Gelişmiş Arama
Ziyaret
32291
Güncellenme Tarihi: 2008/06/18
Soru Özeti
Ric’at nedir? Kimleri kapsamaktadır? Ve ne zaman gerçekleşecektir?
Soru
Ric’at nedir? Kimleri kapsamaktadır? Ve ne zaman gerçekleşecektir?
Kısa Cevap

Şia inançlarından birisi de ric’atdır. Ölümden sonra ve ahirete gitmeden önce bu dünyaya geri dönme anlamına gelmektedir ve İmam zaman Hz. Mehdi’nin (a.s.) zuhurundan sonra ve kıyamet gününden önce gerçekleşecektir.

Ric’at, herkesi değil sadece müminlerin ileri gelenleriyle kâfirlerin önde gelenlerini kapsamaktadır.

Ayrıntılı Cevap

“Ric’at”, sözlükte, geri dönmek anlamına gelir.[1] İslam bir terim olarak ise müminlerin ileri gelenlerinden bir grupla kâfirlerin ileri gelenleri gelenlerinden bir grubun, ölümden sonra ve kıyamet gününden önce tekrar bu dünyaya gelmesi anlamındadır.

Ehl-i Beyt mezhebinin inançlarından olan ric’at, birçok ayet ve rivayetlere dayandırılmaktadır.

Ric’at’in, ayet ve rivayetlerde açıklanışı

A) Ayetler:

Ayetler üzerinde düşünüldüğünde, Kuran-ı Kerim’in konuya iki şekilde baktığı görülecektir:

1) Gelecekte ric’at olayının gerçekleşeceğine işaret eden ayetler; örneğin Neml suresi 83. ayette Allah-u Teala, şöyle buyurmaktadır: “Ve o gün, her ümmetten, delillerimizi yalanlayan bir topluluğu toplayacağız ve onlar, takım-takım duracaklar.” Büyük din âlimlerinin birçoğu bu ayetin, ric’at konusuna değindiğine ve kötülerden ve iyilerden bir grubun bu dünyaya geri geleceklerine inanmaktadırlar. Çünkü eğer kıyamet günü kastedilmiş olsaydı, “min kulli ümmetin fevcen (her ümmetten bir grup)” tabiri doğru olmazdı. Çünkü Kehf suresinin 47. ayetinde de buyrulduğu gibi kıyamet günü herkes haşir edilecektir: “Hiçbirini bırakmaksızın onları (tüm ölüleri) mahşerde toplamış olacağız.”

2) Bir çeşit ric’at sayılan geçmiş ümmetlerde, gerçekleşen bazı olaylara işaret eden ayetler; örneğin:

a) Bakara suresinin 259. ayetinde evlerinin duvarları çatıları üzerine çökmüş ve ehlinin cesetleri ve kemikleri de etrafa dağılmış bir kasabaya uğrayan ve ölümünden sonra Allah bunları nasıl diriltir diye soran bir peygamber anlatılmaktadır. Ama Allah, onu öldürüp yüz sene öylece bıraktı; sonra tekrar diriltti. Ne kadar kaldın? dedi. "Bir gün yahut daha az" dedi. Allah ona: Hayır, yüz sene kaldın dedi.[2] Bu Peygamberin ismi Uzeyr olsun veya başka bir peygamber önemli değil ve önemli olan Kuran’ın bu dünyada, ölümden sonraki hayatı açıklamasıdır.[3]

b) Bakara suresinin 243. ayetinde başka bir ric’at olayından bahsedilmektedir: Ölüm korkusundan yurtlarından çıkıp gidenler için Allah-u Teala ölüm emrini verdi ve sonra onları tekrar diriltti.[4]

c) Bakara suresinin 55 ve 56. ayetlerinde Ben-i İsrail’den bir grubun, Allah’ı görmek istemelerinden sonra yıldırım çarpması sonucu öldükleri ve sonra şükretmeleri için Allah’ın onları tekrar dirilttiği olayı geçmektedir.[5]

d) Maide suresinin 110. ayetinde, İsa (a.s.)’ın mucizeleri anlatırken şöyle buyrulmaktadır: “Sen ölüleri benim iznimle diriltiyordun”[6] (Tehrucu) yükleminin geniş zamanı ifade etmesi, onun tekrarlandığına bir delildir ve bu bazıları için bir çeşit ric’at sayılmaktadır.

e) Bakara suresinin 73. ayeti, Ben-i İsrail’de ölen birisinin katilini bulmak için çıkan tartışma sonucu Allah’ın emriyle öldürülen kişinin diriltilmesi hakkındadır. Kuran-ı Kerim, şöyle buyurmaktadır: “"Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun" dedik. İşte Allah böyle ölüleri diriltir…”[7]

Bu zikredilen beş ayetten başka, Kuran-ı Kerim’de bunu açıklayan diğer ayetler de vardır. Ashab-ı Kehf’in hikâyesi de aynı şekilde ric’ate benzer bir olayı içerir. Kıyamette ölümden sonra dirilişin mümkün olduğunun Hz. İbrahim (a.s.)’e gösterilmesi için, kesildikten sonra tekrar hayata dönen dört kuş olayı da ric’at konusuna bir delil sayılır.[8]

 

B) Rivayetler:

İmam Cafer-i Sadık(a.s.), ric’at konusunda şöyle buyurmaktadır: “Allah’a andolsun ki Allah-u Teala, ölüleri diriltmeden ve dirileri de öldürmeden, hakkı sahibine döndürmeden ve seçkin dinini tüm dünyada hâkim kılmadan önce, gece ve gündüzler sona ermeyecektir.”

Nakle göre Me’mun, İmam Rıza (a.s.)’a şöyle söyledi: Ey Eb-ul Hasan! ric’at konusundaki görüşünüz nedir? Hz. İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurdu: “Ric’at­ bir gerçektir. ric’at önceki ümmetlerde de vardı ve Kuran da bunu anlatmaktadır. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: “Önceki ümmetlerde gerçekleşen her şey, bu ümmette de aynı şekilde en ince ayrıntısına kadar gerçekleşecektir.”[9]

Bu konuda birçok           hadis bulunmaktadır ama konuyu fazla uzatmamak için bu iki hadisler yetinmeyi uygun gördük.

AKIL VE FELSEFE AÇISINDAN RİC’AT OLAYININ GERÇEKLEŞMESİ:

Burada ric’at konusunun hikmet ve felsefesi üzerine birkaç noktaya değinilmesi gerekmektedir:

1) Tekâmüle ermek:

Dünya yeteneklerin ve kabiliyetlerin ortaya çıkması ve tekâmülü içindir. Dünya, yaratıkların yetiştirilip istenilen kemale eriştirerilerek ahirete ulaşması için yaratılmıştır. Ama müminlerden bir grup, engeller ve tabii olmayan ölümlerden dolayı, bu manevi yolculuğu devam ettiremeden diğer aleme göç etmişlerdir. Allah-u Teala’nın hikmeti, onları dünyaya döndürüp bu tekâmül yolculuklarını tamamlamalarını sağlamayı gerektirir. İmam Sadık (a.s.)’ın buyurduğu gibi: “Öldürülmüş olan mümin, doğal bir şekilde ölmesi için ve doğal bir şekilde ölmüş olan mümin de öldürülmesi için (şehitlik sevabına ulaşması için) dünyaya geri döndürülecektir.”[10]

2) Dünyevi azap:

İnsanlardan birçoğu bu dünyada çeşitli haklarından mahrum kalarak mazlumca öldürülmüşlerdir. Ric’atin hikmetlerinden birisi de, zulüm ve haksızlıkta zirveye ulaşan kimselerle onların haksızlığına uğrayan mazlum kimseleri dünyaya döndürmesi ve mazlum olan tarafın kendi eliyle kendi hakkını zalim olan taraftan almasıdır. İmam Musa Kazım (a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Ölen insanlar, kendi intikamlarını almaları için dünyaya geri döneceklerdir… Zulüm gören herkes, aynısıyla intikam alacaktır. Öldürülen herkes, kanının karşılığını katilinden kendi eliyle alacaktır. Bu yüzden dökülen kanlarının karşılığını almaları için, onların düşmanları da dünyaya geri geleceklerdir. Mazlumlae onları öldürdükten sonra otuz ay yaşayacaklardır. Sonra kanlarının intikamını almış ve kalpleri sakinleşmiş bir halde hepsi bir gecede öleceklerdir. Onların düşmanları cehennemin en ağır azaplarına uğratılacaklardır.”[11]

Bu iki grubun tekrar dünyaya gelmeleri, birinci grup için tekâmül halkasının tamamlanması ve ikinci grup için de zilletin en aşağı mertebesine düşmeleridir. İmam Sadık (a.s.)’ın da buyurduğu gibi: “Ric’at genel değildir ve kâmil imana erişmiş ve aşırı küfre düşmüş kimseler hakkındadır.”[12] Ric’atın mümin ve kâfirlere özel olması ve genel olmamasına bakılınca, bu zikredilen iki konunun, onun temel hikmetlerinden olduğu anlaşılmaktadır.

