tefsir-i Numune, c. 7, s. 88.

[6] Tercüme-i el-Mizan, c. 11, s. 62.

[7] "الا المصلین", Mearic, 22; "لم نک من المصلین", Müdessir, 43.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar