Gelişmiş Arama
Ziyaret
4589
Güncellenme Tarihi: 2014/01/21
Soru Özeti
Vacib’ul-vucudun bütün kemallere sahip olduğunun delili nedir?
Soru
Selam, Allah’ın vacib’ul-vucut olduğu bahsinde şöyle denilmektedir: Eğer Allah mahdut olursa bu Allah’ın sahip olmadığı şeyler olduğu anlamına gelir. Dolayısıyla sahip olmadığı şeylere ihtiyacı vardır demek olur; oysaki Allah için ihtiyaç söz konusu olamaz. Benim sormak istediğim şey şudur: Allah’ın sahip olmadığı şeylere ihtiyacı olmadığını ve onları istemediğini varsayarsak mahdut olmasının yanlış olan tarafı nedir? İhtiyaç konusu bizim bir isteğimiz olduğu ve ona sahip olmadığımız zaman söz konusudur. Örneğin benim gücüm olmasın ve güce ihtiyacımda olmasın böyle bir durumda bu güce sahip olmak için bir başkasına ihtiyaç duymam. Allah mahdut olsun ve bazı şeylere de sahip olmasın ve bu şeylere ihtiyacı da olmasın bunun sakıncalı tarafı nedir? Ona sahip olmak için ihtiyacı vardır denmektedir. Eğer onu istemez ise bunun ne sakıncası var?
Kısa Cevap
Vacib’ul-vucut zaten bütün kemallere sahip olmalıdır. Zira kemallerden bir kemale sahip olmaz ise bu eksikliğe ve noksanlığa sonuç olarak ta fakirliğe yol açar, buda vacib’ul-vucut için niyazdır. Açıktır ki kemali bir varlığın sahip olmadığı kemaller varsa bu kemalleri hasıl etmek için bir başkasına ihtiyaç duyar. Sizin faraziyeniz; yani insan bir şeyi istemez ise ona ihtiyacı da yoktur farzı zahiren doğru bir faraziye değildir.
Zira öncelikle bu faraziye ye göre vacib’ul-vucut biz insanlar ve diğer zayıf mümkün’ul-vucut gibi farz edilmiştir. Yani bu varsayıma göre hakikatin ve kemallerin ediniminde ölçü zayıflık ve imkandır. Bu durumda Allah’ta bu ölçüyle değerlendirilmektedir.
İkinci olarak: fazilet ve kemal konusunda dikkat edilmesi gereken en temel konu vacib’ul-vucud hakkında söyleyemeyeceğimiz şey bir kemale sahip olmadığı halde onu istemeyeceğidir. Zira bir varlığın bir kemali istememesi birkaç şekilde açıklanabilir. Bu varlık ya o kemal hakkında bilgi sahibi değildir. Yani ya o kemalin varlığından haberi yoktur ya da o kemalin kemal olduğuna bilmemektedir. Yada bu varlık kendisinde bu kemale sahip olmak için gerekli kabiliyeti ve kapasiteyi görmemektedir. Dolayısıyla bu kemale sahip olmayı istememektedir. Bütün bu faraziyeler vacib’ul-vucud kavramını anlamsız kılar ve vacib’ul-vucudun sahip olduğu diğer kemalleri de aslında anlamsız kılar.
Üçüncü olarak ise: Bu faraziye düalist bir anlayış doğurur ve vacip olan vücudun kesretine inancı doğurur. İfade ettiğimiz üzere konumuzun ekseni vücudun bir kemali ve fazileti içermemesidir.  vacib’ul-vucud var olan bir kemali istemiyorsa bu şu demek oluyor: bir kemal söz konusudur ve muhakkak olmuştur ama vacib’ul-vucud bu kemale sahip değildir. Zira vacib’ul-vucutta ve mümkün’ul-vucutta var olmayan kemal gerçekte var olmayan bir kemaldir. Var olmayan bir şey kemal olamaz. Buna göre vacib’ul-vucudun sahip olmadığı bir kemali farz etmemiz ikinci bir vacib’ul-vucud’a kail olmamız gereğini doğurur. [1]
 
 

[1] Bu konuda daha fazla bilgi için sitemizden 12174 (mutlak kemal) ve 2944 Allah’ın sınırsız olduğunun delilleri numaralı soruya başvurabilirsiniz:
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Birinin bedeninin dışarıdan görünmeyen yerlerinde ‘ala’ hastalığı varsa evlenmeden önce bunu eşine söylemeli midir? Söylemezse hükmü nedir?
    11300 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Eğer sorulmazsa söylemeye gerek yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: Evlenecek kadın veya ailesi sorarsa bu hastalığın varlığını gizleyemez. Kendisini sağlıklı gösterse ve nikah kıyılsa, sonra yalan olduğu ortaya çıkarsa kadın nikah akdini feshedebilir. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Kadın ve erkek, ...
  • Acaba İslam Peygamberi şehit mı oldu?
    17283 تاريخ بزرگان 2011/09/28
    Şia ve Ehlisünnet’in Rivayi ve tarihsel kaynaklarında Peygamber’in (s.a.a.), zehirlendiğinden dolayı şehit olduğunu teyit eden birçok delil var olmakta. Ama şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki eğer şehitliği kuranın tarif ettiği; yani Allah ve Allah resulü yolunda öldürülmek şekilinde tarif edersek açıktır ...
  • Neden Allah sabredenleri sever?
    2569 Tefsir 2020/01/20
  • Hz. Hüseyin’ni oğlu Ali Asğer’in Kerbela’da şehit olduğu söylenir bunu tarihi kaynaklarda yer aldığı şekilde açıklar mısınız?
    15498 تاريخ بزرگان 2009/02/04
    . Kaynaklarda sadece şunlar yazılıdır: İmam Hüseyin (a.s), kardeşi Ümmü Külsüm’ün yanına gelerek şöyle buyurdu: ‘Kardeşim, oğlum hakkında sana vasiyyet ediyorum. Zira o, altı aylık küçük bir yavrudur.’[1] Ümmü Külsüm: ‘Bu çocuk üç gündür su içmedi, ona biraz su getir.’ diye arzetti. ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    9261 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Gadir hadisini ispat eden belgeler nelerdir?
    6491 Eski Kelam İlmi 2011/01/17
    Gadir olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması, o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu demek değildir ki, o olaya şahid olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir. Bu sayı ...
  • Namazdan sonra tekbir getirmenin ve başı sağa sola çevirmenin delili var mı?
    10069 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    Namazın son selamından sonra başı sağa ve sola çevirmek müstehap amellerden olup, rivayet kitaplarında da buna işaret edilmiştir. Onun doğru şekli şöyledir:1- Namaz kılan cemaat imamı ise namazın selamını verdikten sonra kıbleden yüzünü çevirmeden sağ gözüyle sağ tarafa bakar.
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    7132 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Kur’an’ın tahrif olmayışı, Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in Kur’an’ın değiştiğine dair hikâyesiyle nasıl uyuşmaktadır?
    7950 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    İşaret ettiğiniz rivayet, Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in dinden çıkması hikâyesiyle ilgilidir. Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in dinden çıkmasının şekli ve nedeni ile ilgili üç çeşit rivayet nakledilmiştir.Birinci olarak; bu rivayetler arasında, Abdullah ibn-i Ebi Sereh’in dinden çıkmasının şekli hakkında ...
  • Dinle kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır?
    30019 Yeni Kelam İlmi 2009/06/16
    Din ile kültürün arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için dinin ve kültürün mahiyet, hedef ve işleyişini tam olarak bilinmesi gerekir. Dinle kültür arasında her hangi bir ilişkinin olmadığını söyleyenler varsa da bu görüş geçerli değildir. Ancak bir kısım kültürler, kemale ...

En Çok Okunanlar