3) Dine yardım etmek ve dünyada adalet hükümetini kurmak:

Birçok ayet ve rivayetlerden, İslam dini ve ilahi adalet hükümetinin, Hz. Mehdi (a.s.)’in eliyle bütün dünyaya yayılacağı anlaşılmaktadır. Allah-u Teala, şöyle buyuruyor: “Biz kendi peygamberlerimiz ve müminleri dünyada ve şahitlerin dirildiği günde yardım edeceğiz.”[13]

Bu ayetin zahirinden, yardımın bireysel değil toplu olarak yapılacağı anlaşılmaktadır. Ama şimdiye kadar böyle bir yardım gerçekleşmediği için gelecekte mutlaka gerçekleşecektir. Çünkü ilahi vaadin gerçekleşmemesi düşünülemez. İmam Sadık (a.s.) bu ayetin tefsirinde şöyle buyurmaktadır: “Allah’a andolsun ki bu yardım ric’atte olacaktır. Peygamberlerin ve imamların birçoğu bu dünyada öldürüldüler ve kimse onlara yardım etmedi. Bu konu ric’atte gerçekleşecektir.”[14]

Aynı şekilde İmam Muhammed Bakır (a.s.), “O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resulünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir.” ayetinin tefsirinde şöyle buyurmaktadır: Allah, hak dini ric’atte diğer dinlere üstün kılacaktır.[15]

Ric’atin gerçekleşme zamanı:

Ric’atin, Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhurundan sonra ve o hazretin şahadetinden önce ve kıyamet kopmadan gerçekleşeceği üzere rivayetler vardır.

İmam Sadık(a.s.) bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır: “İmam Zaman (a.s.)’ın kıyam vaki geldiğinde, Cemad-il Ahir ve Recep aylarında da hiç görmedik bir şekilde yağmur yağacaktır. Sonra Allah, o yağmur vesilesiyle müminlerin et ve kemiklerini kabirlerinde olgunlaştıracaktır. Onları görür gibiyim; Cehine’den gelmekte[16] ve saçlarındaki toz ve toprakları silkelemekteler.”[17]

Son söylenecek nokta da, rivayetlere göre ilk ric’at edecek kimse şehitlerin önderi Hz. Hüseyin (a.s.)’dır. Hz. Hüseyin (a.s.)’ın kendisi şöyle buyurmaktadır: Yeryüzü yarıldığında ilk çıkacak olan benim ve o, Hz. Ali (a.s.)’nin ric’at ettiği ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın da kıyam ettiği zamandır.”[18]

Bu anlamda İmam Sadık(a.s.)’dan da şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Dünyaya ilk dönecek kimse, Hüseyin ibn-i Ali (a.s.)’dir. O kadar hüküm sürecek ki yaşlanması sonucu kaşları gözlerinin üzerine dökülecektir.”[19]



[1] Ferheng-i Muin, c: 2, s: 1640.

[2] Bakara Suresi, 259. ayet.

[3] “Allah onu öldürüp yüz sene bıraktı; sonra tekrar diriltti.”

[4] “Allah onlara "Ölün!" dedi (öldüler). Sonra onları diriltti.”

[5] “Sonra ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki şükredesiniz.”

[6] “Ölüleri benim iznimle (hayata) çıkarıyordun.”

[7] “"Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun" dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size ayetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir.”

[8] Numune Tefsiri, c: 15, s: 546–557.   

[9] Uyun-u Ahbar-ı Rıza(a.s.), c: 1, s: 2 ve 20, Mizan-ul Hikme’nin nakline göre, hadis: 6924–6926.

[10] Bihar-ul Envar, c: 53, s: 40.

[11] Devani, Ali, Mehdi Mevud, Tercüme, c: 13, s: 1188, Dar-ul Kutub-il İslamiye, c: 27.

[12] Zamiri, Muhammed Rıza, Rec’at, s: 55, Mevud yayıncılık, Tahran, 2. Baskı, 1380.

[13] Mümin Suresi, 10. Ayet.

[14] Yezdi Hairi, Şeyh Ali, İlzam-un Nasib, Kum, Hakk-ı Beyyin baskı kuruluşu, 1397(kameri)

[15] Bihar-ul Envar, c: 53, s: 64.

[16] Cehine: Medinenin uzağında bir yer ismidir ve bu isimde bir kabile gelmiştir. Mecme’-ul Bahreyn, c: 6, s: 230.

[17] Mizan-ul Hikme, 6926. hadis.

[18] Mizan-ul Hikme, 6937. hadis.

[19] Mizan-ul Hikme, 6935. hadis.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    10114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • İmam Musa Kazım’ın (a.s) hayatı, evlatları ve torunlarını özetle benim için açıklar mısınız?
    21759 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    13280 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    18303 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yolculuktayım ve yolculuğumun müddeti belli değil. Lütfen seferî kılma ve tam kılma açısından namazımın durumunu belirtiniz.
    6948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    6376 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    11333 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7310 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • Sigaranın orucu bozduğunu bilmeyen biri, sigara içerek tuttuğu oruçların kazasının yanı sıra keffarette vermeli midir?
    8350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İmam Humeyni (r.a) ve diğer büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: (Oruç tutan kişi) Meseleyi bilmediğinden dolayı orucu bozan bir şey yapsa, eğer meseleyi öğrenme imkanı vardıysa farz ihtiyat gereği üzerine keffaret gelir. Eğer meseleyi öğrenme imkanı yoktuysa veya meselenin farkında değildiyse yahut filan şeyin orucu bozduğunu kesin olarak ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    19268 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar