Gelişmiş Arama
Ziyaret
11165
Güncellenme Tarihi: 2011/02/03
Soru Özeti
kehf süresinin 103. ve 104. Ayetlerini göz önünde bulundurarak iyi olan bir işi kötü ve benimsenmeyen bir işten ayırt edebilmesinin yolu ve mikyası nedir?
Soru
kehf süresinin 103. ve 104. Ayetlerinden Allah u Teâlâ;"yaptıklarını, iyi iş olarak nitelendirdikleri halde amellerinin dünyada boşa gittiği kimselerden" haber vermektedir. İyi olduğunu sanarak İşlediğimiz işlerin gerçekten iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?
Kısa Cevap

İşaret edilen ayeti kerimeler insanların en çok ziyan etmiş olan kişilerin ve en talihsiz olan efratların kimler olduğunu açıklamaktadırlar. Gerçek iflas ve en büyük hüsran, insanın kendi maddi ve manevi sermayesini yanlış ve sapık bir istikamette sarf ederek elden vermesi ve aynı zamanda yaptığı bu işini de iyi nitelendirmesidir. Kendi çalışmasının neticesinden de ne bir fayda görmüş ne bir ders çıkarabilmiş ve nede bu işin tekrarlanmaması için tedbir alarak kendisini güvence altına almayan kimseler en çok zarar edenlerdir.  

Ameldeki bu hüsran ve sapıklık, emare (direktif veren) olarak nitelendiren nefse tabi olmaktan ve (sapık) düşünce ve inançtan meydana gelmektedir. Ama eğer insan eylemlerini doğru ve salim düşünce, inanç ve fıtrata mutabık şekilde gerçekleştirirse, hiçbir zaman sapıklığa kaymamış, dolayısıyla iyi işleri kötü işlerden ayırt edebiliyor konumdadır. Allah u Teâlâ'nın buyurduğu gibi: " Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir".[i]



[i] Enfal 29.

Ayrıntılı Cevap

İlkin kehf süresinin 103. ve 104. Ayetlerini ele alalım.

 (Ey Muhammed!) De ki: “Amelce en çok ziyana uğrayan kimlerin olduğunu size haber vereyim mi? iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki çabaları kaybolup gidenlerdir"!

Genel itibariyle kötü ve beğenilmeyen amellerin iyi olarak algılanması, düşüncede gerçekleşen hatadan kaynaklanıyor. Bununda farklı amillerden kaynaklanması mümkündür. Aşağıda mümkün olan bu amilleri sıralamaya çalışacağız:

1-  Nefsani arzuların peşine takılmak: çok emir veren anlamında olan "emare" olarak bilinen nefsin arzularına tabi ve takvasız olmanın neticesi, insanın kendi yanlış eylemlerini güzel ve iyi saymasıdır. Başka bir beyanla; eğer insan-insanın kendisini iyiliklere sevk eden ve onu rabbine muhalefet etmekten sakındıran- fıtratının isteği doğrultusunda hakikati arama peşinde dolaşırsa, iyi olan işi kötü ve beğenilmeyen işlerden ayırt edebilir. Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır: "Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir".[1] Başka bir yerde şöyle buyurmaktadır: "Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler".[2] Yani fıtrat insanı Allaha doğru çağırıyor. Ama insan işleyeceği günah ile insanın iç âleminde var olan bu çağrıyı yok edebiliyor. Neticede insan şeytanın arkasından gider ve onun işi iyi olan eylemleri kötü olan eylemlerden ayırt edemiyor duruma gelir. Allah u Teala kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır: "Âd ve Semûd kavimlerini de helâk ettik. Bu, onların (harap olmuş) yurtlarından size besbelli olmuştur. Şeytan, onlara işlerini süslemiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. Hâlbuki onlar gözü açık kimselerdi",[3] Kuranı kerim, şeytanın, kendisine tabi olanların eylemlerini iyi gösterdiğine açık bir şekilde değinilmiştir.

2-  Batıl düşünce ve ikide: aslında ve gerçekte kötü olan şeyleri iyi olarak algılamak, insanın gerçekleştirecek amellerinin neticelerinin ne olduğu hakkında yeterli düşünmediğinden kaynaklanmaktadır. Uzamasın diye bu kadarıyla yetiniyoruz. Sizi daha fazla bilgi edinmek için rivayet içerikli kitaplara müracaat etmek size tavsiye edilmektedir.   



[1] Enfal 29.

[2] Rum 30.

[3] Ankebut 38.

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9490 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Hz. Zehra’nın (s.a) şahsiyeti hangi yönlere sahiptir?
    10849 Masumların Siresi 2010/07/06
    Sadece irdeleme ve derin düşünme aracılığıyla engin boyutlarına ulaşmanın mümkün olduğu Hz. Zehra’nın (a.s) yüce şahsiyetinin yönleri çok geniş ve engindir. O yüce şahsiyetin manevî ve ilahî, ilim ve marifet, siyasal ve toplumsal mücadele yönleri hakkında okumak ve araştırmak bize hedefimize ulaşmada yardımcı olacaktır. Kadınların efendisinin muhtelif ...
  • Âlimler ve müçtehitlerin Savefi Şahları hakkında ki genel görüşleri nedir?
    7289 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Her şeyden önce bilmek gerekir ki âlim ve müçtehitler şöyle bir genel kaideye inanırlar: Dini tebliğ edip yaymak için çaba harcamak lazımdır ve onun temellerinin sağlamlaştırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Ancak bu ortak hedefe ulaşmak için metot konusunda görüş ayrılığı olabilir.İmam ...
  • “A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
    8345 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
    20487 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt ...
  • Aerobik egzersizinin hükmü nedir?
    6555 Müzik Eşliğinde Spor Hareketleri 2012/05/15
    Ayetullah el-Uzma Hamanei: Genel olarak günah ortamlarına uygun olan eğlendirici bir müzik olur veya şehveti tahrik eder yahut haram bir işe neden olur veyahut fesada yol açarsa caiz değildir. Ayetullah el-Uzma Sistani: Ritmi eğlence ve oynamaya neden olursa bilerek dinlenmemelidir. Ayetullah el-Uzma Safi ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    7469 بهشت و جهنم 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • İmam Mehdi (a.s)’ın kısa biyografisini sunabilir misiniz?
    3313 امام مهدی عج 2020/01/20
  • Karz-ul hasene ev kredisi hesabına humus gelir mi?
    7618 Tasarruf Humusu 2011/04/13
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve şimdiye kadar elimize geçen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Söz konusu meblağın gelirinizden olan miktarına humus gelir, humus yılı başında onun beşte birini vermelisiniz.  Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Humusunu vermemişseniz, geri kalana humus gelir. ...
  • Zengin olan kimselerin sahip oldukları servet kendilerin göstermiş oldukları çabanın karşılığı mıdır yoksa Allah’ın kendilerine vermiş olduğu lütuf müdür?
    11480 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Rızık ve azık veya servet genel anlamda Allah tarafından bağışlanan genel bir lütuftur. Ancak Allah’ın genel anlamda olan bu lütuf ile servet elde etmek için çaba harcamak ve uğraş göstermek arasında her hangi tezat söz konusu değildir. Ama Allah u Teâlâ’nın, iman eden kulları ilişkin has ...

En Çok Okunanlar