Gelişmiş Arama
Ziyaret
22208
Güncellenme Tarihi: 2012/05/17
Soru Özeti
Hz. Musa’nın (a.s.) Mucizesi olarak ilan edilen yılan bağlamında kuranı kerimde iki tabir; “su’ban” büyük yılan ve “can” küçük yılan kullanılmıştır. Acaba bu iki tabir arasında çelişki yok mudur?
Soru
Hz. Musa’nın (a.s.) kıssasıyla alakalı olan Araf suresinin 107 ve Şuara suresinin 32. ayetlerinde şöyle bir açıklama var olmaktadır. Musa’nın (a.s.) asası büyük bir ejderhaya (su’banun mubin) dönüştü ama Neml suresinin 10 ve Kasas suresinin 31. ayetinde ise asasının küçük bir yılana dönüştüğünü ilan etmektedir, (ke enneha canun)! Bu çelişkinin çözülmesi nasıl mümkündür?
Kısa Cevap

Bu iki ayet arasında çelişki yoktur. Zira bazı müfessirlere göre Musa’nın (a.s) asasını “can” ile tabir eden ayetler Hz. Musa’nın (a.s) nübüvvetinin ilk dönemine aittir ki Hz. Musa daha bu mucizeye hazırlığı yok idi. Hata kuranın açık söylemine göre hz. Musa dehşete kapılmış ve yılandan korkmuş. Ama asayı “su’ban” olarak tanıttığı yer ise risaleti tebliğ etmekle görevlendirilip Firavunla karşılaştığı döneme aittir. Bu ayetler bir celseyle alakalı değildir ki yılandan iki farklı tabir etmiş olsun. Hata eğer iki tabir bir zamanla alakalı olsa bile ayetler arasında çelişkinin olmadığı bilinmelidir. Zira bir ayette asa ejderhaya dönüştüğünü diyor; (fe iza hiye subanun) ve diğer ayette ise adeta küçük bir yılanın olduğuna işaret ediyor; (ke enneha canun). Arap edebiyatıyla aşına olan kimseler bu ikisinin arasında çelişkinin olmadığını kâmil bir şekilde bilgileri vardır.

Ayrıntılı Cevap

“Can” kelimesi lügatte ince ve çok seri hareket eden yılanlara deniliyor. Başka bir yerde “can” varlıkları gizli olan varlıklara denilmektedir. Dolayısıyla küçük yılanlara can diyorlar. Küçük yılana “can” denilmesinin nedeni gizlice otlar ve yerdeki çatlakların arasından hareket ederek geçtiği içindir. “Su’ban” de cüssesi büyük olan yılanlar için kullanılıyor. Kuranı kerimde Hz. Musa’nın (a.s.) mucizesi bağlamında her iki kelimeden de istifade edilmiştir.

İlk bakışta söz konusu yılanın “Su’ban” ve “can” ile vasıflandırılması çelişki içinde olduğu göze çarpacaktır. Bu nedenle müfessirler bu vehmi bertaraf etmek için bazı çözümler sunmuşladır. Örneğin bir tefsirde şöyle okuyoruz:  Musa’nın (a.s.) asasını can ile tabir eden “Neml” suresinin 10 ve Kasas suresinin 31. Ayetleri bi’setinin ilk merhalesiyle irtibatlıdır. Ama “su’ban” olarak tabir ettiği yerler ise Musa’nın Firavunla karşılaştığı döneme aittir. Adeta Allah u Teâlâ Hz. Musa’yı tedrici olarak bu büyük mucizeye alıştırıyor ki birinci merhalede onun mucizesi küçük ikinci merhalede ise daha büyük zahir oluyor.[1]   Buna binaen bu tahlil ve tevcihe göre Hz. Musa’nın mucizesi iki farklı yerde iki farklı tabir ile tabir edilmiştir.

Ama böyle bir tevcih ve tahlile gerek olmadığı bile akla gelmektedir. Hata eğer bütün ayetler tek bir olayla alakalı olsa bile ayetler arasında çelişki oluşmayacaktır. Şöyle ki:

“Su’ban” şeklinde tabir eden Araf ve şuara surelerinde “fe izen hiye” şeklinde tabir edilmiştir. Yani Musanın asası aniden ejderha ve büyük yılana dönüştü. Ama “can” tabirini istifade eden Neml ve Kısas surelerinde “fe izen hiye” tabiri de istifade edilmiştir. Musa’nın asası küçük ve hızlı hareket eden yılana dönüştüğünü demiyor. Bilakis “ke enneha” ibaresinden istifade ediyor. Yani o yılan mucizevarane ve ejderha gibi vücuda geldi ve hareket etmeye başlayınca (felema re eha tehtezzü), onun hareketi küçük ve hızlı yılan gibi idi. Oysaki ağır cüsseli olan şeyler, ağırlıkları gereğince yavaş hareket etmeleri lazım. Ama büyük olmasına rağmen küçük olan yılan niteliğini taşıyıp hızlı hareket etmesi mucize bakımından daha önemlilik arz etmektedir.[2]

 


[1] MEKARİMİ ŞİRAZİ, Nasır, “Tefsir-i Nümüne”, darul kutubul islamiye, c. 6, s. 283.

[2] TABERİSİ, Fazl b. el- Hüseyin, “Mecmeul Beyan”, darul marife, c. 3 ve 4, s. 705-706.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    12371 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Daha fazla ücret vererek taksitle araba satın almanın bir sakıncası var mıdır? Peşin olarak araba satın almak için kar ile borç almanın da bir sakıncası var mıdır?
    8181 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Borç şekliyle peşin fiyatından daha fazla bir fiyatla otomobil gibi bir malı satın almak ve satmak doğrudur. Ama sizin ikinci sorunuzdaki husus borç faizi olup haramdır. ...
  • İran İslam Cumhuriyetinin dışındaki Ülkelerde oy kollanmanın hükmü nedir?
    6912 Diğer Konular 2012/05/19
    Diğer ülkelerin seçimlerine iştirak etmek eğer Müslümanların maslahatına ters ise veya İslam düşmanlarının güçlenmesine neden oluyor ise caiz değildir. İslam ve Müslümanların maslaha­tını ardında getiriyor ve onların güçlenmesine neden oluyor ise seçimlere iştirak edip oy kol­lanmak uygundur. Bu durum dışında oy kollan­mak mubahtır. Mükellefin ihtiyarine bağlıdır. ...
  • Ojeli tırnakla cenabet guslü alınabilir mi?
    11546 Suyun Ulaşmasını Engelleyen Şeyler 2012/06/09
    Abdest ve guslün şartlarından biri suyun abdest ve gusül azalarına ulaşmasına engel olacak bir şeyin olmamasıdır.[1] Bu açıdan abdestle gusül arasında bir fark yoktur. Buna göre engel teşkil edecek şeyi gusülden önce gidermek gerekir. Giderildiğine emin olmadan gusül alınırsa o gusül batıldır.
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    7513 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3563 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    9299 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    38335 Abdest Şekli 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    12376 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23883 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar