Gelişmiş Arama
Ziyaret
29765
Güncellenme Tarihi: 2012/07/24
Soru Özeti
Selamun Aleyküm. “Emmen Yucibu’l-Muztar” duası nerede zikredilmiştir?
Soru
Selamun Aleyküm. “Emmen Yucibu’l-Muztar” duası nerede zikredilmiştir? Bu duayı öğrenmeyi çok istiyorum.
Kısa Cevap

“Emmen yucibu el-muztarre iza duahu ve yekşifu’s-su” cümlesi Kur’an’da Neml suresinin 62. ayetinde zikredilmiştir: Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Her ne kadar yüce Allah, şartları hazır olduğunda herkesin duasına icabet etse de ayette “zor durumda olan” sıfatına vurguda bulunulmuştur. Çünkü duaya icabet edilmesinin şartlarından biri insanın âlemdeki sebeplerden tümüyle yüz çevirmesi ve tüm kalp ve ruhunu Allah’a teslim etmesidir. Her şeyi O’ndan bilmesi ve her sorunun çözümünü onun elinde görmesidir. Bu bilinç zor anlarda gerçekleşir. Her ne kadar böyle bir bilinç bazı bireyler için zor anların dışında da meydana gelse de insanların çoğu böyle değildir. Evet, eğer insan böyle bir merhaleye ulaşırsa duaya icabet edilmesinin en önemli şartı hazır hale gelir.

Ayrıntılı Cevap

“Emmen yucibu el-muztarre iza duahu ve yekşifu’s-su” cümlesi Kur’an’da Neml suresinin 62. ayetinde zikredilmiştir: Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? İmam Sadık (a.s) ve imam Bakır’dan (a.s) bu ayetin tefsiri hakkında şöyle nakledilmiştir: Zor durumda olan kimseye Allah’ın icabet etmesi, sorunlar ve zor durumun çetinliği nedeniyle insanın Allah’a sığınması ve Allah’ın insanı rahatsız eden şeyi gidermesi demektir.[1]

Her ne kadar yüce Allah şartlar oluştuğunda her kesin duasına icabet etse de yukarıdaki ayette özellikle “zorda olan” kelimesine vurguda bulunulmuştur. Çünkü duaya icabet edilmesinin şartlarından biri, insanın tümüyle sebepler âleminden yüz çevirmesi ve tüm kalp ve ruhunu Allah’a teslim etmesidir. Her şeyi O’ndan bilmesi ve her sorunun çözümünün onun elinde olduğunu görmesidir. Bu bilinç ve bakış zor anlarda gerçekleşir. Elbette bazı bireyler için bu hal zor anlar yaşamadan da vuku bulur, lakin insanların çoğu böyle değildir. Evrenin sebepler evreni olduğu, mümin bireyin bu alanda maksimum gücünü kullanarak çalışıp çabaladığı doğrudur, lakin mümin asla sebepler evreninde kaybolmaz, her şeyi Allah’ın temiz zatının bereketinden bilir ve sebepler hicabının arkasında sebeplerin nedeni olan zatı görür ve her şeyi O’ndan ister. Evet, eğer insan bu merhaleye ulaşırsa duaya icabet edilmesinin en önemli şartını hazırlamış olur. Bazı rivayetlerde bu ayetin Hz. Mehdi’nin (a.c.f) kıyamı şeklinde tefsir edilişi enteresandır. İmam Bakır’dan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle okumaktayız: Allah’a yemin ederim ki sanki ben Hacerü’l-Esved’e belini dayayıp Allah’a hakkıyla seslenen Mehdi’yi (a.c.f) görür gibiyim. Ardından şöyle buyurmuştur: Allah’a yemin olsun ki Allah’ın kitabında “emmen yucibu el-muztarre” ayetindeki zor durumda olan kimse odur. Bir başka hadiste İmam Sadık’tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Bu ayet, A’li Muhammed’in (s.a.a) Mehdisi (a.c.f) hakkında nazil olmuştur. Allah’a yemin olsun ki zor durumda olan odur. O, İbrahim’in makamında iki rekât namaz kılacak, yüce Allah’a el açacak, Allah onun duasına icabet edecek, sorunları giderecek ve onu yeryüzünde halife yapacaktır.”[2] Elbette bu tefsir çok açık olduğu üzere ayetin mefhumunu Hz. Mehdi’ye (a.c.f) özgü kılmak gayesinde değildir. Aksine ayetin mefhumu geniştir ve onun açık örneklerinden biri Hz. Mehdi’dir (a.c.f). Bu her yeri fesadın kuşattığı, kapıların kapandığı, bıçağın kemiğe dayandığı, insanlığın zor bir çıkmaza girdiği ve tüm dünyada zor bir durumun hâkim olduğu sırada yeryüzünün en kutsal noktasında onun dua etmesi, Allah’tan sorunları gidermesini istemesi, Allah’ın bu duayı onun evrensel kutsal devriminin başlangıcı karar kılması ve “sizleri yeryüzünde halifeler kılar”[3] cümlesinin bir örneği sıfatıyla onu ve yarenlerini yeryüzüne halife kılmasıdır.[4] Son olarak bir noktayı hatırlatmak zorunlu gözükmektedir: Bazı büyük şahsiyetler insanın zor durumda kaldığı ve sorunlarla yüzleştiği esnada bu ayeti şerifeyi okumasının iyi olacağını söylemiştir.[5] Ve halkın genelinin dilinde bu ayet-i şerife dua olarak değerlendirilmektedir. Lakin biraz daha dikkat gösterildiği takdirde bu ayet-i şerifenin dua üslubu ve akışı içinde olmadığı görülecektir. Bu yüzden imamlarımız bu ayeti okurken dua etmek istediklerinde ayeti şöyle okumaktaydılar: “Ey zor durumda olanın duasını kabul eden ve çetinliği gideren bana merhamet et ve her türlü rahatsızlık hüzün, acı ve gamı benden gider.”[6]

 


[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 68, s. 118, Müessese-i El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 51, s. 48.

[3] Neml Suresi, 62. ayet.

[4] MekarimŞirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 15, s. 520 – 522- Naşir; Daru’lKutubu’l İslamiye, çapı Tahran, çapı evvel, 1374 h.ş.

[5] Hacı Mirza CevadAga, Meliki Tebrizi, El- Muragıbat, s. 261.

[6] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 92, s. 103.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar