Gelişmiş Arama
Ziyaret
92285
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
Soru
İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

Kuran hidayet kitabıdır ve bu hususta yardımcı olacak her konu onda yer almaktadır. Kuran-ı Kerimin konuları anlatma yöntemi, bu konuların ince ayrıntılarına değinmeden onların temeline ve geneline işaret etmektir. Bu şekilde olması cüzi ve ayrıntılı konu ve hükümlerin çok fazla olmasından dolayıdır.[1]

Kuran-ı Kerimde, çeşitli varlıklar, bitkiler[2] ve hayvanlar diye ikiye ayrılmasına, karada yaşayan canlıların yürüyen hayvanlar ve kuşlar[3] diye kısımlandırılmasına ve yeryüzünde yürüyen hayvanların sürüngenler ve dört veya iki ayağı üzerinde hareket edenler[4] diye kısımlandırılmasına şahidiz, aynı şekilde bazı haşere, balık ve diğer canlıların isimleri anılarak onlar hakkında değerli bilgiler verilmiştir. Ama Kur’an-ı Kerim’de dinozorların yaşayışı hakkında hiçbir şey geçmemektedir ve İslam dini de bu konuya değinmemiştir. Kur’an-ı Kerim bu tür konularda, her ilmin bilim adamlarına saygı göstererek kendi hükümlerini bu bilim adamlarının bulgularına göre düzenlemektedir.

Hayvanların, bitkilerin ve maddelerin ince ayrıntıları ve çeşitleriyle ilgili konular tabiat ilminin içinde yer almaktadır ve bunun gibi konularda bu ilme bakılmalıdır. Bu yüzden dinozorlarla ilgili bilgiler için, arkeoloji ve türü tükenmiş hayvanlarla ilgili kitaplara veya bu konuyla ilgili müzelere bakılmalıdır.

Açıklandığı üzere Kur’an-ı Kerim ve diğer İslami kaynaklarda tabiata, ondaki güzelliklere ve çeşitli varlıklara çok fazla değinilmiştir ve onlardan ilahi nimet ve nişaneler ve Allah’ın azamet ve kudretinin göstergeleri olarak bahsedilmiştir. Çünkü Allah’ı tanımanın yollarından birisi de O’nun yarattığı şeyler hakkında tefekkür etmektir. Bu yüzden insanların daha kolay kavrayabilmeleri için gözleri önündeki hayvanlardan daha çok bahsedilmiştir.

Eğer ilim, dinozorlar gibi türü tükenmiş olan tarihi hayvanların özellikleri ve geçmişleri hakkında bizlere bilgiler sunabilirse, bu aslında Allah’ın azametini anlamada O’nun sayısız nişanelerinden bir nişanenin ispatlanması demektir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyurmaktadır:

“De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.”[5] Numune tefsirinde bu ayetin açıklanmasında şöyle yazmaktadır: Günümüzde bu gibi ayetler bilim adamlarına daha derin ve ince anlamlar verebilir. Bilim adamları okyanusların ve dağların derinliklerine ve yeryüzünün çeşitli yerlerine giderek oralardaki fosil veya başka şekillerde olan ilk hayvan kalıntılarını inceleyip yeryüzündeki hayatın başlangıç sırlarından birisini çözebilir ve Allah’ın azamet ve kudretini ve aynı şekilde hayatı yeniden yaratabileceğini anlayabilirler.[6]

Bazı dinlerin öğretileri bazen ilmi konularla (özellikle tabiat ilmi ve yaratılışla ilgili konularla) çelişmektedir ve bu yüzden de ilimi dilin dini dilden ve ilmi hayatın dini hayattan ayrı olduğunu veya dini dilin manasız olduğunu ve bunun gibi konular ortaya atılmıştır. Ama bunların tersine İslam’ın ve Kur’an’ın öğretileri hiçbir ilmi konularla çelişkisi yoktur ve Peygamber (s.a.a.)’in zamanında birçok ilmi buluşlar ve gelişmelere işaret edilmiştir. İslam dini ilim ve âlinim makamına değer vermekte ve onların görüşlerine saygı göstermektedir ve aynı şekilde birçok ilmi buluşlardan faydalanarak hayatın başlangıcı ve ölümden sonraki hayatı ispatlamada delil olarak kullanmıştır.

Ama ilmi açıdan ispatlanmış hayvanların, necis veya pak, helal veya haram olduklarına dair hükümler, İslam dininde “gerçek konular” diye konu edilmiştir; yani konusu farz edilen genel kaideler şeklinde hükümleri açıklanmıştır. Bu anlattıklarımıza göre eğer geçmişte dinozorlar yaşamışsa veya dinozorlar için söylenen özelliklere sahip olan bir hayvan ortaya çıkacak olursa, İslam dini bu hayvan hakkında bir görüş sunmamış olsa da, müçtehitler fıkıh kaide ve kurallarına göre bu hayvan hakkındaki hükümleri eksiksiz bir şekilde insanlara sunabilirler. Çünkü müçtehitler bu güne kadar geçmişi olmayan yeni karşılaşılan birçok konunun hükmünü deliller ışığında ortaya koymuşlardır.



[1] Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynağa bakabilirsiniz: Velayet Ve Diyanet, İslam’ın Siyasi Düşüncesindeki Gelişmeler, Hadevi Tahranî, Mehdevî, s: 47–57.

[2] “O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik.” (En’am Sûresi, 99. ayet.)

[3] “Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır.” (En’am Sûresi, 38. ayet.)

[4] “Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır; şüphesiz Allah her şeye kadirdir.” (NÛR Sûresi, 45. ayet)

[5] Ankebût Sûresi, 20. ayet.

[6] Numune Tefsiri, c: 16, s: 238.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar